find me guilty

• eğer gerçek hikayelerinden filmleştirilmiş işleri seviyorsanız, mahkeme filmleri hoşunuza gidiyorsa ve "vin diesel'den iyi bi oyunculuk mu, ya bırak allaasen" diyorsanız... buyrun izleyin! açıkçası beklediğimin çok üstünde bir oyunculuk performansıyla beni şaşırtan vin diesel, dramalarda daha çok boy göstermeli kanısındayım... filmin "court room drama" sıkıcılığından ve ağırlığından uzak, o kendi kendini kavuran ilginç havası find me guilty'yi "iyi" filmler rafı'na taşımış... jackie dinorscio'nun "sevgi(?)" dolu dünyasını izlemek, "kalbinden geleni" söyleyen mahkeme salonu hal ve tavırlarını seyretmek hakikaten büyük keyifti...
  
  "send me to jail. i'm not guilty, but i'm used to it"
  jackie dinorscio
• senaryo çok matah olmasa da en azından sidney lumet' nin nasıl bir oyuncu yönetmeni olduğunu görmek için izlenmesi gerekir. adam meşeden hattat yapmış resmen.
• (bkz: racketeer influenced corrupt organization)
  #1063365
• komik, iğneleyici ama asıl önemlisi izleyiciyi jüri koltuğuna oturtabilen bir sinema eseri. filmi izlerken her iki tarafa da eşit mesafede yaklaştırıyor sidney lumet...
  
  ayrıca vin diesel'i sinema oyuncusu gibi nitelemek ve peter dinklage'ı takım elbise içinde görebilmek adına izlenebilir.
  
  ben izlerken aklıma aziz yıldırım ve ilhan ekşioğlu geldi!
• vin diesel i sacli ve tüm film boyunca gömlekli görebileceginiz,sasirtici derece güzel film.
• vin dieselin kariyerinde yeni ufuklara yardırabilme ihtimali doğuran lakin bunun gerçekleşmesini sağlayamayan filmdir. saçma sapan aksiyonlar yerine bu kulvarda koşturaydın yiğidim dedirtmiştir. en beğendim on film arasına da girer ayrıca.
• yalnızca, vin diesel ve peter dinklage'nin sahneleri için bile izlenmesi gereken filmdir, kaldı ki; ikisini filmden çıkarsanız geriye pek bir şey kalmayacaktır.
  --- spoiler ---
  
  filmin anafikri, john dalberg acton'un şu sözünde saklıdır; "güç yozlaşmayı doğurur, mutlak güç mutlak yozlaşmak demektir."
  --- spoiler ---
  
  (bkz: john dalberg acton)
• sidney lumet'in 12 angry man den 49 yıl sonra çektiği yine mahkeme üzerine kurulu filmi. bu sefer odakta jüri üyeleri değil, sanıklar bulunmakta...
• aşırı oyunculuklar ve tekdüze bir hikaye barındıran bir film. karakterlerin derinliklerine bir türlü inilmemiş, her şey üstünkörü ve teğet geçen bir şekilde tasarlanmış.
  --- spoiler ---
  
  -kuzeni jackie'yi vurmuş; ama jackie ona hala 'seni seviyorum' diyebiliyormuş, hiç hınç tutmamış, jackie'yi buradan ilerleyerek büyük bir insan konumuna sokma basitliğine kaçılmış.
  
  -arkadaşlar gangster olmalarına rağmen; iddia makamı çok bel altı vurmuş, halbuki onlar da herkes gibi sıradan bir hayat geçiren insanlarmış, benzinlerini kendileri alıyormuş v.s gibi bir savunma söz konusu. trajikomik.
  
  -jüriye yapılan final konuşması bile etkisiz ve samimi gelmiyor. fikrimce; gerçek bir hikayeyi sinemaya uyarlarken, onun bir film olduğunu unutturabilmek en temel unsurdur; fakat bu filmde maalesef bu bulunmuyor.
  --- spoiler ---
• oyunculuğun önemini apaçık ortaya koyan bir filmdir.
  yönetmen ne kadar iyi olursa olsun,
  senaryo ne kadar gerçekçi ve ironik olursa olsun,
  ana karakterlerden biri ne kadar iyi bir tiyatro oyuncusu olursa olsun,
  aksiyon filmlerinden fırlayıp üstüne ceket giymeyle, tipini değiştirmeyle iyi oyuncu olunmayacağını anlatan bir film olmuş.
  
  --- spoiler ---
  
  bir oyuncu ağlaması gereken sahnede eliyle yüzünü kapatıp sesini bile titretmeyi akıl edemeden mal mal duruyor ve yönetmen bunu hiçbir şekilde toparlamıyor. vay arkadaş. tiyatroda olsa bile o anlık kopuşun toparlanması illla ki yapılır bir şekilde ki iyi bir oyuncu kopmaz zaten rolünden kolay kolay. da sen sinema filminde oynuyorsun ulan nasıl uğraşmamak bu bu kadar. bu ne kadar ''beni ağlayarak görmemeliler'' egosudur anlamış değilim.
  yürüyüşünü, hareketlerini, tavırlarını değiştirmeye zaten zahmet etmemiş bu arkadaşıın avukatıyla konuşurken ki sahnesinde ''rap singer: eli apış arasına koyma pozu.'' da tam bir italyan hareketi ya amk.
  --- spoiler ---
  
  ya bi siktirgit allasen dedim dayanamadım yönetmene deeee oyuncuya da. bunun tek toparlaması şöyle yapılabilir: lumet aptal birini canlandırması için aptal birini arıyordu ve ''kötü oyunculuğa da selam çakayım.'' demek için gerçek hayatta da alakasız kulvardan kötü bir oyuncu alarak nasıl olamayacağını göstermek istedi. eğer öyle değilse bile evet haklısınız bu kadar abartmamak gerek her yönetmen hata yapabilir. işinde ne kadar eski ve usta olursa olsun.