12 entry daha
  • özel günlerinden keyif almak için şatafata ihtiyacı olduğunu düşünen kişileri güdüklemek için oluşan fiyat politikasının meyvesidir.

    açılın bu iğrenç sektörün bir dönem içinden geçmiş biri olarak gördüğüm rezaletleri özetleyeyim. o zamanlar üniversiteye yeni geçmişim, hazırlık okuyorum. liseden ve sınav senesinden çıkmışız, gezmek, eğlenmek istiyorum ama para yok, kyk kredi başvurularını da kaçırmıştım.
    napsam napsam derken, bir fotoğrafçı'nın ilanında grafik tasarım işlerinden anlayan birini aradığını gördüm. aradım görüştük, dükkanına gittim. oldukça şık minimal bir mekandı ve modern bir hanımefendi işletiyordu. bana artık fotoğrafçılığın kazandırmadığını ve sektör değiştireceklerini, o yüzden grafiker aradıklarını söyledi, ölücü olmasa da oldukça ucuz bir anlaşma yaptık, akşam aldığım avansla bira içtim.

    iş tam olarak bu kına bilmemnesi, nişan tahtı tarzı saçmalıkları organize etmekti. ilk başlarda davetiye yaparak ve fotoğraflarda karga burunlu ablalarımızı hokka burunluya çevirerek başladım, o kadın sektörde büyüdükçe benim sorumluluklarım ve kazancım da arttı. en son kendimi bu salak saçma tahtları tasarlarken buldum, sanayiden aldığınız 3-5 parça paslı demir profilin üzerine eskiciden veya çöpten bile bulunabilecek bir minder, üzerine iğrenç bir parlak kırmızı, mor kumaş geçirirsiniz ve iş tamam, portatif kına tahtınız hazır ! benim 50 tl kullanarak taht yaptığımı duyduğunda patronun "iyi biz bunu her kına 500 den geçiririz görgüsüz gerizekalılara" deyişini asla unutmam.

    bunun yanında okulumdan kına kızları dedikleri kişileri buluyordum, bu kızların görevi kınada dans etmek ve evlenecek kızın etrafında cariyesi gibi dolaşarak onu sultan gibi hissettirmekti. bu kızları ben bizzat seçiyorsam, özellikle çok iyi fiziği olmayanlardan seçerdim, yüzleri güzelse onlara iğrenç makyajlar yapardık ki gelin kendini güzel hissetsin. hatta bir gün acil bir durumda görmeden çağırmak zorunda kaldığım kızlardan birini, 1.78 boyla efsane fiziği olan, doğal sarışın ve mavi gözlü bir manken adayı olduğu için geri yollamıştık, kız ne kadar iğrenç giydirsek de makyaj yapsak da çirkinleşmiyordu, zaten sonra jartiyer çekimlerinden ayda 25000 tl kazanmaya başladığını öğrendim o ayrı.

    ben böyle böyle 2 senemi o iğrenç sektörün içinde geçirdim, lanet olsunki o avam ve iğrenç işleri çok iyi yapıyordum, bazen emre&sümeyye temalı 20 liralık lazer kesim işlerini 100 den, 200 den saydık, patron geçirdikçe geçirelim derdi hep, bazen kına sonrası etrafta kalan bayat kuruyemişleri topladık, keselere geri doldurduk ve başka kınalarda dağıttık, artık iyice girişimci ablamızın sağ kolu olmuştum ve elimden digital, fiziksel her türlü iş geldiği için bütün kirli işlerini ben yapıyordum. güzel de para kazanıyordum, özellikle bırakmadan önceki son 3 ay, acaba araba mı alsam lan diye düşenecek kıvama gelmiştim. sonra bu işten tiksindiğimi ve beni bu iğrenç dünyaya adım adım çektiğini gördüğümde, ayrıldım ordan. fotoğrafçı ablamız da çok üzüldü, yerime sigortalı eleman aldı, o derece yoğun iş yapıyorduk. geçenlerde avm'de karşılaştık ve otoparka beraber indik, ben tin tin külüstürüme binerken kendisinin eski fiat panda model aracını satıp son kasa mercedes c serisine geçmesini gördüğümde bi içim gitmedi desem yalan olur.
1042 entry daha
hesabın var mı? giriş yap