• türkçeye geçirilirken şu salakça isimleri çok arıyorlar mı dedirten nic pizzolato romanı. bırak galveston kalsın işte, illa oynama yapacaksan galveşton yap, saklan kaç vur nasıl bir dandikliktir.
  • nic pizzolatto tarafından halı gibi dokunan roy cady karakterinin etrafında dönen bir roman.

    --- spoiler ---

    romanın son cümlesini, fütursuzca, sırf o kelimeleri art arda dizmiş olmanın neler hissettireceğini belki tecrübe edebilirim umuduyla yazıyorum:

    "sonsuza dek yaşayacağımdan korkuyordum."

    --- spoiler ---
  • saklan kaç vur adıyla okuyan us tarafından türkçe'ye kazandırılan nic pizzolatto'nun ilk ve tek romanı. roy cady denen düşmüş bir fedainin başından geçenleri okudukça yaşamakta olduğunuz rutin ve depresif hayatınızda elde ettiğiniz tüm sosyal statülere teşekkür edeceksiniz.
  • okunması gereken bir roman. özellikle de true detective hayranları için farklı bir tat olacaktır.
    --- spoiler ---

    insanın içini oldukça burkan bir sona sahip ayrıca bu kitap. sonunda hem üzüldüm hem sevindim. yaz mevsiminin bitişi gibi...
    --- spoiler ---
  • work&travel sebebiyle 3 ayımı geçireceğim küçük ada şehri. texas eyaletine bağlı, houston'ın kıyıdaki komşusu. sivrisinekleri ve neminden çok korkmaktayım fakat bu maceraya değebileceğini düşünüyorum * şehirle ilgili görüşlerimi ilerleyen zamanlarda güncelleyeceğim *
    güncelleme editi: şehir çok sıcak. ama bahsettiğim antalya'nın ağustos sıcağı gibi bi sıcak değil. antalya'nın ağustos sıcağına kurban olayım dedirtiyor resmen. dışarı adım attığınız anda yüzünüze bir nem bulutu iniyor adeta, öyle bir sıcak var. sıcağa tahammülü olmayan bi insansanız, yaklaşmayın bile.
    bunun dışında şehirde adeta doğal bi yaşam dokusu var. evinizin bahçesinde otururken kedi büyüklüğünde bir opossum göz göze gelip nananıskim diye kalabilirsiniz. ha verandanızda pıtı pıtı koşan gamsız avuç içi büyüklüğündeki hamam böcekleri de cabası.
    şehir bir ada şehri, mesela ben buraya gelirken oldukça küçük olacağını hayal etmiştim ama gerçekten büyük, bir ucundan diğer ucuna bisikletle gitmek, sağlam kafa ve sağlam vücuda sahip değilseniz, malesef mümkün değil. ama kısa mesafe içinde hayatınızı sürdürecekseniz bisiklet şart. 2.5 saatimi iş yerime yürüyerek geçirdikten sonra canımdan bezdim çünkü. ha sokaklar ve caddeler inanılmaz nizami inşa edilmiş, o ayrı, kaybolmak mümkün değil. *
    şehrin insanları garip bir şekilde yardım sever ve güleryüzlü, yanlarından geçerken gülümseyip selam veriyorlar. taciz edilme korkusuyla başını önüne eğip suratsızca yürüyen yurdum kızları benim gibi muhakkak garipseyecektir, sıkıntı yok, insanlar cana yakın, onlar için normal olan bu.
    okyanustan bahsetmeme gerek yok, çamur denizi gibi, ya sağlam mide sahibi ya da çok sarhoş olmak lazım girebilmek için. *
    şehrin bazı bölgelerinde gerçekten zengin-fakir ayrımını görebiliyorsunuz. 43. sokak tarafından stewart's beach tarafına indiğimde resmen ghetto bölgede yaşadığımı fark ettim, muazzam evler var. okyanusa giremeyeceğim üstelik bu denli de sıcak bi bölgede böyle pahalı bi ev ben olsam almam mesela.
    eğer eğlenmek veya yemek yemek veya sadece takılmak istiyorsanız, seawall blv üzerindeki mekanları tercih edin, çok ekstrem olayları belki yok ama akşamları okyanusun rengini görmediğinizde gerçekten güzel olabiliyor, ayrıca konuştuğum tüm galveston yerlileri, göreli olarak iç taraflarda kalan mekanların tekinsiz ve pis olduğunu söyledi. henüz denemedim, deneyince editleyeceğim. ha ek olarak, akşamları seawall'da bisiklet sürmek muazzam keyifli, tavsiye ederim.
    tabi ki walmart var. her ihtiyacınızı karşılayıp ek olarak ihtiyacınız olmayan şeyleri de alıp çıkabilirsiniz. çok fazla alışveriş alternatifi yok ama marshall's ve yanındaki iki mağazadan ucuz ve güzel şeyler bulabilirsiniz.
    şimdilik bu kadar, yaşayıp gördükçe yine editleyeceğim. bunun dışında şu an galveston'da yaşayan yazar varsa, yeşillendirsin, tanışalım kaynaşalım *
  • özlenen şehirdir. nemine, sivrisineklerine, çamur gibi denizine rağmen *
  • roy cady karakteri için ben foster, raquel karakteri için ise elle fanning ile anlaşılmış. iki ana karakter için çok güzel seçimler diyebilirim. ben foster hali hazırda hell or high water ile teksas yöresine giriş yapmıştı ve mental açıdan rahatsız,çılgın kısmında çok güzel bir oyunculuk sergilemişti, şimdi işin diğer tarafı olan çok daha dram dolu,ağır abi kısmında olacak.
  • nic pizzolatto'nun ilk romanı. yamulmuyorsam şimdilik tek romanı. bu roman birkaç ay içinde sinemaya taşınacak. senaryoyu pizzolatto yazmış. filmi daha önce ingilizce film çekmeyen (yönetmeyen) melanie laurent yönetecek. başroller ben foster ve elle fanning'in. foster'ın rolü daha önce matthias schoenaerts'e teslim edilmişti, ama film bir türlü çekilemeyince matt projeden ayrılmıştı. ben matt'i roy rolüne daha çok yakıştırıyordum ama foster da role uygun. daha önce roy gibi karakterleri oynamıştı. karakterin asabiliğini, acımasızlığını, duygusallığını, çökmüşlüğünü iyi yansıtır. foster'la romandaki roy arasındaki tek fark boy olacak gibi görünüyor. zira roy'un boyu 1.90 ve bundan sürekli bahsedilir romanda. 2 metre boyundaki jack reachertom cruise'un oynadığını düşünürsek bu tür seçimler şaşırtmıyor. öte yandan elle fanning de rocky (raquel) karakteri için % 100 doğru bir seçim olmuş. kitapta betimlenen rocky'nin fiziksel olarak aynısı. fanning de rolün hakkını verecektir. fakat romanı pek beğenmediğimden filmin iyi olmayabileceğini düşünüyorum. umarım romandan daha etkileyici olur.

    roman 40 yaşında kansere yakalandığını öğrenen fedai, bodyguard roy'u konu alıyor. patronu, roy'u gözden çıkarır, ama roy ölmez ve rocky adlı kızla birlikte kaçar. sonrası rocky'i tanıma, geçmişle muhasebe, ölüme hazırlanma vs. sürükleyici bir roman. 300 sayfayı 2 günde bitirdim. roy da, rocky de iyi yazılmış karakterler. bazı bölümleri etkileyici. fakat zaman zaman da sıkıcılaştığını, birkaç gereksiz ayrıntıya yer verildiğini de söyleyebilirim. bir de beni pek etkilemedi. şüphesiz rocky'nin öyküsü -günümüz türkiyesini düşünürsek- etkileyici ama bunun dışında hızla unutacağım bir roman.
  • türkiye'de vizyona girip girmeyeceği ya da vizyon tarihi henüz netleşmemiş olan melanie laurent işi uyarlama.

    her eve imdb
  • fragmanı da yayınlanmış olan melanie laurent filmi. laurent senaryonun uyarlamasını true dedective dizisinin senaristi nic pizzolatto'nın kitabından yapmış. trailerdan yola çıkarsam, oldukça kasvetli ve vurucu gözüken bir işe imza atmış gibi duruyor.
    bu arada genç yıldız elle fanning üst üste ilgi çekici roller kapmaya devam ediyor. kendisini tebrik ediyorum buradan.

    trailer
hesabın var mı? giriş yap