• hayatım boyunca nereye gidersem gideyim hep aynı ev ortamında bulunmak istediğim papağan türü. bazen gürültüsünden evin en ücra köşesine kaçılsa dahi telefonda konuşmak imkansız hale gelebilir; ama çoğu zaman pozitif enerjisi ve sevgisiyle insana kendini bir anda iyi hissettirmesini de iyi bilir. kokulara duyarlıdır; gizli gizli erik yiyorsunuz diyelim, o erikten bir tane de kendisine verilmeden çıkarttığı gürültüden kurtulmanız imkansızdır. bilimum meyve kokularını alır, her yediğinize ortaktır. yeme-içme-uyuma-mayışma saatleri; eve misafir gelmedikçe veya onun takiplemesi gereken bir durum olmadıkça hemen hemen aynıdır. araştırmacı bir ruhu vardır, kafes dışındayken yürüyüş yapmaya bayılır. çekirdeğinin veya suyunun bitip bitmediğini kontrol etmenize gerek yoktur, bi zaman sonra o sizi ayağınıza çağırmasını bilir. (yemliğini dışarı fırlatır vs.) özellikle ev ahalisini isimle çağırması, ona duyulan sempatiyi kat be kat arttırır. evdeki herkesle ayrı bi iletişim geliştirmiştir. nabza göre şerbettir, kendini sevdirmeye bayılır. ani hareketlerden korktuğu için o gibi durumlarda gagalayabilir, lakin parmağa yaptığı her hamle ısıracağı anlamına gelmez. böyle ısırıcakmışcasına parmağınız gagasının arasında dururken ilk başlarda parmağınızı elinize almaktan korkmanız doğaldır; çünkü gagası hakikaten çok güçlüdür, ama sevgi bağınız kuvvetliyse katiyen ısırmaz sadece kendince oyun yapar. seviyormuş gibi yapıp kısa süreli ilgiden hoşlanmaz, uzun uzun sevilip mayışmaya bayılır. kapı çaldığında veya telefon çaldığında sizden önce cevap verir. gelenleri hoşgeldin beşgeldin karşılar, giderken veda etmeyi ihmal etmez. evdeki bir kişiyi rol modeli olarak benimser, onun her konuşmasını hafızaya alır. diğer kişileri sallamadığı anlamına gelmez; ama aslan payı tabii ki onun seçtiğinindir.
    kısacası harika bir hayvandır. bir kere alışırsanız, vazgeçmeniz imkansızdır -hele ki senelerdir beraberseniz-. her eve lazımdır, canımdır.
  • yaklaşık 300 kelime konuşabilen papağanımı 6 yıldır besliyorum,kesinlikle çok zeki bir hayvan olduğunu iddia ediyorum. bi seferinde tatile giderken bıraktığım komşumuz,öksürme takliti yaptığında hastalandığını sanıp papağanımı veterinere götürdüğünü söylemişti :)
  • evde bir kişiyi kendine sevgili olarak seçer papağanlar. bu kişi, onunla en çok vakit geçiren kişi, evin annesidir genellikle. anne başta, aman öf, alın şunu tepemden derken, içten içten bağlanır bu zeki hayvana. elma soyarken ev halkına akşamları, elmayı size vermeden önce bir parçasını papağana verir. bakarsınız, hafif çekinerek de olsa papağanın gıdısını sever anne. onun da annesi oluverir.
    evin baş köşesinde -ve en kuytu köşesinde- ikamet eden papağana selam verilir eve girer girmez. nereye gidilirse o da taşınır kafesiyle. yazın balkona hava almaya da çıkarılır. ah bir de o kafes olmasa hayvancağızın tepesinde...

    kokusunu özlüyorum papağanımın en çok. kokular hafızadan silinmiyor ne de olsa. bir de eve girince dalgınlıkla selam veriyorum ona. oysaki beni yalnız bırakalı yıllar oluyor. başka bir papağanla dostluk geliştirmeye de gönlüm elvermiyor.
  • en çok evcilleşen yani insanla en samimi olabilen ve bu samimi olma sürecinde de en çok uğraştıran kuştur. tavuktan biraz küçük, güvercinden birazcık büyüktür. kongo havzasında yaşar bu tatlı canavar.
    1000 kelime hafızası var, cümle kurabilir, soru sorabilir şeklinde özellikleri olduğu da söylenir.
    bir adet bende de var kısacık bir tecrübemi de aktarayım.
    ben aldığımda 6 aylık bir kuştu ama mübarek tavuk kadar var nerdeyse. eve getirdim koydum bir bağırmaya başladı, köpek olsa bu kadar ses çıkaramaz. yani insanı boğazlamışsın gibi bağırıyor. komşular adam mı öldürüyosun diye gelse yeriydi yani. 1 ay neredeyse böyle bir bağırmalar, bir afra bir tafra görseniz sanki canlı canlı yiyoruz kuşu. gerçi canlı canlı kafese kapatmışız ya neyse.
    2 ay sonunda biraz ılımlı davranmaya başlamıştı. power pause dedikleri bir teknikle azıcık yumuşattık hayvanı. şimdi biraz daha ılımlı, keyfi yerinde. en azından normal kuş gibi ötüyor. ıslık çalıyor. köpek gibi hırlamıyor. bunlar iyi şeyler.
    ben her ne kadar beceremesemde iyi eğitildiği takdirde gerçekten çok cana yakın bir arkadaş olabiliyor. 60-70 yıl yaşadığı düşünülürse ömür boyu arkadaşlık edebilecek imkanlara sahip.
    velhasılıkelam güzelcecik bir kuş türüdür. çok güzel olmasa da kartal gibi bakışları yeter de artar. sevimliliğinden hiç bahsetmiyorum bile.

    edit: bu entryi yazdığımda 2 ay olmuştu geleli şimdi baya oldu haliyle. kısaca sevimliliğini şu şekilde anlatabilirim. yaramazlık yaptığı zaman bir hayvana şşşt dediğiniz zaman döner size bakar ve yaptığı işi keser. yaramazlık bu afacanda çok olduğu için her yaramazlık yaptığında ben şşşt nidalarını atıyordum efendim. şimdi beyefendi yaramazlık yapacağı zaman kendi kendine şşşt demeye başlıyor daha sonra lütfen ama yapma sözlerini kendi kendine tekrarlıyor. yani sizi kızdıracak bir durumdayken bile kahkahalara boğulmanızı sağlayabilen bir arakadaş. *
  • iris'i kahverengi iken alınması gerekir. iris' i sarı iken alınanlar ergin papağanlardır, kesinlikle uzak durulması gerekir. doğal ortamında erginleşmiş birey asla %100 evcilleşemez. asla da konuşma bakımından tam performans veremez.

    bu kuş, insan sesini en iyi taklit eden, en iyi konuşan kuştur, yavruyken alınırsa tam olarak evcilleşebilir, her sesi, her cümleyi kurabilir. zaman-mekan bağlantısını da kurabilir çok rahat... aşağı yukarı bir köpektir kısaca...

    hatta köpekten daha keskin hisleri olabilir. pimapenle kapanmış balkondan, ben mahalleye girdiğimde (görebileceği bir yer değil ve evden en az 300 metre uzaktayım) anında benim öğrettiğim ıslıkları çalıp, benim öğrettiğim kelimeleri bağırması da ayrı bir şey. ev ahalisi de bu olay her gerçekleştiğinde şaşırıyor. odamdan salona doğru çıkmam ise tam bir şölen havasında karşılanıyor, resmen benim sesimle, benim öğrettiklerimi şakıyor hayvan. bunu başka bir aile ferdi için yapmaması da garip. hayvanla ilgilenen de ben değilim genelde. bir şekilde beni seçmiş.

    since 1986
  • birkaç yıl öncesine kadar beslediğim ancak aşırı vahşi olması olması yüzünden babamın benden habersiz izmir hayvanat bahçesi'ne bağışladığı mahlukat. halen sezar dendiğinde tepki verdiği söyleniyor. çeneleri aşırı güçlü olduğu için huyunu suyunu bilmeden eli kolu uzatıp kaptırmak olasıdır ki bizim eleman çelik telli kafesi parçalayıp çıkmıştı. bir de izmirde sık olan depremleri birkaç dakika önce hissettiğine şahit olmuşluğum var.
  • kuş görünümlü insan.
  • bilinen en zeki papagan turu, turun en zeki hayvaninin ismi "alex" olup bu nadide canli sayi sayabilmekte, cisimler arasindaki bazi farkliliklari (renk, sekil vb.) kavrayabilmekte, bazi isteklerini egiticisine iletebilmekte ve` :tabi ki` bi cok insandan daha fazla kelime konusabilmektedir.
  • süt ürünlerini sindiremedikleri için yeseler bile kusarlar. az önce youtube aracılığı ile bir video izledim. adam kaşar peyniri yedirmiş. kuş kusuyor resmen. eleman da diyor ki ''bu kuşlar sevdiklerine kursağından mama çıkartıp ikram eder. yavrusu gibi...'' olm o hayvan kusuyor. seni beslemek istediği falan yok.

    lafı açılmışken bu hayvanlar aslında hayvan değildir. hayvanlığı içlerine sindirememiş değişik mahluklardır. ''ben nasıl konuşuyorum ya hayret bir şey'' diyeni ile bir yıldır beraber yaşıyorum. tavsiye ederim.
  • feci derecede perde yerler. önce tülü %70 oranında yedi, şimdi güneşliğe dadandı arkadaş. olabildiğince perdeden uzak tutmak lazım. kemirme güdülerine pek hakim olamıyorlar.
hesabın var mı? giriş yap