31 entry daha
  • indie filmlere has bütün rahatlık ve küstahlıklara şirin bir şekilde yer veren, mesaj kaygısı taşımadan mesajları ardı ardına sıralayan kevin smith işi.
    azınlıkta olan ve ayrımcılığa maruz kalan zümrelerin nasıl saldırganlaştığını ve ayrımcılığı nasıl bir üst seviyeye çıkardığını kimseyi sıkmadan, büyük laflar etmeden anlatabilmiş başarılı bir çalışma.
    hooper x'in bir zenci olarak, katıldığı panelde beyazlara acımasızca sallaması, bir eşcinsel olarak archie ve jughead'in birbirlerini pompaladığını iddia etmesi ya da alyssa'nın bir erkekle birlikte olduğunu öğrenen lezbiyen arkadaşlarının ona sırt çevirmesi, hep filmin parmak bastığı sorunun dile gelişiydi.
    kadın-erkek ilişkilerinin yanısıra erkek-erkek ve kadın-kadın ilşkilerine de eğilen kevin smith, kurtlarını 110 dakikada fazlasıyla dökmüş.
    holden'ın , alyssa'nın lezbiyen olduğunu anladığı andaki yüz ifadesi, banky'nin alyssa ile yaptığı sohbetteki çıkarımlarının berraklığı ve filmin sonundaki üçlü toplantının içeriği filme hayran olma sebeplerinden bir kaçıydı.
    buna karşın buz hokeyi maçını yarıda bırakıp kavgaya tutuşan iki sevgilinin park alanında yaptığı 4 dakikalık tartışma ve tartışma sırasındaki alyssa'nın zırlak hali bugüne kadar gördüğüm en baş ağrıtıcı "ağlayan kadın" performansıydı.

    eğer bu filmin yapım tarihi 2000 sonrası olsaydı kesinlikle notting hill parodisi olarak nitelendirirdim. ulaşılmaz bir kadın, romantik ve umutsuz bir aşık ve onun şapşal, seks düşkünü arkadaşı. karakterler aynı, yönetmen yorumu farklı... hugh grant, julia roberts ve rhys ifans'ı bir yatakta, al takke ver külah olarak düşünmek bile akşam vakti yüzümde güller açtırdı.

    filmin asıl yıldızı ise jason lee'ydi. eşcinsel olup olmadığını ise hala anlayamadım. dua edelim de gerçekten o dergilerle çavuşu tokatlıyor olsun.
45 entry daha
hesabın var mı? giriş yap