9 entry daha
  • 80 öncesi doğumluların geneli böyle öğretmenler tarafından eğitildi. o zamanlar kimse garipsemezdi. "eti senin kemiği benim hocam" diye teslim ederdi veliler öğretmene.

    bunu değerlendirecek kadar sosyoloji bilgim yok ama, sanki okullarda korkudan kaynaklı disiplin daha fazla gibiydi.

    tabi korku ile eğitilmenin getirdiği travmanın etkilerini bilmiyoruz.

    edit:

    arkadaşlar mesaj kutumda ilk kez bu kadar mesaj görüyorum.

    geneli kötü eğitim aldığımız için, memleketin bu halde olmasından bizi sorumlu tutmuş. cinayetler, kadın şiddeti, siyasi partiler. kibar yazanlar olmuş, lan aq memleketin diyende.

    bakın kısaca kendimi özetleyeyim. ilkokulda çokça dayak yedim, ortaokulda da. lisede artık ergin olduğumuz için dayak çok çok azdı ama orada da mobing vardı. disiplin, atılma.

    ama bu iyi bir öğretim almadığımı anlamına gelmiyor. eğitimde aksaklıklar olsa bile öğretim kaliteliydi.

    sonrasında ne oldu 2 sene dershane sonrası kocaeli elektronik kazandım. 5 senede bitti. üniversitede otoritenin büyüklüğünü çok daha iyi kavrıyorsun. orada dayak yok ama sessiz şiddet daha fazlaydı.

    sonrasında, iş, askerlik ve tekrar iş. şu an memleketin en büyük perakendecilerinden birinde üst düzey yöneticiyim. başında bulunduğum birim tamamen insanlar ile ilgili ve birimin mutluluk endeksi %87.

    40 küsür yaşındayım. bir oğlum var. haziranda 8 yaşında olacak. lisanslı sporcu. artistik cimnastik yapıyor. doğaya ve insan saygılı. evcil hayvanı var.

    geçmiş entylerime bakanlar, siyasi görüşümü, dini inancımı da görebilir.

    çevrem benim gibi yaşayan, yaşıtlarımdan oluşuyor.

    yani demem o ki çocukların dövülmesi o devirde de yanlıştı, bu devirde de. ama zannettiğiniz gibi okulda dayak yediğimiz için hepimiz yetişkin olmuş bir zorbaya dönüşmedik.

    çocuk yetiştirmekte, okulun önemli olduğu kadar, aile, sosyal çevre vs bir çok konu önemli.

    ilk entyde söylemiştim. konuyu uzun uzadıya açıklayabilecek kadar uzman değilim. ama çevremden ve kendimden örnek vererek, okulda dayak yedik diye hepimiz azılı birer psikopata dönüşmedik.

    çocuklarınıza sevgi verin, zorluklarla, zorbalarla başa çıkma gücü verin. dogmaların değil, bilimin üstünlüğünü öğretin.

    merak etmeyin, dışarıda dayak yese bile, yetişkin olunca akıl sağlığı bozuk, düşünme beceri olmayan bir zorbaya dönüşmeyecektir.

    not: öğretmen benim çocuğuma yapsa net dalarım. o kadarda sevgi pıtırcığın değiliz herhalde. sonuçta aile zorbalarla başa çıkmayı her şekilde öğretmeli.
208 entry daha
hesabın var mı? giriş yap