4 entry daha
  • başrol oyuncusu alice in olağanüstü sevimli olması (big fish teki minik kızı sevenler bu filmi mutlaka izlesin, aynısı) , dahiyane yaratıcılık ürünü sahneler, jan svankmajerin o bildiğimiz alis harikalar diyarında masalını alis klostrofobik kabusunda karabasanına dönüştürmesi filmi mükemmel kılan bir kaç ufak tefek şey.
    bu filmin başında der ki alisin ağzı ; "bu film çocuklar içindir, ama belki de değildir." o an sıçtım dedim , gidicek arka bahçeye böcükler çiçekler tavşanlarla dolaşıcak ben de mal mal bakıcam . halbuki bu adamın zvahlav aneb saticky slameného huberta diye bi kısasını görmüştüm , ağzım açık kalmıştı, gene lewis carollun bir şiirinden uyarlanmıştı o da, ve akıyodu bi şiir gibi. ama işin içinde alis olunca pek böyle karanlık, tedirgin edici bi film beklemiyodum, ama açıkcası allahını buldum .

    güzeliği de orda filmin ama , misal ben yeğenimi alıp -o da çocuktur- bu filmi izleseydim beraber, o zevk alırdı yine. çünki tamamen çocukların müthiş hayal gücünün bi yansımasını izliyoruz filmde, yeğen onu görünce hoşuna gitcek tabi ama ben korkarım yani, yok çorap ağzına bi diş almış konuşuyo bıdı bıdı, yok kafa kesiyolar zırt pırt , yok efenim iskeletler dolaşıyo ... ama her animasyon severin izlemesi gerekir zira bu jan svankmajerin tekniği hakkaten hayranlık uyandırcı .
    bi de dvd sinde svankmajerin kısası darkness light darkness ı da beraberinde veriyolar , o da ayrı bi başyapıt; tanrı rolüne soyunmuş usta , insan yaratıyor.

    neyse kadıköy the end de var bu film, yani en sonunda orda buldum, aramayın boşuna diye söylüyorum.
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap