• 87 88 sampiyonluk gecemiz albümünü dinleye dinleye büyümüş olmak...

    uğur'dan şahane pas,tanju'dan sanki bomba,
    goool,goool,goool,gooooool,
    şampiyon şampiyon şampiyonsun seeeen,
    cimbombom cimbombom en büyüksün seeeen....

    galiba böyle olmuştu.
  • (bkz: cevat prekazi)
  • şimdi kendi adıma neden galatasaraylı olduğumu düşünüp düşünüp bulamadığım sebepler...

    çocukluğumda efsanevi bir galatasaray yoktu, aksine üzüntü vardı sürekli olarak.
    ilk şampiyonluğu gördüğümde 12 yaşındaydım ve ilkokul 1. sınıfta 3-5 galatasaraylıdan biri olarak diğerleriyle kavga edip dayak yediğimizi bilirim...

    ailede beşiktaşlı üstünlüğü vardı ve siyah beyaz renklere aşina olalım diye kardeşimle sık sık altay maçlarına götürüldük ama olmadı işte. görücü usulü olmuyormuş bu işler...

    karşıyaka'da doğup büyümüş biri olarak ezeli rakibimiz sarı kırmızı renkleriyle göztepe'ydi ve renk aşkından bahsetmek de imkansız...

    ali sami yen'in büyüsünü ise ancak 1999 senesinde 24 yaşında bir adam olarak tattım. tribün büyüsü de değil yani...

    yok mektebi sultaniymiş, yok aristokratmış, o, bu, hepsi benim nazarımda hikaye... takım tutmanın rasyonel nasıl bir yönü olabilir ki.

    sebepsiz ama seviyoruz işte var mı diyeceğin şarkısıyla selamlayarak ayrılıyorum huzurlarınızdan...
  • 100 yıllık şanlı tarihinin yanısıra son 15* yıla 7 şampiyonluk kupası, 1 uefa kupası, 1 süper kupa, 6 türkiye kupası, 4 cumhurbaşkanlığı kupası, 2 başbakanlık kupası, 4 tsyd kupası sığdırarak rakiplerine ezici üstünlük sağlaması ve bu döneme şahit olan büyük bir neslin haklı tercihi.
  • babası !
    abisi !
    (bkz: cimbom aski)
  • henüz 4 yaşındayken,her gün, evinin duvarındaki o zamanlar kendisine göre çok yüksek bir hizada duran galatasaray posterine, amaçsızca da olsa, bakıp duran bir çocuk mutlaka bu duyguya sahip olur. sonra o denli etkilenir ki, takımın kadrosunu ezberler. ve ezberlediği kadroyu posterin altındaki isimleri tekrarlayarak sayar herkese. gün gelir sırf bu sayede kendi kendine okuma yazmayı söker. bunun hediyesi olarak da ali sami yen stadında ilk futbol maçını izler. ve halen aklında olan bu maçta takımı, beşiktaş karşısında uğur tütüneker'in attığı golle galip gelir.

    dün akşam bile yediği yemeği hatırlamayan birine bile bu kadar derin anılar ekliyorsa bir takım, o da kişinin gözünü açtığı andan itibaren takımının gösterdiği başarıdır.
  • 8 yaşındaki bir çocuğun galatasarayın maçını (bkz: 4 kasim 1992 galatasaray eintracht frankfurt maci) izlemek için okula gitmemesi gerektiğini anlayıp hasta olduğunu öne sürerek üzerine iğne yemesidir. ama maçı izlemesidir. ama galatasarayın galip gelmesidir. çekilen acıların boşa gitmemesidir.
  • takriben 3 yaşındaki veledin, kendisine devasa gelen, eh biraz da tombik olan dayısının o yaşlarda üzerine eğilip, işaret parmağını sallayarak "söyle bakiim, en büyük kim?" diyip, binlerce kere "cimbombom" dedirtmesi, bu şekilde senelerce bilinçaltı çalışmalarının sürmesidir. sonra seneler geçer, dayı 27 yaşında, gepegençken kanserden vefat eder, o velet de büyümüştür ama kanına işlemiştir artık dayısına verdiği söz.
    zaten futbolla alakan yok, gel değiştir şu takımı der fener'li olan evdeki diğer herkes, ama gene de değiştirmez.
hesabın var mı? giriş yap