• man hunt diye 1941 yapımı hitler'e suikast girişimleri ile ilgili bir filmi vardı gördüğüm en etkiliyici sonlardan birine sahipti. siyah beyaz filmlerin de mükemmel olabileceğini bu filmle anlamıştım.
  • türkiye'de mihracenin gözdesi ve hint mezarı isimleriyle gösterilen meşhur hint serisinin yönetmeni.
    (bkz: der tiger von eschnapur)
    (bkz: das indische grabmal)
  • günümüz avusturya sınırları içinde doğmuş yönetmen. bilimkurgu sinemasının ilk örneklerini vermiştir.
  • dışarvurumcu sinemanın en önemli yönetmenlerindendir. filmlerinde fütürizm etkileri görülmektedir. 1976 yılında ölmüştür.
  • tam adı; friedrich anton christian lang olan, zamanında resim sanatında da uğraş vermiş bu abinin, bir diğer üstad jean-luc godard'ın le mepris filminde kendisini oynamışlığı da vardır.
    lang'ın oyuncuların rol becerileri ile yönetmenin korelasyonu hakkındaki mütalâası söyledir;

    ''bence iyi yönetmen, oyunculara nasıl oynayacaklarını gösteren yönetmen değildir. yirmi kişilik bir film çeviriyorsam, perde üzerinde haraket eden yirmi küçük fritz lang istemem. iyi yönetmen, oyuncunun kendi kişiliğinden en iyi sonucu çıkarabilen yönetmendir.''
  • eğer hapisten yeni çıkmış, toplumda tutunamayan bi kaybedenseniz, saga sola iyi bakın. oralarda bi yerde mutlaka fritz lang'ı göreceksiniz.
  • 'alman ruhunu' yüceltici filmleri, melodramatik öğelerle süslü polisiye filmleri ile hem görsel alanda hem de teknik alanda kendini kanıtlamış, önemli bir alman yönetmendir.

    sessiz sinema döneminde karakterlerin duygusal boyutundan çok üstün, kutsal adalet temasını işlemiştir. stüdyo imkanlarından filmlerinde sonuna kadar yararlanan lang, fantastik öğeleri kullanmada oldukça başarılı olmuştur. imgelem gücü ve mimarlıktan gelen yönü ile görsel alanda oldukça başarılı filmler sunmuştur.

    aslen avusturyalı olan yönetmen, tüm dünyayı gezmiş, bir dönem resim ile ilgilenmiş ve eğitimini mimarlık alanında yapmıştır.
  • 1934 yılında liliom filmini çeken yönetmen.
  • nasa'nın bugün yaşattığı isim. bu isim gerisayımı ve roketle ilişkisini 1920'lerde karısıyla yoktan var etmiştir. fullmetal alchemist isimli animeye karakteriyle ilham vermiştir ve en son diyeceğim la mepris filminde oynamış olması. monokl takar, zenginliğini almanya'yı zamanında terk etmesine borçludur yoksa hitler'in kişisel propaganda aracı olması olasıdır, tabi hitler leni riefenstahl'ı ikna etmiştir sonradan.
  • bana göre yaşadığı zamanda sinemanın en büyük yönetmeni. iddialı gibi görünüyor, ama filmografisine bir göz atalım:

    (bkz: dr. mabuse, der spieler - ein bild der zeit)
    (bkz: die nibelungen)
    (bkz: metropolis)
    (bkz: m)
    (bkz: liliom)
    (bkz: man hunt)

    ilk üç film sessiz sinema döneminden. sonraki iki amerika'ya göçünden sonra çektiği filmler. man hunt ise film noir'ın en iyi örneklerinden. çağlara bu denli ayak uydurabilen bir başka yönetmen fazla yok. fritz lang ise bu konuda en iyisi. bahsettiğim filmlerle çağdaş`:burada çağdaşı sadece aynı döneme ait anlamında kullanıyorum` yapıtlar veren örneğin eisenstein var. filmlerini ve yönetmenliğini hayli sevsem de saniyelik sahnelerle oluşturulan montajı pek sevemiyorum. hitchcock'un da benzer dönemde tabii ki filmleri var. anca 1927 yapımı the lodger'ından sonra the lady vanishes'a kadar bir başarısı yok. mizoguçi yahut ozu da sessiz sinema döneminde yoklar. john ford'un uzun kariyerinin başarılı dönemi ise stagecoach ile başlıyor. chaplin de yarışabilir, fakat fritz lang'ın filmleri chaplin'inkilere göre geniş yelpazede. bunuel, endülüs köpeğinden sonra 1952'deki los olvidados'una kadar kendi kalitesinde yapıtlar üretemiyor.

    yine de fritz lang'ın bu zamanlara adapte olma yetisine en çok yaklaşan, belki de onun kadar büyük yönetmen olduğunu düşündüğüm biri varsa o da tabii ki carl theodor dreyer'den başkası değil.

    bu entry hayli kişisel görüş içeren bir entry oldu ama sonuçta sözlüğün asıl işlevi subjektif, yorum içeren entry oluşturma ortamı sunması olduğundan tepki çekecek bir entry olmaması gerektiğini düşünüyorum.
hesabın var mı? giriş yap