• müthiş bir hayvan savunucusuyum. ancak şunu her zaman söylerim. hayvan hayvandır. hayvansal içgüdüleriyle hareket eder. bazen sorarlar hani, ısırır mı, tırmalar mı diye. ısırabilir tabi ki. tırmalayabilir tabi ki. daha önce yapmamış olması hiç yapmayacağı anlamına gelmiyor. hayvan bu. canı isterse ısırır da, tırmalar da.

    o yüzden tasmasız halde köpeklerini gezdirenler, başı boş salanlara müthiş sinir oluyorum. hayvanlara olgunlaşmış insan muamelesi yapmaktan vazgeçin. kedi köpek sinirlenebilir, kıskanabilir, hiç düşünemeyeceğiniz bir şeyi tehdit kabul edebilir, oynamak isterken can yakabilir. oyun birden kavgaya dönüşebilir, canı yanarsa savunmaya geçebilir. hayvan hayvandır ve içgüdüleriyle hareket eder.

    aileye çok üzüldüm. umarım umarsızca evcil hayvanlarını salanlara ders olur.
  • rezil olaydır. ebeveynlerin büyük kabahati var. yeni doğmuş bebeğin köpek, kedi vs. gibi ev hayvanlarıyla yalnız kalmaması gerekirdi. tıpkı akli dengesi ve ruhsal durumu normal olmayan bir insanla kalmaması gerektiği gibi.
  • köpeği geçtim, 26 günlük bebeği neredeyse hiçbir şekilde gözünün önünden ayırmamak gerekir zaten. dört kedim var, köpekleri de çok severim, uygun bir eve taşındığımda bir veya iki köpek sahiplenmek istiyorum ama bir hayvandan ne bekleyip ne bekleyemeyeceğini iyi bilmek gerekiyor.

    daha bu sabah başıma gelen çok küçük çaplı bir örnek vereyim: kedilerimden biri, kedi tuvaletinin önüne koyduğum kum tutan paspasın üstünde kum olduğu için tuvalet zannedip kakasını oraya yapmış. çok akıllıdır oysa kedilerim, uysal, insancıl, bir kedi ne kadar akıllı olabilirlerse o kadar akıllılar ama kediler nihayetinde. hepsi beni çok sever ama bazen tırmalarlar, ısırırlar, yok yere ayağıma saldırırlar, çünkü kedi onlar, doğaları bu.

    köpek de öyle, akıllı hayvandır, eğitilebilir ama bazen sıkı eğitilse bile hata yapabilir, heyecana / öfkeye kapılıp saçmalayabilir, çünkü doğası budur. ihtiyaçları karşılandığı, sınırları çizildiği, hayvanlara eziyet edilmediği sürece evde hayvan beslemek çok güzel bir şey ama dediğim gibi, günün sonunda bir hayvan olduğunu unutmamak gerekir.

    edit: imla.
  • birazdan hayvanseverliği abartıp dozunu kaçıranlar gelip insanlara sallamaya başlayacaktır. hayvanları sevmek kadar sevmemek de bir tercihtir. ama bu onların tahmin edilemez canlılar olduğu gerçeğini değiştirmiyor. üzücü bir olay olmuş

    edit: bir hayvansever.
  • vahşi hayvanlar, rakip yavruları boğar.

    olay bundan ibaret.

    edit: her hayvanın içinde vahşi içgüdüler vardır ve hiçbir hayvanı evcilleştirerek içgüdülerini yok edemezsin.
  • anneannemin iki tane yavru doğurmuş bir keçisi vardı. bir sabah bir uyandık yavrularından birisini tekmeleyerek öldürmüş. söylenene göre öldürdüğü yavru süt içerken annesinin canını yakıyormuş. hayvanlığın ne olduğunu küçükken böyle öğrenmiştim.
  • çok üzüldüğüm hadise.
    köpekleri çok severim, ama hiçbir hayvana bebeğimle başbaşa bırakacak kadar güvenemem. hayanın aklı mı var? karar mekanizması mı var? her şeyi geçtim o hayvancağız iyi niyetiyle de bebeği öldürebilir. bebek kaka yapar, bezi köpeğe kötü kokar hayvan bebeği temizleyecem diye bebeği çevirir boynunu kırar. bezinden taşımaya kalkar bez yırtılır bebek düşer. köpek bebeği benimser yediği mamayı bebeğin ağzına kusar. yapar da yapar hayvan bu. biz bebeği muhabbet kuşunun olduğu odaya bile sokmuyoruz, hayvan sevinde bilinçli sevin az. hayvan o hayvan insan değil.
  • ney ney ney büyük kardeş de öldürebilirdi mi? senin olmayan beynini...

    edit: imlâ
  • labrador cinsi köpek yapmazmış. lan sanki bu cins size söz vermiş; çocuklara zarar vermeyeceğime mamam ve kemiklerim üzerine and içerim.
  • tanım: evde kıskançlık krizine girerek, sahibinin avluya çıkmasını fırsat bilen kırmanın, prematüre ve 29 günlük ikiz bebekleri parçalayarak, evet parçalayarak, parçalayarak demiş miydim, öldürmesi durumudur. evet, bu it doğasının gereğini yapmıştır. nasıl ki insanlar arasında da sayko serial killer tipler mevcutsa bu canlılarda da mevcut. ev köpeği lan bu, hafsalam almadı!

    ancak şu köpektaparların "durup dururken saldırmaz onlar, muhakkak bir şey yapmıştır karşıdaki" savlarını, bu trajik ve içimi yakan haber vasıtası ile bir kez daha götlerine sokmak için burada paylaşmak istedim.

    ayrıca çift 9 yıl boyunca bebek sahibi olabilmek için uğraşmış. şu çok büyük bir acı olsagerek: keşke çocuklarımız hiç doğmamış olsaydı ve böyle canları yanarak ölmeselerdi!

    köpeksiz sokaklar istiyoruz başlığında ( #49880987) patili dostlarımızı melekleştiren embesiller, buraya iyi bakın. siktiğimin dünyasında ızgarada insan eti pişirip yiyen insanlar da var, hayvan cinayeti işleyenler de ve kabul etmek istemeseniz de doğasından gelen minnak bir vahşi esintiye teslim olabilen böylesi hayvanlar da...

    ömründe hayvan beslememiş ya da hayvan sevgisini 100 m2 havasız evlere kapatarak leş gibi iğrenç, hazır mamalar eşliğinde yaşadığını sanan denyolara ise ne desek boş. ben de seviyorum öyle internet köşelerinde atıl halde karşıma çıkan cicili bicili kedi-köpeklerin bebiş salladıkları videoları; ruhum yumuşacık oluyor ancak her izlediğimde kendi kendime düşünmeden edemiyorum, gerçekten de o hayvanların o bebeğe bir şey yapmayacağından nasıl emin olup da bırakabiliyorlar diye?

    az da olsa küçük bir grup hayvan, ciddi derecede sahibini kıskanır; bu tecrübem ile sabit, gelen eşi dostu kıskanan hayvanım oldu lan, bahçede inleye inleye. ayrıca bebek gözü tırmıklayan ve hasar bırakan kedi var ve evet o çocuk büyüse de o travma ve kornea hasarı geçmeyecek.

    yine bir kadını parçalamış sokak köpeği haberi de sol frame'de gözüme battı ayrıca. insanoğlu ne manyak, hiçbir şeyin ölçüsü yok! ulumayla geni yoğrulmuş zavallı canları iğrenç apış arasından bozma evlere hapsederken de, sokakta başıboş dolaşıp çeteleşen köpekleri iyilik meleği olarak lanse ederken de.

    bir hayvan için iyi veya kötü diye bir özbilinç ayrımı yapmayacağı bir an gelmiş olabilir; bir hayvan saldırmış olsa da sonucunun ne olacağını insani bir mekanizma ile, doğru matematikle çözümleyemez. nihayetinde hayvan ya bu, neden olmadık vasıflar yüklüyorsunuz ki omuzlarına, doğası ya da anlık içgüdüsü neyi gerektiriyorsa onu yapacak hepsi de. sorun insanların mide bulandırıcı, eciş bücüş sevgi pıtırcıklığında. sokakta hasbelkader doğmuş olanları besleyeceksin, yenilerinin üremesine fırsat vermeden; sahipsiz köpekleri -hadi başka çaren yok eve alıp koynunda besleyeceksin, ancak mümkünse arada dahi olsa özel gayret edilmiş uygun içerikli yemek hazırlama zahmetine katlanarak,agresifleştirmeden ve hayvan tacirlerinden parayı basarak satın almadan; yardım imkanın olmayan hayvanlara da zarar vermeyeceksin, mesela akademisyen bir hanım ablamız gibi son model arabanla üzerinden geçip gitmeyeceksin!

    eve aldığın hayvanları da bebeğine alıştırmış dahi olsan yal-nız bı-rak-mayacaksın, köpekse ensesine dişlerini geçirmeyeceğinden ve kediyse ya da kuş ise tırnaklarını gözüne sokmayacağından emin olacağın bir çağa kadar. mümkünse onlara da ayrıca vakit ayırıp kıskançlık nöbetlerine girmemesini de sağlamak lazımmış, ekstra da bunu öğrenmiş olduk şu çok üzücü haber ile. evladım yok ama vallahi içim cız etti lan, çok çok acı.

    bir

    iki
hesabın var mı? giriş yap