• kulaklığın takılıp, düşünerek boş boş dışarının izlenildiği, yaşananlar ve yaşanılacakların tek tek gözünüzün önünden geçtiği bir yolculuktur.
  • bazen klostrofobiktir
  • günün gece olarak tabir edildiği zaman diliminde yapılan yolculuk. konuma göre ürkütücü olabilir.
  • giderken berbattır. dönerken muhteşem...
  • yaraları derinleştirir.
  • direksiyon başında ben olduğum sürece keyifli bir yolculuktur.
  • insanın kendisiyle baş başa kalabildiği en nadide anlardandır...

    etrafındaki sesin, görüntünün ve gürültünün azalması yardımcı olur hayal gücünün sesini duymana, pekala ruhunun fısıltılarına kulak verebilirsin bu yolculuklarda.

    hoş, çoğu zaman bu yolculuklarda eskiyi yad edersin
    "simdi"de kalamazsin bir turlu
    ama olsun, gecmise dair en lezzetli anlar gelir aklina o anda da

    hele hele, ansizin her seyin daha guzel olacagina dair bir umut, bir ferahlik da doguverirse icine, cennet ayaklarin altina serilmis gibi olur, cehennemlerden azad olursun.
  • kendi aracınla çıkınca bir nebze olsun çekilebilen yolculuk. otobüs ile gitsen bir sürü otogarda, dinlenme tesisinde duracaksın. insan bitse de eve gidip uyusak diyor. ama yook, o dinlenme tesisinde duracak, o dinlenme tesislerinin de allah cezasını versin, dünyanın en soğuk yerleri. insanlar dışarı çıksın da totosu donsun diye icat edilmiş sanki. otobüsle gidilecekse gündüz vakti gidilmeli bence.
  • 1987 yapımı, ömer kavur'un hem yazıp hem yönettiği film. yönetmenin 9. uzun metrajı. bir senaristin sancılı bir yazım sürecini anlatır. kavur'un en kişisel (otobiyoğrafik) filmi olarak gösterilir, bu açıdan kapalı ve anlatıma uygun olarak boğuk bir havası vardır... ayrıca dijital olarak yenilenmiş bir versiyonunu izlemek mekanlar açısından çok iyi olurdu diye hayal ediyorum. ne kültür bakanlığı ne de özel bir girişimci bu işlerle uğraşmadığı için yalnızca "hayal ediyorum" tabi...
hesabın var mı? giriş yap