geçmişle hesaplaşmak

• kendimize borçlu çiktigimiz süreçtir.
  alacak-verecek hesaplari yapilir ve mutlaka hayvani bir açik çikar. yasanmamis mutluluklar, söylenmemis sözler, gidilmemis kapilar... sarilinmamis kucaklar, oksanmamis saçlar, pismanliklar..
  faizsiz bile ödenmeyecek borçlardir. karsiliginda geri kalan hayatimizi ister. ödenmediginde bir kamyon yükü sirtinda tasimak demektir. hesaplasmanin bedeli "bugün"den ve "yarin"dan hatiri sayilir bir bedel ödemektir.
• aslinda dort islemden ibarettir, zira hayat bir matematiktir.
  
  eksiler, artilar... cota diye gerceklerin yüzünüze carpmasi... bolunmeler... vs. kimi zaman cift bilinmeyenli denklemler... standart sapmalar... zamansiz beliriveren geometrik sekiller.^**
  
  yapilan yanlis bir islem, her zaman sonucu etkiler. aslolan sonuctur degerlendirmede herkesin bildigi uzre... ayrica dogrular yanlislari goturmezken, uc yanlis hep bir dogruyu goturur. ve unutmamak lazimdir ki sifir her zaman etkisiz eleman degildir, carparsan yutar.
  
  bu islemler sonucu gecmisle hesaplasmak pek de ic acici sonuclar getirmez. en iyisi ieeehh ustu kalsin demek, hayata devam etmektir.
• iyi ki yerine keşkelerle doluysa, aslında kendinize ne kadar da kötü davrandığınızın farkına varırsınız.
  
  (bkz: her seyden kendini sorumlu tutmak)
  
  ki bu da kişinin kendine yapacağı en büyük haksızlıktır. kendinizden alacaklısınızdır. kısır döngü müdür nedir? karışık işte.
• adamın biri gece yatmadan önce aynaya baktığında karşısında ölmüş kardeşini görmüş. kardeşini içten içe özlermiş ve o kadar sevinmiş ki aynayı bağrına basıp öylece uyumuş. sabah ondan önce uyanan karısı, kocasının göğsündeki aynayı eline alıp bakınca “alçak adam, demek beni bu gudubet kadınla aldatıyorsun” diye bağırmaya başlamış. kadın elinde aynayla doğruca kadı efendiye koşmuş. “bak kadı efendi, kocam beni bu çirkin kadınla aldatıyor, gereken cezayı verin” diye haykırmış. kadı da aynayı alıp bakmış ve yüzünü ekşitip kükremiş: “nee, bu aptal suratlı kocan mı seni aldatıyor, hangi kadın bu adamın yüzüne bakar?”
  
  geçmişiyle hesaplaşamayan ama geçmişini özleyenlerin baktığı aynalarda görmekten hoşnut kalmayacakları yüzler yer alır.
• bunun bir diğer türlüsü de geçmişle yüzleşmektir. başlığı henüz açılmamış, ben de açmak istemedim şimdi.
  
  ibo benden 5 yaş küçük. bu hafta sevdiği kızdan ayrıldı. morali bozuk. dün anlattı. bu öğlen mesaj attı abi beraber gidelim mi yemeğe diye. iyi hadi gidelim. geçecek diyor zamanla elbet. evet geçecek. çok üzgün. bakıyorum üzünütüsüne. çok iyi bildiğim birşey. ancak dışındayım. benim içim öyle dolu değil. aklıma geliyor sevdiğim kızdan uzak kaldığım ilk günler. sonra yıllar öncesine gidiyorum bir ara. dünyanın öbür ucundayken yaptıklarım, üzüntülerim ümitlerim geliyor aklıma. zarını yırtarak çıkan cırcır böceği gibi. şekil aynı şekil ancak ben artık içinde değilim. geçmişimden bir parça geçmiş karşıma konuşuyor: abi sen de benim gibisin biliyorum. nasılım? duygusalsın. gülümsüyorum. ne desem yalan. hem öyle hem değil.
• hep açık veren hesaplama yöntemidir.
• kimi zaman maziyi özlemek, çoğu zaman ise hayat karşısında aciz kalmak; ikiye bölünmektir. bir yanımız bitmek tükenmek bilmeyen sorularla suçlamalarını sıralar, yapılan her hatayı ve tüm başarısızlıkları affı olmayan bir suça çevirir. diğer yanımız ise yanıt vermez, acı çeker, susar sadece... hiç adil değildir bu hesaplaşma. kimse sizin yanınızda değildir, kendinizle başbaşa kalırsınız. hakim de siz olursunuz, tanık da, sanık da... sonuç ise kaçınılmazdır, yargısız infaz! hep kaçtığınız, hazırlıksız yakalanmaktan korktuğunuz gerçeklerle karşı karşıya kalır ve kendi kendinizi acıdan, özlemden ve hüsrandan örülü bir zindana hapsedersiniz...
• bugünümüzün mahvolmaması için gerekli olan yöntem.
  ben yaptığım bu tanımı hiç beğenmedim.
  bir kere, söylediğim şeyin çok daha kolay ifadeleri var.yok bugünümüzün yok cart curt....böyle dallandırıp budaklanmaya ne gerek var ki....
  ama bir daha aynısını yaparsam top olayım, oynayın beni.
  
  işte bu yaptığım, geçmişle hesaplaşmaktır.
  
  ama işte geçmişle bu kadar çabuk hesaplaşılmıyor çoğu zaman, o da var tabi.
• elbet bir zaman yapmak zorunda olduğundur. kaçabilirsin, görmezden gelebilirsin yahut yoksayabilirsin belki bir süre, fakat artık hata yapmak istemiyorsan bir şekilde yüzleşmek zorundasın.
  
  geçmişle hesaplaşmak için ilk başta kendine zaman vereceksin, önce hazır hale geleceksin. ardından geçmişindeki kişilerden kurtulup sadece kendin kalacaksın o geçmişin içerisinde. defalarca geçmiştekileri şimdiki zamana taşıdın kafanda, onları özgür bırakacaksın, çünkü yoklar şu an ve şu an varolsalar bile geçmişteki kadar mükemmel olmayacaklar, emin ol. suçlamalarından kurtul, sana yapılanları unut, elinden kaçan fırsatlar nasıl uçup gittilerse ellerinden zihninden de uçup gitsinler. hiç kolay değil, yeteri kadar zaman beklemediysen ve hazır değilsen zaten imkansız bu söylediklerimi başarman. o zaman şimdi bırak bu okuduklarını, bir süre sonra okumaya devam edersin; hazır olduğunda, zamanın geldiğinde.
  
  sensin herşeyin sorumlusu, önce bunu anlayalım. mutlu anlarının da, o çirkin ve aciz hatalarının da tek sorumlusu. kendine ceza vereceğini biliyorsun, hatta o cezayı çekmeye bile başlamış olabilirsin eğer ki bir süredir yatağından çıkmıyorsan. o ceza çekilecek, ille de yatakta yatıp hayattan soyutlanarak değil elbette, ama kaçışın yok. süresini sen belirledin aslında ama bunu bilmiyorsun; vicdanın rahat ettiğinde bitecek o süre. hiç haketmeyen insanlara hiç haketmediklerini dahi yapmış olsan da, şu an geçmişinle hesaplaşmaya karar verdiysen, doğru yoldasın. yorulacaksın, belki şu an bile çok yorgunsun ama bu böyle. sonu aydınlık bu yolun, en azından bu çok kesin.
  
  geçmişle hesaplaşmak için beynini geçmişle yıkaman gerek, öyle sık ve öyle uzun yıkayacaksın ki, beynin geçmişe takılmayı bırakacak, sindirip atacak onu. sonra başlayacaksın yeni bir geçmişi yazmaya, belki onunla da hesabın olacak ileride. ancak bu hesaplaşmayı unuttuğunda fütursuzca yazacaksın yepyeni geçmişini, hiç silinmesin isteyeceksin bazı anlar, üstüne bastıracaksın hayat kaleminin, gün gelip de hesap verebileceğini unutacaksın tekrar tekrar.
  
  (bkz: yaşam döngüsü/@yercekimi) - 6/7
• genelde sonu "hesapla cebelleşmek" şeklinde biten muhasebe denemelerine verilen addır.