• ziraat odası başkanına; "siz mercedese biniyorsunuz başkan" diyerek fukara kahramanı edebiyatı yapan adam. ancak bilinmelidir ki, kendisi çiftçiye parası olsa da olmasa da %7 komisyon geçirmekte ve "bugün git yarın gel para yok" deyip çiftçiyi yollarda süründürmektedir. bunları neden söylemiyor acaba?
  • hürriyet'de bugün yazdığı yazıda hakemlere seslenmiş yorumcu. yazıyı nedense atatürk'ün gençliğe hitabesi'ne benzettim; özellikle şu bölümü:

    size futbol federasyonu da sahip çıkmıyor, çünkü bazı kulüp yöneticileri ve başkanlar sizlere ağır hakaretlerde bulunuyor. federasyon bunlara ceza verilmesi konusunda en ufak bir eylem yapmıyor.

    bakın sevgili hakem kardeşler. sizin, sizden başka dostunuz yok. bir tek kurtuluş yolunuz var. sahtekarlık yapıp kendini yere atan, (zannedersiniz ki, bu adam öldü veya ayağı kırıldı) size küfür eden, hakaret eden, elleriyle kollarıyla, basına, tribüne şikayet eden, topun olmadığı yerde rakibine küfür eden, tutan, parmak atan, hiç bir darbe yemeden üç metre havaya sıçrayıp, yerde takla atan bu ard niyetli oyunculara top yekün hücuma geçip, sarı kırmızıyla taramazsanız, işiniz zor. ama şunu iyi bilin ve özellikle iyi niyetli olan futbolcuları iyi tanıyıp, onlara prim tanıyın.

    sevgili hakem kardeşlerim, kıyakçılığın sonu ayakçılıktır. şu anda yerlerde sürünüyorsunuz, ayağa kalkın. ayakta bir defa ölürsünüz. hakemliği bıraksanız da olur. ama bu dikdörtken (!!) sahanın içindeki soytarılara ve onlara sahip çıkanlara tokadı basın.
  • "x takımı y takımına para verdi. y takımı da z takımını yendi. hem de teşvik okkalı, yani şimdiki parayla adam başı 50 veya 100 milyar. iki hafta sonra da x takımı y ile oynayacak. z takımında en az x takımının verdiğini verecek, ya da daha fazlasını vermesi gerekecek. ama para yok. peki, y takımının x takımıyla oynadığı bu maçta ruh hali nasıl olur, nasıl etkilenir? birisi bunu bana anlatır mı? sakın biri çıkıp da bana "aslanlar gibi oynar" demesin. kafasına yan hakemin bayrak sopasını vururum"

    --erman toroglu, 23 $ubat 2005

    (bkz: kafaya yan hakemin bayrak sopasını vurmak)
  • son yıllarda tüm futbolcu ve yorumcuların "erman hoca akşam yorumlar" , "artık erman hoca akşam karar verir" gibi sözleri ile arkası bayağı bi potansiyel kazanmış insandır. en son 27 şubat 2005 tarihli beşiktaş-sakaryaspor maçı sonrası "ey beşiktaş taraftarı... şenol a o kadar anneni bilmemneresinden bilmemne yapayım diyorsunuz. yapacaksanız da bunu düz yerinden yapın. ters tarafını bırakın." sözü ile ne kadar sokak ağzı ile konuştuğunu ve birinin artık ona dur demesi gerektiğini göstermiştir. pascal nouma yı elini şortuna soktu diye gönderenlerin bu insanın yorumlarını dinlemesi de işin ilginç bir boyutudur.
  • demis ki:

    "kol kirilir yen içinde kalir denir ya. kollar kirildi, yenler içinde filan kalinmadi."
  • ünü, tarım ve hayvancılık teknikleri konusunda ülke sınırlarını aşan hıyar profesörü.
  • hic tartismasiz, futbol dunyasinin gelmis gecmis en buyuk duduklerinden biri.
  • viktor levi civarinda gorulmus, hic hayret edilmeden kart horoz tavirlari seyrolunmustur. en son o sarisin bir bagyan ile fotograf cektirip gulusuyor, yan masadaki alti erkek ise kendisini cikista kistirip dovmekten bahsediyordu. akibetini bilmiyorum.
  • maçları çıplak izlediğini itiraf etmiş zat-ı muhteremdir kendisi, sonra yorumlarından ne hayır bekleyeceksin.

    alıntı*: "maçı çıplak seyrettiğim ilk yarıda daha net gördüm!.." (erman toroğlu, "çıplak gözle" demeye çalışırken)
hesabın var mı? giriş yap