13 entry daha
  • çok feci anıları vardır, bu okulun hafızalarımda;

    din dersi;

    sınavdan sonra notların hoca tarafından açıklandığı dönem. o sınava da yan sınıftan çocuklardan biri girmiş. kaç aldığını da öğrenmek için derse gelir ve hoca ile aralarında şöyle bir diyalog oluşur;

    -oğlum 40 almışın sınavdan da, seni sınıf listesinde bulamadım ben, adın yok numaran yok!
    +üzülmeyin hocam, çıkar bir yerden zamanla

    turizm dersi;

    hoca yoklama almış, mayıs sıcağında öğrenciler dökülüyor. hocanın anlatacağı kitaba daldığı bir an, 1. katta bulunan sınıftan öğrenciler patır patır bahçeye atlayıp, kaçıyorlar. sınıfın yarısı gitmiş nerdeyse. birkaç dakika sonra kapı çalıyor ve içeriye az önce kaçan öğrencilerden biri giriyor;

    -hocam pardon kitaplarım burda kalmış da. alabilir miyim?

    türkçe dersi;

    ödev veren hoca, tek tek öğrencileri tahtaya çağırıp ödevleriyle birlikte konuyu sözlü anlatmalarını istemektedir.
    bir tanesini tahtada iyice sıvayan hoca, yaptığı ödevin de iğrenç ötesi bir şey olduğunu söyledikten sonra, "0" verip öğrenciye yerine geçmesini söyler. öğrenci de dellenip hocanın gözü önünde ödevi parçalayıp çöpe atar. yerine doğru ilerlerken hoca, öğrenciyi yırttığı ödevle birlikte yanına çağırır. öğrenci de çöp tenekesine attığı ödevi bir süre arar. ancak parça parça olan ödevi bir türlü bulamaz. bulduğu çokoprens poşeti ile birkaç a4 kağıdı parçasını hocanın masasına getirir. gerisi flu...

    matematik dersi;

    hoca dersi tahtaya yazarak anlattığı anda öğrencilerden ikisi, oturdukları sıranın (üçlü oturma grupları vardır, cam kenarı, orta grup ve duvar tarafı. bu arkadaşlar orta sırayla duvar tarafı araındaki bir sırada en arkada oturmaktalar, paltoların asıldığı yerin hemen önünde) yerini sürekli ilerletmektedirler. her dönüşte biraz daha
    her dönüşte biraz daha. yaklaşık 20 dakika sonra iyice kapı ağzına kadar geldiklerinde, hocanın hiçbir şey demediğini gören orta sıradan diğer 2 öğrenci ile yer değiştirmeye karar verirler. sıralarıyla birlikte orta gruptan 2 öğrenciyle yavaş yavaş yerlerini değiştirirler ancak bunu yaparken hoca tekrar sınıfa döndüğünde hiçbir şey olmamış gibi tahtaya yazılanları aynen defterlerine geçmekte ve hiç gülmemektedirler. yerler değişilir. yeni 2 öğrenci kapı ağzına doğru ilerlerken, arkalardan bir öğrencinin kantine gidiyorsanız tost getirin demesiyle sınıf yarılır ve hoca mevzuyu ancak çakabilir ve hiç suçu olmayan olayı başlatmayan 2 öğrenciyi sınıftan atar. sıraları ise kapı ağzında tenefüse kadar öylece durur.

    beden öğretmeni sigara içerken yakaladığı 3 öğrenciyi duvardan duvara çalmaktadır. o esnada biri ben, diğeri de yine benim kadar salak bir arkadaş da, hocanın odasının kapısının önünde birbirlerine bağırmaktadırlar bilerek isteyerek ve hoca duysun diye;

    -lan sigara var mı sende?
    +var da ateş yok ateeeş ahaha

    içerden kanter içinde çıkan arkadaşlardan biri hoca sizi çağırıyor demesiyle bu 2 salak arkadaş gülmelerine bir son verirler ve içerde göz göze gelmemeye çalışırlar. zaten girmeleriyle çıkmaları bir olur (bkz: gelişine vurmak)

    (bkz: lise yıllarım)
    (bkz: liseyi intaşta okumak)
19 entry daha
hesabın var mı? giriş yap