5 entry daha
  • efendim; cay icme san'ati takdir edersiniz ki milletten millete farklilik gosterir. ornegin cekik gozluler de dedigimiz japon ahalisi bu cay denen nimeti kulpsuz, kase gibi ve fakat daha ufak 'kap'lardan icerler. muhakkak ki cayi demleme asamasi da bizimkinden farklidir. pek bilgi sahibi olmadigim bu detayi atliyorum izninizle.

    bolca cay tuketen bir diger ulus da ingiliz'lerdir. bu beyaz tenli, gunese hasret insanlar ise cayi porselen fincandan icerler. zaman zaman caya sut ekledikleri de gorulmus ve turk camiasinda "a-aa" gibisinden tepkiler almistir. holivuud sinemasinin ve benzerlerinin bize ogrettigi kadariyla bu ingiliz'ler cayi buyukce bir surahi icinde ve tercihen gumus bir tepsi icinde servis ederler. cayin yaninda bir kucuk surahi icinde sut olur zaman zaman. elbette ki surahi olarak isimlendirdigim gerecler porselendir. zannimca ingiliz'ler de tipki japon'lar gibi cayin yaninda tatlandirici kullanmazlar.

    japon'lar ve ingiliz'ler icin cay icmenin bir zamani kat'i surette vardir. ornegin bir ingiliz cocugu mutfaga gidip kendi kendine "let's have a cup of tea ha ha*" dese annesi derhal orada bitip cocugun eline bir saplak vurmak suretiyle bu fena davranisindan oturu onu cezalandirir. muhtemelen cocugun haftaligi olan 1 sterlini de ceza mahiyetinde elinden alir ve oglunu odasina yollar, aksama babasi gelene kadar da oda cezasi verir. boyle gaddar bir millettir bu ingilizler, neyse.. demem odur ki ingilizler cayi aksam 5 sularinda icerler, boyledir. misafire cay sunarken (ingiliz'lerde cay icme switch'i dogustan on geliyor o yuzden "cay icer miyiz?" diye sormazlar) "milk?" diye sorarlar ve genelde "no tenks.." cevabini alirlar. japon'larda durum daha farklidir; cayi ne zaman ve ne siklikla icerler fazlaca bilgim yok fekat yemeklerden sonra ictiklerini soyleyebilirim. bu acidan da bize benzemeleri sasirtici. zaten tek dostumuz japon'lar valla.. evet bu sari insanlar tipki bizler gibi yemegin ustune cay icerler. ortamda bulunan, cocuk, akraba, misafir herkes cay icer. o sebeple hic kimseye cay icip icmedigi sorulmaz. daha once de belirttigim gibi tatlandirici kullanmadiklarini dusunuyorum.

    konumuz dagildi, toparlayalim. cay icme eylemi farkli uluslarda farkli sekillerde icra edilir. nihayetinde kendi ulusumuza donecek olursak bambaska bir manzarayla karsilasiyoruz.

    biz turkler cayi ince belli cam bardaktan iceriz, evet. gelgelelim cayi porselen ya da cam fincandan icenlerin sayisi da azimsanacak kadar degildir. hatta sahsi kanaatimce cayi cam fincandan icmek daha uygun olur zira fincanin kulbu oldugu icin parmak yakmak gibi istenmeyen bir durumla karsilasma olasiligi azalmis olur. ayrica hacim itibariyle de buyukce oldugundan bir seferde 3 ince belli cay ihtiyacinizi karsilayabilir, cay tasiyan birileri varsa onlarin da hayir dualarini alabilirsiniz. bir de cayi mug denen yani bildigimiz 'buyuk fincan' ya da kupadan icenler vardir. bu son gruptakiler kupaya mug demekte diretirler, ekseriyetle plaza denen kocaman kocaman binalarda yer alan sirketlerde calisirlar, pazar sabahlari da brunch'a giderler.

    neyse efendim biz cayi her kosulda ve her zaman iceriz. ornegin hava buz gibidir ve saatlerce otobus, dolmus vs. kosusturarak evinize gelmissinizdir. icinizi isitacak olan ne esinizin sicak kollari ne kombi ne de sicak bir yemektir. derhal bir bardak cay icilir ve kendinize gelirsiniz. ya da agustosun ortasinda 45 derecede yanarken size siparisinizi soran garsona dusunmeden "bi cay aliim" dersiniz zira cay hararet alir. okulda bir sinavdan ciktiniz, hemmen kantine kosup bir cay alin, ferahlatir. yemeginizi yediniz, balon gibi sistiniz. bir cay icin, bastirir soda niyetine. velhasil kelam ornekler sonsuza dogru uzar gider.

    goruldugu uzere turk'lerde cay icme sanati her kosulda icra edilebildigi icin haliyle icra eden sanatkar da coktur. genci yaslisi herkes bu sanati layigiyla yapar.

    gelelim cay nasil icilir'e; oncelikle cay kesinlikle su isiticisinda kaynatilmis suyla yapilmamalidir. direk ates uzerinde caydanlikta kaynamis su, yine caydanlik uzerinde beklemekte olan porselen demlik uzerine usul usul aktarilir. bilmem cayin harmanlanmis cay oldugunu soylememe gerek var mi? az biraz kaynar su eklenir, caydanliktaki kaynar su tazelenir ve tekrar ates uzerine konarak kaynayincaya kadar demlenmeye birakilir. su kaynadiktan sonra tekrar demlige biraz eklenir ve ates kisilarak 4-5 dakikalik son demlenme surecine girilir. bu surenin bitiminde cayimiz hazirdir. cay ne koyu ne de acik icilir, optimum renk ince belli bardagin bir tarafindan baktiginizda arka tarafi flu gorebildiginiz renktir. caya konulan seker de direkt olarak cayin lezzetini etkileyeceginden ne cok ne de az konmalidir. ayrica caya sut konmaz. kimileri caya bir dilim limon koyarak hem goze hem dile hitap edeceklerini dusunurler fakat yanilmaktadirlar. cayin kendisi zaten yeterince guzeldir. ille de limon isterim diyorsaniz dilim olarak koymak yerine sikmayi deneyin. itibar gorursunuz.

    cayin icilmesi de basli basina bir marifettir. cay bardaga aktarildiktan sonra hemen icilmez. 1 dakika kadar bardagin cayin sicakligina 'alismasi' icin beklenilir. cayi suzerek koymus olmaniza ragmen aradan kacmi olabilecek cay yapraklarinin dibe cokmesi beklenir, cay kasigi bardaktan cikarilarak cay tabaginin kenarina konur, bardak bas ve isaret parmaklari yardimiyla dudak payi birakacak kadar asagidan kavranir, diger parmaklar basamak gibi ve birbirlerinden esit uzakliklarda acilir. bu durumun istisnasi serce parmaktir; serce parmak olabildigince acilir ve denge saglar. bardagin agzinin dudaklarla kavustugu anda bardak agiza dogru hafifce egilir ve bir yandan da dudaklar "huurrp" dercesine buzulerek cayin akisi kolaylasir. ilk yudum olabildigince kucuk alinir ve direk yutulur. muhtemelen tad almakta zorlanilan bu ilk yudumun ardindan kisa bir nefes molasi verilir ve fakat elin ve dudaklarin pozisyonu bozulmaz. ardindan alinan daha buyuk bir yudum yutulma asamasina gecildiginde bardak da yerine birakilir ve artik arkaniza yaslanabilirsiniz. "oh bee tavsan kaniymis mubarek" demek opsiyoneldir, cayi yapanin koltuklarini kabartacagi icin tavsiye olunur. cayin son yudumu alinirken artik dudaklar "huurrp" pozisyonunda degildir, olabildigince acilir ve cay agiza dokulurken kafa da geriye dogru atilir. yeni bir bardak daha istemiyorsaniz niyetinizi cay kasigini bardagin uzerine yere paralel sekilde koymak suretiyle belirtebilirsiniz.

    sallama cay tabir edilen poset caylar aslen cay degildir sadece cay taklidi yapmaktadirlar. itibar etmeyiniz.

    ****
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap