2 entry daha
  • blu tv yemek programı. az önce kuzenim bana tokat'la ilgili kısmı gönderdi öyle izledim.
    kız " çikolatalı hiç tatlı yoktu." dedi, bunu demesini üç beş kere çevirip çevirip izledim.
    allah allah, bizim dedelerin güney amerika'daki sömürgemizden getirilen kakaolarla yaptığımız geleneksel çikolatalı tatlımızı size nasıl yedirmemişler ya tövbeler olsun şu yapılan ayıba bak.

    *supangle yapan babaannemiz vardı da biz mi yapmadık bacım?

    şimdi, lise tarih bilgimle cahile anlatır gibi anlatıyorum. çukulata'nın*türkiye'ye gelişi bile neredeyse 100 yıllık. yabancı tüccarlar getirmeye başlıyor yanlış hatırlamıyorsam ve sonrasında nestle'nin fabrikasıyla 1900'lü yıllarda ilk olarak istanbul'a gelmeye başlıyor. cumhuriyet dediğimiz şey o kadar güzel bir şey ki, anadolu'nun diğer şehirlerine de yatırım yapılmaya başlanmasıyla ve teknolojinin de gelişmesiyle liman kenti olmayan yani ticaretin az olduğu diğer şehirler dünyadan haberdar olmaya başlıyor. yani istanbul ve izmir dışında türkiye'nin hepsini öyle say gitsin. ilk çikolatalar bu şehirlere o şekilde geliyor.

    ama lüks bir şey. sofralara çikolatalı tatlıyı bırak çikolatanın gelmesi almanya'ya çalışmaya gidenlerin bayramda getirdiklerinden ibaretti bir dönem. o dönemler tam da buralar gelin-düğün-diyet dönemleri hatta daha kötü. her ne kadar yatırım yapılsa da yokluk diz boyu. epey de sürdü bu. eğer güney amerika'yı sömürmüş olsaydık çok haklısın, bu bizim ayıbımız. sömüremedik belki o da bizim ayıbımızdır(bence değil). ama değil sömürmeyi biz sömürülmekten bile zor kurtulduğumuz için çikolatayı bu topraklarda geleneksel halde bulamazsın. (çok çok nadirdir, belki yabancı tüccarların olduğu yerlerde vardır)

    buna neden bu kadar taktığımı da yazayım da "haters gonna hate" gibi oldu çünkü. memleketim olmasından dolayı takılmadım. çünkü çok umrumda değil beğenip beğenmemeniz. ama program yapıyorsunuz sunucuyu alırken tek kriteriniz yemek yemeyi bilmek olmuş herhalde. çünkü zaten şehirle ilgili çoğu şeyi hazırlayan ekip vardır. bilgiler size veriliyordur, verilmiyorsa da eşek değilseniz çalışıyorsunuzdur. tek yapman gereken onları söyleyip yemeği beğendik beğenmedik deyip geçmek. o kadar ağır bir cahillik ki bu çikolatalı tatlı mevzusu, ben buna bir hafta gülerim.

    velhasıl anadolu coğrafyasında italyan-fransız mutfağından esintiler arıyorsan yanlış yerdesin. sezar'ın zile'ye kadar gelmesine aldanma, sezar dediğin adam bırak çikolatayı domatesi patlıcanı bile yemeden öldü gitti.
    biliyorsun, akdeniz ve karadenizde dağlar denize paralel. giriş yok içeriye kıyıdan. etkileşim yok.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap