• yedek subay adayı olarak, hayatımın 3 ayını sanki 30 yılmış gibi benden çalmasına rağmen, bitirdikten sonra "artık ben üstün bir insanım" dedirten cehennem.
    girişimin ilk haftasında çekebildiğim 27 şinavı, 3 ay sonunda tek elle 21, çift elle 110 a çıkaran, g3 ve sırt çantasıyla her oğleden sonra koşulan 5000 m koşularında bir süre sonra sadece ter attıran, akşam 8 de başlayıp, sabah 6 ya kadar yapılan 36 km oryantriklerinde tim ve takım ruhunu insana en iyi şekilde öğreten ilim irfan yuvası.

    içeride tüm astegmenlerin gozlerinin donuk baktığı, hayattan alınan zevki tüketen ve sivil hayatın ne kadar değerli olduğunu öğreten kurum...

    foçaya düştüyseniz üzülmeyin, çünkü kaderden öteye gidilmez, orada kuracağınız dostlukları, hayatta kalmak için duymak zorunda olduğunuz güven hissini ve bir timin birbirine kenetlenmesini başka hiç bir yerde böyle canlı öğrenemezsiniz.

    kısacası, yurdumuzun doğu bölgesinde yaşanan terörün anlına şafak kazımak için aslanlar gibi tim komutanları yetiştiren junior vietnam...sınır kartallarının doğduğu yer.

    ps: astegmenler dışında bir çok rütbe ve sınıfa eğitim verilir.
  • denize sıfır nizamiyesi olan, ön bahçesi olarak kabul edilen birkaç yüz metrelik tepelerde başka yerde zor bulunacak mükemmel manzaralar eşliğinde eğitim görürken bol bol dağ çileği yenebilen fakat bu güzel yanlarına rağmen 400'ü aşkın kursiyerden* sadece bir elin parmaklarını geçmeyecek kadarının isteyerek geldiği, bütün kursiyerlerin de "ben nerden geldim buraya diyerek" kafasını duvarlara taşlara vurduğu, bir üniversite mezununun türkiye'deki askerlik yapılabileceği en zor yer.
    üç aylık eğitimin bitiminde insan kendi vücudunun sınırlarını öğrenmekte, araziye bırakma, kısa ve orta travers, hayatı idame, dağ yürüyüşü ve genel tatbikat gibi onca zor eğitimin üstesinden nasıl geldiğine şaşırmaktadır. bilinmesi gereken tek şey ne kadar zor gözükürse gözüksün zamanı geldiğinde herşeyin yapılabildiğidir.
    buradaki kursiyerlerin mottosu ise şudur: "burada herşeyi yapabilirler ama zamanı asla durduramazlar."
  • izmire bağlı şirin bir belde olarak tanınan foçanın aslında içinde nasıl bir cehennem barındırdığını gösteren tugay
  • yeşil tşirtü beyaz yapan eğitim tugayıdır. foçanın 37 derecelik sıcağında, kışlık kamuflajla buhar olursun ve su döngüsüne katılırsın.
    eğitim adına pek bir şey göremedik henüz. sağlık kontrolleri için yapılan izmir seyahatleri ve yanaşık düzen eğitimi yemin törenine kadarki 15 günlük süreyi minimum güçlükle geçirmemize neden oldu.
    9 günlük bayram tatilinin de son günlerindeyiz. ister istemez geriliyor insan. yemin töreni sonrasında, biz ayrılırken bir sürü kazık getirmişlerdi tugaya. acaba onlar ne işe yarıyor?

    edit: eğitim adına pek bir şey göremedik demiştim. dilim kopaymış. yaptığım şeylere hayret etmekteyim. fiziksel ve zihinsel olarak inanılmaz bir gelişme kaydetmekteyiz. komutanlar da "siz insan değilsiniz" diyor. haklılar galiba.
  • 315. dönem asteğmen adayi olarak 3 ayimi gecirdigim yer.
    jandarma komando ve jandarma olarak ikiye ayrilmamiz. sabah daha ay gokyuzunde parlarken kahvaltiya gidislerimiz. jandarma bolugundeki arkadaslarin bunu her sabah surunerek yapmasi. kahvaltindan sonra acele silahliga gidip 5 dakika icinde hazirlanmamiz. ardindan saykodelik okul komutani ve tuggeneral huzurunda toren yuruyuslerimiz. yapilan tek bir hata. tugay olarak istikamet yiyislerimiz. bize zimmetlenen 15 -20 adet ders kitabi. anfilerde ders gormemiz. anfilerin dagin tepesinde insa edilmis olmasi. 45 derece sicaklikta oraya cikisimiz. sikinca yarim litre ter cikarttigimiz camasirlarimiz. terli terli yedigimiz foca ruzgari. inek gibi oksurmeler. pnomani. derste uyuyanlari tespit etme. botlarini cikartip tas uzerinde yurutme ya da sadece botlari ve donu kalacak sekilde birlige donme cezasi. ders bitis. acele ogle yemegine yetisme. tulumba tatlisina gomus. oglen sporu icin istima. kantinde satilan amele esofman takimi. barfiks, mekik, sinav. uzunca dag tirmanisi. donusunde 5 km' lik dag kosusu.hava 45 derece. pentatlon. 150 metre tellerin altinda surunme. asla yirtilmayan amele esofman takimi.aksam yemegine apar topar gidisimiz. jandarma bolugunun yine surunerek gitmesi. tulumbaya gomus. aksam dersi. tam techizat istima. uzun oryantrik atmamiz. aksam sekizde cikisimiz.daglarda yurusuyumuz. sigara icenler, kulaklikla muzik dinleyenler. yakalanlar. gecenin ucunde onunuzden kiyafetleri alinmis bir duzine astegmenin gecmesi. domuz bagiyla baglamis( kafa kismi haric) yerde yatan beyaz tenliler. gosteri tatbikat bolugu erleri. terorist kiyafeti giymis turk askerleri. onumuzu kesmeleri ,bazi arkadaslarimizi agaca baglamak istemeleri.kafa goz dalmamiz. bir sozde teroristi rehin almamiz. laz arkadasin "gelin kizinizi alin ulan" diye bagirmasi. gece dagda yankilanan ses. olaya komutanin mudahale etmesi. bir daha teroristlerin bize bulasmamasi. durmadan yurumemiz.foca sehir coplugunde kendimizi bulmamiz. copten yarisi icilmis, icinde partikul olmayan pet sisedeki sulari icmemiz. foca sicagi. hedefleri bulmamiz. oglen oniki olmasi. karargaha donmemiz.hedef kagidinin teslimi. carsi iznine cikabilecegimizin soylenmesi. nizamiyeden cikis. her on metrede bir kaldirima oturup dinlenme gerekliligi. ikinci dereceden kulak yanigi. kollarin beyaz ellerin kapkara olmasi. rum hatunun islettigi meyhaneye surunerek gitmem. ayaklarin su boregine donmesi. tek basina soguk bira. saat gece 9 da teslim olus. yat istimasi saat 10.
    bedelli arkadaslarin rezaletleri gorunce bende yazayim dedim. yazik ya sira tasitmislar adamlara.
  • bünyesinde rütbeli personel ve asteğmen adaylarına komando eğitimi veren jandarma komando okulunu barındırır. kurs gören rütbeli personele kurs sonunda tüfekli, sırt çantalı (1,5 litrelik iki su şisesi ve diğer muhteviyat ile) 27 km* koştururlar.

    (bkz: hayvansın rıza)
  • askerliğimin ilk üç ayını yaptığım yer...
    buradaki askerlerdir bu ülke neden hala bölünmedi sorusunun cevabı.
  • yakın bir akrabam * burada tugay komutanının yardımcısıydı eskilerde. gerçi tugay komutanı da(tümgeneral mi tuğgeneral mi neydi hatırlayamadım) akrabamızdı ama biraz uzaktandı.

    bu şahsın saykoluğundan tahmin ederek ne tür bir eğitim verildiği konusunda az çok fikir sahibi olduğum tugaydır. zamanında da gidip görmüşlüğüm var. hatta dağların eteklerinde tatbikat için oluşturulmuş sahte bir köy vardı orayı da gezmiştim.

    söz konusu şahıs da belli bir süre doğuda sıcak çatışma, belli bir süre de komando eğitim bölüklerinde görevli ola ola emekli oldu. 2-3 kere vurulmuşluğu filan olan bir saykoydu. gel gelelim bu saykoluğu, üstlerinin bir çoğuna karşı atarlı davranışları vs. sebebiyle kurmay albay bile yapılmadan emekli edilmişti.

    edit: tutkikarnimacikti katkıda bulundu. tugay komutanı tuğgeneral oluyormuş.
  • 3 ayı tamamlamanın verdiği huzurla, kurs dönemini bilmeyenler için değerlendirmek isterim. öncelikle foça'ya gelen jandarma komando asteğmenler için müjdeli bir haberim var: artık en doğu hatay ve dağıtım birliklerinin hepsi (ankara beytepe hariç) eğitim birlikleri. iç güvenlikler için dağıtım olan birlikler aydın, antalya-manavgat, hatay, bilecik, izmir-bornova, kastamonu, karabük-safranbolu, zonguldak, ankara ve çanakkale. komandolar içinse yeni foça, eski foça ve manisa kırkağaç.

    kura yerleri buralar olunca haliyle eğitim programı da hafiflemiş durumda. eskilerin yaptığı 8000 m koşularının yerine 5000 m koşuları var. puan alınan koşular ise 3000 m koşuları(komandolar çanta tüfekle koşuyor). hayatı idame yok. genel tatbikat da 2 gece sürdü. elbet zor geçti ancak önceki dönemlere göre kat be kat rahat olduğunu düşünüyorum. gelecek dönemlerde foçaya gelecek olan arkadaşların çok da endişelenmesini istemem. eğitimlerini aksatmadıkları sürece çok zorlanacaklarını düşünmüyorum. süreklilik burası için önemli bir kavram.

    teğmen, astsubay ve uzmanlar içinse söylenecek pek fazla birşey yok. dolu dolu geçecek bir 6 aya hazır olsunlar. allah yardımcıları olsun.
  • uzman çavuş, astsubay, asteğmen, teğmen ve daha yüksek rütbeli (ihtisas için gelen) subaylara komando eğitiminin verildiği jandarma tugayı, bir cennet içinde bir cehennem. buranın dünyadaki sayılı komando eğitim birliklerinden biri olduğu söylenir. 315. dönemden sonra buraya asteğmen kursiyer alınmamaya başlanmıştır. 2006 ağustos ayında atanan tugay komutanı birlik içerisinde yürümeyi yasaklamış, heryere koşarak gitmeyi zorunlu hale getirmiştir. son derece katı bir askeri displine sahip paşayı görünce istifini bozmayan, selam vermeyen tek canlı türü vardır, asteğmenler.

    bir rivayete göre bir teğmen kursiyer paşaya asteğmenleri şikayet etmiştir.
    -komutanım asteğmenler bize selam vermiyor.
    -oğlum onlar bana bile selam vermiyor sana n'oluyor.

    zira buraya düşen şanslı bir asteğmen adayı, üniversitesinin binbir renkli çiçeklerle dolu bahçesinde güle oynaya geçirdiği minimum 4 güzel yılın ardından ortasına düştüğü cehennemde bir yandan varoluş sebebini sorgulamakta bir yandan ise hangi günahlarının cezasını çektiğinin muhakemesini yapmaktadır. daha birkaç ay önce profesör hocası ile bilimsel bir konuyu tartışıyorken şimdi neden havlunun ille de pembe şeritli tarafı dışa gelecek şekilde gösterildiği gibi katlanması gerektiğine anlam vermeye çalışmaktadır. 400 metre sürünme parkurunda toz toprak ve asfalt lekeleri ile yeni bir kamuflaj deseni oluşmuş kışlık kamuflajının içerisinde gölgede 40 derece sıcaklık altında can çekişirken (bkz: teke gibi kokmak), 10 metre ötede, avlunun öbür tarafındaki bikinili turistlerin kendisini merakla izlediğini gördüğünde onlara işte türk askeri böyle eğitim alıyor mesajını vermenin gururunu yaşamaktadır.

    her şeye rağmen kurs bittiğinde insana kendini özel hissettiren, fiziksel ve ruhsal dayanıklılık sınırlarını aşmış olmanın verdiği güveni yaşattıran, "ben neymişim be" dedirten ve nizamiyeden çıkarken sylvester stallone edasıyla yürüten gurur duyulası bir asker ocağıdır. kısaca bambaşka bir yerdir söylenecek çok şey vardır, fakat şimdilik bu kadar yeterdir.
hesabın var mı? giriş yap