3695 entry daha
  • insan ne vakit vazgeçer sevmekten, sevdiğinden?

    ne zaman sevinçler birbirini tutmaz, denk düşmez olursa o vakit!

    gündelik hayatın hayhuyu, hercümerci içinde ihmal edildiğiniz hissi iyiden iyiye yer etmeye, ruhunuzu burgu gibi delmeye başlayınca...

    nitelik, yoğunluk bakımından sizden çok daha aşağıda, düşük şahısların öncelenmesi; "light", kaşarlanmış, köpüklü, kabartılmış, uçuşkan, kaçışkan ilişmeleri sizinle derinlikli, yoğunluklu ilişki kurmaya yeğlediğinde...

    insan hususunda seçici olmaması durumuda. yani herkesle olabilme hallerinde...

    artık aynı yöne bakılmadığında, kucaklaşmalar sıcaklığını ve sarmalayıcılığını yitirdiğinde...

    bir futbol müsabakasının ya da bir toplu, çoklu buluşmanın bir dost buluşmasından onu daha fazla heyecanlandırması durumunda...

    bazen de sevdiğiniz şahısın ondan hiç beklemediğiniz, konduramadığınız yüz kızartıcı bir suçun kıyılarında, yanında yöresinde gezinmesi durumunda...

    köpürtülmüş, kabartılmış, yaldızlanmış, perdahlanmış ancak mat, solgun, ölgün gerçekliklere giderek, peyderpey, günbegün daha çok bağlanması durumunda...

    fikri ve hissi derinlik ve yükseklik gerektiren temaslardan kaçınması halinde...

    özsaygısına halel getirecek ilişkisiz ilişkileri kendinde hak görmesi halinde...

    anlam, hakikat, bilgelik arayışından ziyade eğlence, keyif, zevk arayışına kayması ve iktisadi kaygıların baskın çıkması halinde...

    kendisinden beklediğiniz o soylu, erdemli duruşu, tavır alışı sergileyemediğinde...

    gün gelir, evvel zaman içinde bizim için çok şey ifade eden ve olan, kendisiyle olduğumuzdan çok daha fazlası olduğumuz kişi, herhangi bir kişiye, insanlardan bir insana dönüşüverir.

    artık o kişiye sadakat gösterilmese bile anılara hürmet ve sadakat gösterilmelidir.
3014 entry daha
hesabın var mı? giriş yap