• öncelikle "gerçek bal nedir" sorusunu cevaplamak lazım. çünkü ortada "gerçek bal" ve "gerçek olmayan bal" diye bir çizgiyle ayrılmış iki net kavram yok.

    balları şöyle sıralayabiliriz:

    1. hem peteği, hem balı arı ağaçtan çiçekten topladığı malzemeyle yapar. tamamen doğaldır. çok büyük ihtimalle markette falan satılan balların hiçbiri böyle değildir. gidip hop diye bulup alamazsınız. ancak köyde tanıdığınız falan varsa elde edersiniz. zor bulunur, öküz gibi de pahalıdır.

    2. petek yapaydır. insanlar balmumundan yapar, çıtaların arasına telle bağlayarak yerleştirir, sonra bunları kovanların içine koyar, arı da çiçekten, ağaçtan topladığı malzemeyle peteklerin içini doldurur. tahmimince piyasada kaliteli olarak bilinen markaların birçoğu da böyledir. yani en azından öyle umuyorum.

    3. petek zaten yapaydır. ortamda malzeme toplayacak çiçek, ağaç falan da yoktur. arının önüne şekeri, glikozu koyarlar, arı da onu alıp bala dönüştürüp peteğe doldurur. dandik marka ballar da büyük ihtimalle böyledir.

    4. ortada ne petek vardır, ne arı vardır. şekeri, hatta daha kötüsü glikoz şurubunu ağda yapar gibi kıvamlı kaynatıp içine doğala özdeş bal aromasını basarlar, olur sana bal. balderesi malderesi televizyonda reklama çıkan 7 kilosu 100 lira olan ballar da korkarım böyledir.

    gerçekten, sahteden kastınız hangisi ona kendiniz karar verin (4 numara kesinlikle sahte ona şüphe yok), ondan sonra nasıl anlayacağınızı düşünürsünüz.
  • vakti zamanında marmarisli arıcı bir amcanın bize öğrettiği yöntem : eline bir sabit kalem alıyorsun (sabit kalem nedir bilenler bilmeyenlere anlatsın), sonra baldan bir kaşık kadar avucuna döküyorsun. kalemle balın içinden avucuna yazmaya çalışıyorsun. kalem yazarsa bal sahte, yazmazsa gerçek.
  • bizim evde anlamak çok kolaydır. eğer bal köyden geldiyse gerçek baldır. köyden gelmeyip de bir şekilde parayla alındıysa gerçek bal değildir. o değil de burada bilenlerin yazdıklarına baktım da bizim köyden gelen ballar hakikaten gerçek balmış. tüm özellikler cuk oturuyor.
  • mideden geçer.

    balı yedin miydi midenin bir ferahlaması rahatlamsı gerekiyor.
    baş ağrısı, mide sıpazmı falan yaratıyorsa bal değildir.
  • kolay olmayan bir yoldur.

    bal, çiçek nektarlarının bal arısı tarafından toplanmasıyla oluşan doğal bir üründür ama esas olarak fruktoz, glukoz ve daha az olarak maltoz, sukroz ve diğer oligosakkaritleri içerir. bunun yanısıra, çok küçük miktarlarda olsa da, birçok çiçekten (monofloral, polifloral vs gibi detaylar için wikipedia'ya başvurun, o kadar anlatacak vaktim yok) toplanmış faydalı maddeler, çok faydalı proteinler vardır. bunlar olmasa, şeker şurubundan hiçbir farkı yoktur ve hiçbir doktor böyle şekerli bir şeyi tavsiye etmezdi. hatta bu durumda dahi çok tüketirseniz kilo alırsınız, diyabete yol açar vs vs.

    yani balı bal yapan, içindeki şeker dışı içeriktir.

    bu peşrev sonrasında, sahte bal ve gerçek balla ilgili durumu anlatalım. yukardaki entrylerde de çokça tekrarlanmış bolca zırva vardır gerçek bal teşhisi için. bunların bir kısmı, mesela, akış profili, diyelim bundan kırk elli sene önce işe yarayabilirdi, hfcs (high fructose corn syrup) yaygınlaşmadan önce, balın şeker kompozisyonunu taklit etmek hiç kolay değildi.

    şekerlenme ise, gerçek balların çoğu (bazı monofloral ballarda durum bu kadar basit değil) kristallenmeye yatkın şeker kompozisyonundadır. bu bir sahte/gerçek indikatörü (belirteci) değildir.

    balın içindeki mesela diastaz vb kimyasalların ölçümü de son yıllara kadar iyi bir indikatör olabilirdi ancak modern sahteciler gayet bunları da aşabiliyor.

    sahtecilik şu yollarla yapılabiliyor:
    -balın içine direkt şeker şurubu, glukoz veya daha akıllılarsa hfcs ekleyerek, (yalnızca glukoz olursa, balın şeker kompozisyonuyla ilgili bir analiz sonunda sahte bal hemen teşhis edilebilirken, hfcs+glukoz gibi doğala yakın kompozisyonlarda yapılan eklemelerde ancak diastaz vb, çiçek nektarının arıların midesine girmesinden dolayı balın içinde var olan bazı proteinlerin miktarıyla teşhis edilebilir.)
    -arı kovanının önüne konan şeker şurubu (bunu diastaz vb ile de teşhis etmek zor, izotop oranı kontrolü gerekir).
    -doğal balın, daha ucuz başka bir doğal balla seyreltilmesi (yayla balına ayçiçek balı konması gibi. bu biraz daha masum sonuçta bal yine de doğal kalıyor ama faydalı içeriği azalıyor. ucuz bala fazla fiyat ödemiş oluyorsunuz, şeker komposizyonu+polen analiziyle teşhis edilebilir).

    şu an için bal sahteciliğinin önüne geçilmesinde en iyi yol izotop oranlı kütle spektrometrisiyle balın içindeki şekerlerin karbon 12/13 izotop oranının, balın içindeki proteinlerin karbon 12/13 izotop oranlarıyla karşılaştırılması tekniğidir. bu teknikte balın miktarını kısa sürede artırmak için arı kovanının önüne şeker şurubu konsa bile, eklenen şurup balın içindeki faydalı proteinlerin geldiği çiçeklerden farklı bir bölgede yetişmiş olduğundan maruz kaldığı co2 içindeki c13/c12 izotop oranı farklı olacaktır.

    bu teknik de uzun ön işlem ve pahalı teçhizat gerektirdiği için, diğer analitik yollar (şeker kompozisyonu, protein içeriği, polen analizi vb) önce kullanılır ve sahteler oralarda ayıklanabiliyorsa ayıklanır. en son teyit de bu teknikle yapılır.

    ben bu testleri yapan güvenilir markaları öneririm. köyden vs gelen bala ise ancak yakın tanıdıksa güvenmenizi öneririm.

    balın içinde, doğal olarak, botulinum sporları olabilir, bebekler için öldürücü olabilir. bu nedenle bir yaşından küçüklere ballı ıvır zıvır yedirmeyin sakın.

    naçizane görüşüm, fayda zarar değerlendirmesinde, balın pek bir hükmü yok, çok fazla şeker içeriyor. nutella/reçel gibi alternatiflerden bir nebze daha iyidir yalnızca, faydalı özellikleri de mucizevi sayılmaz. mutlaka apiterapi yapacaksanız, polen/propolis/arı sütü gibi daha yoğun faydalı içeriği olan ürünler tercih edilebilir (ki bunlarda sahtecilik çok daha fazla ne yazık).

    bu arada, yukardaki entrylere, bu yazdığımı da dahil ederek söyleyeyim, o kadar az bilip, o kadar çok kati önerilerde bulunuyoruz ki insan gerçekten hayret ediyor. siz nasıl biliyorsanız öyle yapın en iyisi.
  • olm bak, bir ton insan (bir iki kişi hariç) burada saçma sapan konuşmuş. yok midesi yanarmış insanın, yok bal düzgün akarmış, yok kristalleşirmiş falan filan. geç hepsini.

    eli yüzü düzgün "sahte" bal ile, doğada ota çiçeğe konarak bal yapan arının ürettiği balı feriştahı gelse tadına bakarak, kaşıktan dökerek, dolapta dondurarak falan anlayamaz. ancak, belki belli bir yörenin o yöreye özgü çiçekleriyle üretilmiş balı ile başka bir yörenin balını aroması nedeniyle ayırabilirsiniz. bunu da herkes yapamaz.

    alacaksın balı, sike sike laboratuara götüreceksin. bir ton analiz yapacaklar, bir ihtimal belki anlayacaklar.

    sağlıklı ortamda üretilmiş "sahte" olarak nitelenen bal ile, tümüyle doğal üretilmiş bal arasında sağlık ve fayda açısından öyle aman aman bir fark yoktur. bunu da aklınızın bir köşesine yazın.

    bal, %75 oranında, yani bildiğiniz bodoslama şekerdir. fazla tüketilmesi yarardan çok daha fazla zarar getirir. öyle günde iki çorba kaşığı bal atıyorum, turp gibi oluyorum demeyin, günde iki çorba kaşığı bal yemekle yarım kavanoz nutella yemek arasında fark yok. metabolizmayı siker atar, götü göbeği de salarsınız.

    doğal balın içinde, çiçeklerden gelen eser miktarda polen hammaddesi bulunur. hani yukarıda anlattım ya, bala aromasını veren şey. hah işte, o yararlı zannettiğiniz tek şey, o varla yok arasındaki polen zımbırtıdır. geri kalan az miktardaki fosfordur, magnezyumdur, demirdir zaten çok daha fazla biçimde maydanozda da var. gidin maydanoz yiyin, roka yiyin, marul yiyin.

    o kadarcık polenden elde edeceğiniz faydayı, yediğiniz %75'lik şeker siler atar, hiç boşuna uğraşmayın.
  • şirket içi gizli şekilde satışı yapılıyorsa o bal gerçektir.(bkz: umut sarıkaya)
  • üzerinde manuka honey yazıyorsa ve onaylanmış tedarikçiden geliyorsa doğru yoldasınız demektir. bulanlar bana da haber versin.
  • hiçbir şekilde gerçek bal;

    tadarak
    kaşıktan akıtılarak
    şekerlenmesine bakılarak
    koklayarak
    kulağınıza sokarak (bu saçma olur zaten)

    an-la-şıl-maz.

    gerçek bal sadece ve sadece kimyasal analiz yaparak anlaşılır.
    hah bal bu işte diyenlerden, "karakovan balı geldi" yazılı marketlerden uzak durun, ayrıca şeker konmayan bal mı kaldı, çok kafanıza takmayın.
  • kimsenin yazmadığı bir yolu daha var bunun.. yazılmamış olması enteresan.. kibrit çöpünün eczalı kısmını bala batırıyorsunuz, illa kavanozun içine değil yanlış anlaşılmasın..biraz bekliyorsunuz, balı silip yakmaya çalışıyorsunuz kutusu ile, yanıyor ise bal gerçek baldır, yanmıyorsa şekerli su katılmıştır..
hesabın var mı? giriş yap