• seviyesiz, dedikoducu kadın programlarından çok farklı değildir bunlarda.
    saatlerce konuşurlar boş boş. oooof of
  • televizyon da yayınlanan programlar arasında en yüksek yüzdeye sahip spor programlarının çoğunluğunun dahil olduğu gurup.
    (bkz: 90 dakika)
    (bkz: santra)
    (bkz: spor stüdyosu)
    (bkz: telegol)
    (bkz: üçüncü devre)

    (bkz: spor programına süresiyle ilgili isim koymak)
  • 90 dakikalık maçın 4 saat yorumlandığı programlardır, çocuklar için baby tv ne ise türkiye'de türk erkekleri için aynı şeydir. kısırdöngüsel olarak benzer şeylerin hipnoz mantığıyla uyuşturularak enjekte edilmesi.
  • size genel bir özet geçeyim;

    kompakt oyun,

    mental olarak,

    fiziksel olarak,

    maç deneyimi,

    maç temposu,

    ve kilit nokta "zemin".

    bütün bunları kullanarak birkaç cümle kurabilirseniz, tebrikler artık siz de bir futbol programında yorumculuk yapabilirsiniz.
  • bir zamanların efsane futbolcusu olup antrenörlük yapmayan isimlerin ekmek kapısı. hangi kanala baksam biri çıkıyor. bülent korkmaz, sergen yalçın, ümit özat, tümer metin, hakan şükür.. bir de bunlara rasim ozan kütahyalı gibi bir isim eklenince iş futbol olmaktan çıkıyor adamlar futbolu bırakmış derin futbolu konuşuyorlar. olaylar olaylar.. yine de maçın tamamını seyredemeyenler için bu kadar seçenek olması da fena değil. gerçi birinin ak dediğine diğeri kara diyor ama herkes işine geleni izlesin artık.
  • yaşadığım ülke gerçeklerinden kopmamak için arada açıp hallerine bakıyorum. bir program düşünün seda sayan'dan alıntı yapılıyor. ünlü bir düşünür gibi kabul ediliyor seda sayan. göz yaşartıcı bir seviye.
  • bu programları izleyenlere söylenebilecek en naif söz “cahil”dir….

    bu bilimsel bir gerçektir. 2+2=4 gibi
  • saçma kadın ve evlilik programlarından çok daha iyidir.
  • maç oynanırken 90 dakika seyircilerin göremediği ekrana bakıp yorum yaparak program yapmak nedir yahu? radyodan maç anlatır gibi program yapıyorlar, ama bir radyodan maç anlatan spikerin %30 u kadar bile heyecan yok. "bokunu çıkarmak" deyimi bile bunların yanında "solda sıfır" kalıyor.
    maçın sağlıklı analizini yapamadıkları için "oyun" üzerinden değil "skor" üzerinden yorum yapıyorlar. takım 89 da 1 gol attıysa ve kazandıysa başarılı, atamadıysa "bu işler aykutla olmaz" demeye başlıyorlar.
    bunların içinde başkan, teknik direktör yalakaları da var. mesela bazıları aziz yıldırım a toz kondurmaz, bazıları fatih terime. her halükarda parti savunur gibi savunurlar adamlarını.
    çoğu takımı öldüresiye eleştirirler ama çözüm önerisi sunamazlar. yani "teşhih" var ama "tedavi" yok.
    bir de bunların "futbol siyasetçisi" tipleri vardır. program güya futbol programıdır ama amaç futbol yorumu yapmak değildir. reyting uğruna ona buna bok atıp gündemde kalma çabalarıdır. 3 saat konuşurlar ama sonuç yoktur.
    içlerinde 3-5 adet düzgün yorum-analiz yapan akıllı tipler yok değildir. ama bu tipler zor sorular sordukları, doğru tespitler yaptıkları için teknik direktör, başkan, futbolcu ve yalakalar tarafından sevilmezler.
hesabın var mı? giriş yap