sümbülzade vehbi
-
18. asrın ikinci demlerinde yaşamıştır. nedîm tarzında yazmakla birlikte onun kadar başarılı olamadığı aşikardır. şiirde daha çok şekle önem verdiği belirtilir fakat şiirlerinde, sabit gibi yerel konulara yer vermiş, günlük hayatla ilgili atasözleri ve deyimleri kullanmıştır. kendisine atfedilen meşhur rücûnun doğruluğunu bilemesek de kendisinin literatürdeki bir gazeliyle bunu karşılaştırma ve karar verme imkanımız vardır:
bahâr eyyâmıdır ey dil figân-ı aşkı müzdâd et
misâl-i andelîb ol gül ruhun bâğında feryâd et
fırât u dicla âsâ cûşiş-i eşk-i revânınla
o şûhun cennet-i kûyun behişt-âbâd-ı bağdâd et
yeter yıktın dil-i vîrânımı şimden gerü yap yap
gel ey genc-i ümîdim gel medet lûtfunla âbâd et
ne hâcet pâdişâhım âşıka tîğ-i sitem çekmek
niçin zahmet verirsin kendüne ağyârı cellâd et
amân ey şûh-ı tersâ bend-i zülfünde giriftârım
esîr oldumsa de kâfir mürüvvet yok mu âzâd et
unutma kûşe-i hicrânda bu vehbî-yi mahzûnu
peyâm-ı vuslatınla gâhice yâd eyleyüp şâd et
(bkz: mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap