gerçek dindar

• dini sözde değil özde yaşayan kişidir..
  
  maalesef, ortalık "sahteleriyle" dolmaya başladığı için,
  "dindar" sözcüğü artık yetersiz kalmakta ve başına bir "öz-hakiki" manasında "gerçek" sıfatı gelmek zorundadır!hele; "din adına" insanları katleden vahşilerin yaşadığı bir zamanda...
  
  "gerçek dindar";
  sevgi, aşk ve samimiyet adamıdır! (hangi dinden, hangi inançtan hissediyorsa hissetsin, bu geçerlidir.)
  
  herşeyi, sadece ve sadece yaratıcısının rızası ve sevgisi için yapan insandır.
  
  "gerçek dindar";
  "bildiğiyle amel etmek" fiilini hayata uygulayan,
  yani "eşşek yükü bilgi" taşıyıp da,
  inandığını söylediği/sandığı şeyin tam tersini yaşamayan adam demektir.
  
  edit: "kalbini yarıp bakamayız kimsenin. sadece; "inandığını söylediği şeyle", "yaptıklarının" ne kadar çakıştığına bakabiliriz, yani "fiiller"dir önemli olan, şu ya da bu değil !"
• herkesin kendince olan dindar modeli. mesela ''en gerçek dindar benim'' desem kim aksini ispatlayacak? laboratuvar mı var? asıl arıza kendini gerçek dindar addedenlerin kendi gerçek dindarlık anlayışlarını başkalarına da dayatmaya cüret etmelerinden kaynaklanıyor. şüphesiz bunda düşünenler için ibretler vardır.
• (bkz: hâl kâl bütünlüğü)
• baktığınızda size sadece ama sadece allah'ı hatırlatandır
• neredeyse 1400 yıldır aranmasına rağmen bir türlü bulunamayan.
  
  muhammed ölür ölmez kabileler birbirlerinin boğazını sıkmaya başlamadı mı; dört halifenin üçü cinayete kurban gitmedi mi; daha ebu bekir, daha ömer zamanında imparatorluğun ganimetlerinden pay alacağım diye klan savaşı başlamadı mı?
  
  tamam her dindarım diyenin yaptığı dine mal edilmesin ama bu ne teflon bir din anlayışıymış ki hiçbir katliam, cinayet, kötü olay üstüne yapışmaz!
  
  çıkardan, kavgadan, çekişmeden, sınıf mücadelesinden, zulümden arınmış, 'saf' bir yahudilik, hristiyanlık, hinduizm vs. yokken, islam niye olsun?
  
  bugun islam hoşörülü bir dindir soylemi, müslüman olmayanlar icin de bir anlam ifade ediyorsa bunun nedeni özsel değil tarihseldir. bunun devamı da islam toplumlarının bu "hoşgörü"yü somut olarak sürdürmesine bağlıdır. eğer başka türlü oluusa islam da başka bir din olmuş olur. bugün müslümanların önemlice bir kesimi nasıl olsa islam öyle bir din degildir diye toplumlarında yaşanan ve bir biçimde dinle ilişkilendirilebilecek bazı olumsuzluklarla yüzleşmekten kaçınıyorlar. bunun sonucunda toplumsal ve tarihsel bir olgu olarak islam, gayet "hoşgörüsüz" bir noktaya savruluyor.
• resmi ideoloji çerçevesinden bakarsak, etliye sütlüye karışmayan, evinde namazını kılan, orucunu tutan ama bu tarz ibadetlerini kamusal alanlara taşımayan, kurban derilerini türk hava kurumuna veren biridir. başörtüsü vb konularda fazla sesini çıkartmaz, şartlar böyle der geçer. özgürlükler konusunda ise pek fikri yoktur, yök nedir bilmez, orduyu peygamber ocağı diye sever, sayar. iktidara her daim boyun eğer.
  
  resmi ideolojinin sevdiği ve tanımladığı gerçek dindar böyle birşeydir.
• akıllı adamdır muhtemelen.aklını da doğru kararlar vermek için kullanıyordur.her kalıpta olduğu gibi dindar kalıbının da akıllı ve gerzek üyeleri vardır.gerzeklere kızıp akıllılara seslenmenin de bir yolu yordamı ve dili vardır.benim ki kaba tanım oldu ama elbet ince düşüneni ve söyleyeni çıkar.
  
  tüm fikir ve düşünceler bu kadar tabansızken iletişim sapmaları kaçınılmazdır.herkes birbirini suçlamaya başlamadan o dili bulmaya çalışsa ne güzel olacak.
• aklı ile kalbi beraber gidendir. biri ötekinin önüne geçtiğinde sapıtacağını bilendir.
• cumhurbaşkanı olmaya gerçekten layık olandır. gerçek dindar bir budist de olabilir.
• din insan ile allah arasinda olan bir olaydir. bunu hic kimseye ispatlamak yada gostermemiz gerekmez. gercek dindar dininin sartlarini yerine getirir ama bunu kimseye reklam etmez. kimseye baski uygulamaz. herkesin kendinden sorumlu oldugunu bilir ve bu bilincle davranir...