• 1949 doğumlu ingiliz romancı. flaubert ve nabokov etkisinin yanısıra intihalle suçlanacak kadar as i lay dying'e benzeyen romanı last orders ile tanınıyor. roman türkçe'ye de çevrildi *, filmi de çekildi:

    http://www.imdb.com/title/tt0253200/
  • 1983 yılında gelecek vaadeden 20 ingiliz yazarı arasında sayılmış, aynı yıl yayımladığı waterland ile 2 ödül (guardian fiction prize ve geoffrey faber memorial prize) kazanmıştır. 1992'de bu kitap filme uyarlanmış, başrolunde de jeremy irons oynamıştır. 1996'da yayımlanan last orders ile de prestijli booker prize ödülünü almıştır. geçen sene bu zamanlarda british library el yazılarını, müsveddelerini, diğer yazarlarla olan yazışmalarını, mektuplarını, notlarını 100.000 pounda satın almıştır. şu ana kadar 8 kitabı vardır;

    the sweet-shop owner (1980)
    shuttlecock (1982)
    waterland (1983)
    out of this world (1988)
    ever after (1992)
    last orders (1996)
    the light of day (2003)
    tomorrow (2007)

    hakkında; http://www.postcolonialweb.org/uk/gswift/gsov.html
  • üstadın yeni kitabı “wish you were here” raflardadır. elimize henüz geçmemiş olsa da, kitabın adından swift’in historiographic çabalarını devam ettirdiğini tahmin etmek zor değil. haliyle tarihbilimsel değil kurgusal bir çaba bu. bizi şaşırtacak olan belki yalnızca swift’in bu anlatıyı zamansal olarak çok yakınlara -ırak savaşı’na kadar- taşıması olabilir. swift’ten “waterland” çizgisinde bir fictional metanarration (kurgusal büyük anlatı) beklemek artık yalnızca bir hayal. “last orders” ve “tomorrow”dan sonra “wish you were here” de “sanırım swift yaşlandıkça duygusallaşıyor” tezini yoğunlaştırıyor. kurgudan değil anlatımdan medet ummaya başladık haliyle. “tomorrow”u ben dahil pek az kişi yalnızca ikinci çoğulda yazıldığı için takdir edecektir ileride. (evli çiftin neden iki çocuğu olduğunu düşünmek bile kullanılan dili haklılaştırır burada.) “wish you were here”in de şüphesiz böyle bir tarafını bulacağız. ama bizim gibi okura, swift’in kıyısından köşesinden postmodernizme yanaşması fazla mütevazi geliyor. neler yapabileceğini biliyoruz ve kendisinden paranoia (paranoya) tarafıyla pynchonvari, intertextuality (metinlerarasılık) tarafıyla barthvari, metafiction (üstkurmaca) tarafıyla calvinovari, black humor (kara mizah) tarafıyla hellervari öğeleri repertuvarına katmasını diliyoruz. belki de katmıştır. bir okuyalım hele.
  • türkiye'de kıymeti bilinmeyen yazarlardan yalnızca bir tanesi. su diyarı (waterland) adlı harika kitabı hazır baskısı bitmemişken alınıp okunmalıdır.
  • (bkz: seraglio)
    (bkz: istanbul)
hesabın var mı? giriş yap