fotosit

• bi çeşit hücre, farkı ışık üretmesi, bildiğim kadarıyla ateşböceklerinin götünde parlayan ışığı bu hücreler üretiyor
• ingilizce photocyte kelimesinden gelir ve ışık hücresi anlamı taşır. bir dijital kamera görüntü algılayıcısının en temel ve basit bölümünü oluşturup en nihayetinde "1" piksel için gerekli olan ışığı toplar.
  bu hücreler üzerinde toplanan ışık bilgisi monokrom olduğundan dijital sensör üzerinde bulunan bayer renk filtresi sayesinde görüntünün ışığını renk bilgilerine ayırır ve en nihayetinde yazılımın mozaiklemeyi kaldırması sonucu işlemcinin hassas bir şekilde renk çoklaması yapmasına olanak tanır.
  
  öte yandan bir sensördeki fotositlerin yoğunluğu piksel yakınlığı olarak ölçülür. her ne kadar yakınlığın yüksek olması çözünürlüğün daha iyi olmasını destekler nitelikte olsa da bazı teknolojik sıkıntıları da beraberinde getirir. çok küçük ve sıkışık^* fotositlere sahip sensörler dinamik aralık, noise (gürültü) ve airy disk başarımı konusunda biraz daha kötüdür.^*