• "yanlış yolda yürüyeceğine,doğru yolda bekle.belkide kendini kandırırsın ;ama başkalarını kandırıp hayallerini yıkmazsın "

    uzun zamandır aradığımı bulduğum yazar
  • "kültürümüzün kalbindeki büyük, ağza alınmayacak kötülük monoteizmdir. eski ahit adıyla bilinen barbar bir tunç çağı metninden üç insanlık karşıtı din meydana çıkmıştır. yahudilik, hristiyanlık, ve islam. bunlar gök tanrılı dinlerdir ve tamamen ataerkildirler. tanrı her şeye gücü yeten babadır. bunun sonucunda, gök tanrı ve dünyevi erkek elçileri insanlığa sundukları kadın nefretiyle 2000 yıldır bu diyarlardaki kadınlara eziyet etmişlerdir."
  • su sozleriyle tanidim kendisini. pek gec kalmisiz meger:
    “the united states has only one party – the property party. it’s the party of big corporations, the party of money. it has two right wings; one is democrat and the other is republican.”

    -abd'de sadece tek parti vardir- o da mal mulk partisi. buyuk sirketlerin partisidir o, paranin partisidir. iki tane "sag"i vardir *; biri demokrat, digeri ise cumhuriyetcidir" demis. sapka cikariyorum bu sozlerine amcacim.

    kalemi kuvvetli, ayarlari guzel insan.
  • kendisi antony burgess tarafından "yaşayan en büyük tarihsel romancımız" diye tanımlanmıştır.

    "kötü yasalar kendilerini yapanları tuzağa düşürmek için yapılırlar." sözleriyle karakterinin ağzından konuşurken dünya tarihinde politikanın ironisini vurgular.
  • gore vidal, 3 ekim 1925 - 31 temmuz 2012

    -i never miss a chance to have sex or appear on television.
    -it is not enough to succeed. others must fail.
    -a narcissist is someone better looking than you are.
    -any american who is prepared to run for president should automatically by definition be disqualified from ever doing so.
    -democracy is supposed to give you the feeling of choice like, painkiller x and painkiller y. but they're both just aspirin."
    -envy is the central fact of american life.
    -every time a friend succeeds, i die a little.
    -the united states was founded by the brightest people in the country — and we haven't seen them since.
    -every four years the naive half who vote are encouraged to believe that if we can elect a really nice man or woman president everything will be all right. but it won't be.
    -andy warhol is the only genius i've ever known with an iq of 60.
    -a good deed never goes unpunished.
    -all children alarm their parents, if only because you are forever expecting to encounter yourself.
    -apparently, a democracy is a place where numerous elections are held at great cost without issues and with interchangeable candidates.
    -fifty percent of people won't vote, and fifty percent don't read newspapers. i hope it's the same fifty percent.
    -some writers take to drink, others take to audiences.
    -the genius of our ruling class is that it has kept a majority of the people from ever questioning the inequity of a system where most people drudge along, paying heavy taxes for which they get nothing in return.
    -style is knowing who you are, what you want to say, and not giving a damn.
    -the more money an american accumulates, the less interesting he becomes.
    -the four most beautiful words in our common language: i told you so.
    -congress no longer declares war or makes budgets. so that's the end of the constitution as a working machine.
    -we should stop going around babbling about how we're the greatest democracy on earth, when we're not even a democracy. we are a sort of militarised republic.
    -as the age of television progresses the reagans will be the rule, not
    the exception. to be perfect for television is all a president has to
    be these days.
    -sex is. there is nothing more to be done about it. sex builds no roads, writes no novels and sex certainly gives no meaning to anything in life but itself.
    -think of the earth as a living organism that is being attacked by billions of bacteria whose numbers double every forty years. either the host dies, or the virus dies, or both die.
    -there is no such thing as a homosexual or a heterosexual person. there are only homo- or heterosexual acts. most people are a mixture of impulses if not practices.
    -there is no human problem which could not be solved if people would simply do as i advise.
  • http://baskahaber.blogspot.com/…e-vidal-hayatn.html

    zekâsı, sivri dili, siyasetle ilgili görüşleri ve çok yönlü kişiliğiyle dikkat çeken ünlü amerikalı yazar gore vidal 86 yaşında hayata veda etti.

    ünlü roman ve oyun yazarı ve aynı zamanda eleştirmen olan gore vidal'ın 86 yaşında los angeles'taki evinde dün akşam hayatını kaybettiği ailesi tarafından açıklandı. açıklamada, vidal'ın bir süredir zatürre tedavisi gördüğü belirtildi.

    sadece sanatçı yönüyle değil, siyasetle ilgili görüşleri ile de kendinden söz ettiren gore vidal, amerikan siyasetini yazdığı romanlarda ya da katıldığı televizyon programlarında sivri diliyle sık sık eleştiriyordu.
    vidal, siyasette ve edebiyatta yerleşik görüşlere muhalefeti ile tanınmış ve ulusal kitap ödülü dahil olmak üzere çok sayıda ödüle layık görülmüştü.

    amerikalı siyasetçileri sık sık eleştiren vidal, en zeki amerikalı yazarlardan biri sayılıyor. abd'de ezberleri bozan bir isim olarak öne çıkan vidal, vietnam'dan irak'a abd'nin katıldığı tüm savaşlara muhalefet etmişti.
    vidal, bağımsız bir düşünür olarak çok sayıda kişinin saygısını kazanmıştı.

    eserleri
    1925 yılında new york'ta dünyaya gelen amerikalı yazar, vidal, tiyatro, sinema ve televizyon için de birçok senaryoya imza attı. yazar, hollywood'daki eşcinsellerle ilgili bir belgeselin yanı sıra "gattaca", "with honors" ve "bob roberts" adlı filmlerde de rol aldı.

    1960'lı yıllarda siyasetle ilgilenmeye başlayan vidal, demokratik parti'den kongre'ye aday oldu ancak kaybetti.

    "imparatorluk", "kent ve tuz", "düello gayri resmi amerikan tarihi 1", "lincoln gayri resmi amerikan tarihi 2", "1876 gayri resmi amerikan tarihi 3", "golgota'dan canlı yayın yeniden yazılan incil", "yaratılış", "imparator julian", "myra" ve "ben cyrus, zerdüşt'ün torunu", vidal'in türkçe'ye çevrilen eserlerinden birkaçı.
  • leopold sedar senghor "yaşlı bir insan öldüğü zaman bir kütüphane yanar" der. gore vidal'ın ölümü ile bugün çok değerli bir kütüphane yandı.
  • " imkansız soruların imkansız cevapları olur." diyen, 31 temmuz 2012 tarihinde kalemini ve zeka-ironi bileşimi yazılarını bırakıp giden, gerçekten "yazan" yazar.
  • "the unfed mind devours itself" - gore vidal.
  • (3 ekim 1925 - 1 ağustos 2012) amerikalı sanatçı, edebiyatçı.

    "tanrı artık sürgün edilmiştir. herhalde o da bile bile lades dediğinin farkındadır."

    ["memento non mori." ölmemeyi hatırla.] gore vidal'ın imparatorluk romanı'ndan.

    her fırsatta eski moda bir onur anlayışına ve modern bir yaşam arzusuna sahip olduğunu dile getiren vidal, alkole olan düşkünlüğü ile tanınıyordu. dünyadaki tüm içkilerin en az bir kez tadına baktığını ifade eden vidal, hiç evlenmemiş, italya’nın ravello kentindeki muhteşem manzaralı villasında en yakın dostu howard austen ile birlikte yaşamıştı.

    artık ulaşılamayacağından hakkındaki bir taraf gazetesi derlemesi parçasını işe yarama olasılığına binaen büyük lokma gibi alıyorum:

    "gore vidal, düşün insanları hakkındaki bütün tanımlamaların ve tariflerin yanlış olacağı ya da basite kaçacağı kehanetinde bulunmuştu. vidal’i en iyi yine kendisi anlatır dedik. gore vidal’in 2008’de amerikan esquire dergisinin “yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var” köşesinde yer alan görüşlerinden hillary clinton’dan norman mailer’a kadar herkes nasibine düşeni alıyor. işte vidal’in din, yatılı okul, yaşlılık, hafıza ve hayata dair her şey hakkındaki görüşleri...

    » geçen gün bbc radio’dan biri geldi. nispeten yaşlı bir adam kalkıp da “hayatım boyunca yazdıklarınızı okudum” deyince insan bir tuhaf oluyor. bir ürperiyorsunuz.

    » tanrı artık sürgün edilmiştir. herhalde o da bile bile lades dediğinin farkındadır.

    » geçmişte yazdıklarımın sonuçlarını çok daha net bir şekilde hissedebiliyordum. insanın yaşayan çağdaşı kalmayınca, gençliğinde yaptığı gibi “şunun bunun hoşuna gider bu” diyemiyor. artık o “şunun bunun” olmadığının farkına varıyorsunuz. kendinizin “şusu busu” oluyorsunuz. iç karartıcı bir tarafı var.

    » insanların sürekli “nerede bizim büyük yazarlarımız?” diye ağlanıp sızlandığını duyuyoruz. ben asıl şuna üzülebilirim: iyi de okurlar nerede?

    » wikipedia’da yazan her şey yanlış.

    » yatılı okullara genel olarak şöyle bir yaklaşımım var: o lanet olası annemden uzaklaşmamı sağlayacak her şey. caninin önde gideniydi.

    » babamın west pointers’taki arkadaşlarından biri, bir ara benim nasıl olup da böyle hayırlı bir evlat olduğumu, beni nasıl yetiştirdiğini sormuş. babam da, “ona hiç nasihat vermeye kalkmadım, o da sağ olsun hiç nasihat istemedi” demiş. hiçbir konuda anlaşamazdık ama hiçbir konuda da dalaşmadık.

    » tanıdığım bütün aptallar üniversiteye gitti. bana çok da gerekli gibi gelmedi. gidenlerin ne hâle geldiğini de gördük.

    » gençken, herkesin beni arzulamasından gına gelmişti. artık aynaya hiç bakmıyorum.

    » 50 yıl boyunca howard’la birlikte yaşadık, ama aramızda ne bir romantik ilişki vardı, ne de tutkulu bir aşk. kesinlikle cinsiyetsiz bir ilişkimiz vardı. ama gel de bunu millete anlat.

    » bir yaştan sonra, insanın doğru düzgün tıbbi bakım alacağı bir yerlerde yaşaması lazım- tab ii, devam etmeye niyetliyseniz. her zaman devam etmeme seçeneğiniz de var- ki maalesef bazen bu seçenek daha asil gibi geliyor.

    » hastalık hastası olmanın da keyifli tarafları var.

    » kalıtsal bir hastalığa yakalanınca, ana geminin bir parçası olduğunuzu anlıyorsunuz. birey olmak için ne kadar uğraşırsanız uğraşın, anne babanıza benzeyeceksiniz.

    » o kendini beğenmiş mccain’den tiksiniyorum. bir de muhteşem bir insan olduğunu düşünmüyor mu? yani, ha bire pişmiş kelle gibi sırıtan bu adamın kendine nasıl âşık olduğu hemen anlaşılıyor. suratına bir tane geçiresi geliyor insanın.

    » vatanperverlik günümüzde her zamanki gibi mide bulandırıcı boyutlarda seyrediyor. siz gelmeden haberleri izliyordum, kosava ve oradaki sorunlar üzerine geniş bir haber yapmışlardı. amerikan bayrağı yakan insanları gösterdiler. spikerin birden yüreği parçalandı, gözleri doldu. “galiba amerikan bayrağının yakıldığını görünce hisleniyorum, sayın seyirciler” dedi. ben de, “hadi oradan,” dedim. haberler ne hâle geldi böyle?

    » hillary senato’ya girmek için seçim kampanyası yaparken, danışmanları ondan nefret eden grubun beyaz, orta yaşlı varsıl erkeklerden oluştuğunu fark etti. hillary de hemen durumu çözdü- “onlara ilk eşlerini hatırlatıyorum” dediğini duydum.

    » “herkesle tanıştın- jackie kennedy’den tut da william burroughs’a kadar.” insanlar bu cümleyi hep yanlış kullanıyor. madem bir laf ediyorsun doğru düzgün et; bu insanlar benimle tanıştı, tanışmak istediler hatta. öteki türlü, hayatım boyunca harala gürele insanlarla tanışmaya çalışmak için dişimi tırnağıma takmışım gibi bir anlam çıkıyor: “ah, bakın, vali beyler de gelmişler.”

    » çok insanla tanıştım, ama onları tanıyamadım.

    » benim durumumdaki insanlar istese de istemese de kendileri hakkında yazılanları okumak durumunda kalıyor. genellikle de yanlış şeyler yazılmış oluyor. ya da fazla basite indirgeniyor her şey -ki bu da bazen insanın işine geliyor.

    » çevremdeki en zorba çocuk bendim.

    » gelmiş geçmiş en baskı altındaki köle ulus biziz. ortalama bir amerikalı’nın ahlaki çekingenliği görülmeyecek gibi değil. herkesten farklı bir şekilde eğitilmekten ödü kopuyor herkesin.

    »dinden yakanızı kurtarın. bir işe yaradığı yok.

    » yunanlıların inandıkları üzere; kendinizi bilmeyi başarırsanız, insana dair gizemli olan her şeyi derinlemesine kavrayabilirsiniz."
hesabın var mı? giriş yap