• hacer, 7 yıldır kendisine saplantılı cebrail can k. isimli şahıs tarafından psikolojik şiddete maruz kalıyor. bu süreçte kendisini 1600e yakın farklı numaradan mesaj atarak tehdit ediyor, gizlice fotoğraflarını çekiyor, parayla adam tutup takip ettiriyor.

    hacer kiliste mecburi gorevde doktorluk yapmakta olan bir kadın. tacizler altında can güvenliği olmadan yaşamaya çalışıyor. davalar şikayetler yıllardır hiç bir sonuç vermiyor. devlet ve yargı haceri korumaktan aciz. çok geç olmadan hacere ses olalım. hacer yaşamak istiyor.

    twitter linki

    haber linki

    cebrail can k. nın savunması: (bkz: ben hacer'i hicbir zaman öldürmekle tehdit etmedim)

    "kilis devlet hastanesi’nde görevli acil servis pratisyen hekim hacer d.'nin, yaklaşık 7 yıldır peşini bırakmayan saplantılı cebrail can k. yüzünden hayatı zehir oldu. 19 yaşından bu yana kurtulmaya çalıştığı şahsa 7 defa uzaklaştırma kararı çıkartan, 3 defa dava açan hacer d., artık kendi hayatından endişe ediyor. sürekli telefon numarası değiştirmek zorunda kalan hacer d., 1 yılda bin 600 farklı hattan kendine mesajlar atan cebrail can k.’dan kurtulmak için sesini duyurmak istiyor."

    akşam saat 9 da hacer için twitterda toplanıyoruz
    hashtagler:

    #cebrailcankalaycıtutuklansın

    #doktorhaceresesol
  • yuh be.

    ne biçim ülke burası?

    7 yıl ne demek ? 7 yıldır eziyet gören kadını nasil korumuyorsunuz? devlet niye vergi aliyor bizden? kızım, fırsat bul ve bas git yurtdışına. ülkeye bak lan. ülkenin beyni, amkum cahili ile uğraşıyor.
  • çok sayıda başlık açılmış, umarım başlıklar birleştirilir. hacer'in ağzından dinlemek için:

    (bkz: 7 yıldır tacize uğramam)

    #cebrailcankalaycıtutuklansın

    'ben hacer,

    size, bana 7 yıldır yapılan psikolojik taciz ve istismarın hayatımın nasıl kararttığını çok kısa da olsa anlatmak istiyorum. 2013 yılında dersanede aynı sınıfta olduğum kişi tarafından, bugüne kadar sürüp hala devam etmekte olan amansız bir tacize maruz kalıyorum. 7 yıldır çare arıyorum, yapmadığım şey denemediğim yol kalmadı, defalarca koruma kararı aldırdım, defalarca suç duyurusunda bulundum, hukuki yollar bir sonuç vermedi. defalarca hat değiştirdim, her gün hastaneden eve farklı yollardan gitmeye çalıştım, akşamları dışarı çıkmaya korkar oldum, karşı cinsten normal bir arkadaşım olmasından korkar oldum. bir hayatım yok, ev değiştirdim, defalarca şehir değiştirdim, tıp fakültesinden mezun olup atandım, pandemi sürecinde hekimlik yapmaya çalıştım, ama nöbetlerimde bile bu kişiyle uğraştım.

    son 1 yıldır maruz kaldığım taciz boyutunu o kadar arttırdı ki dışarı çıkmaya korkuyorum, telefonu her elime aldığımda ondan ya arama ya mesaj geliyor, her adımımı takip ediyor. çalıştığım hastanedeki personel ve hastane çevresindeki esnafa para vererek hakkımda devamlı bilgi alıyor, sürekli izleniyorum. 7 yıldır sadece kastetmediği canım kaldı onu da alacak biliyorum, sesimi duyurmak istiyorum çünkü benim 7 yıldır yaşadıklarıma kimse çare olmadı. polise gittim, hakim karşısına çıktım bana 'seni bu kadar seven biri var başka ne istiyosun?' dediler. ben sevmedim, ben istemedim, ben o kişiyle zorla birlikte olmak istemiyorum. bana yardım edin, benim sonum katledilen diğer kadınlar gibi olmasın, bu kadar uğraşıp didindiğim mesleğimi yapmak istiyorum, sadece huzurlu bir hayat istiyorum artık!'
  • anlatmaktan dilimizde tüy bitti. bu ülkede eski sevgilinmiş, kocanmış, arkadaşınmış, hiç tanımadığın biriymiş, sınıf arkadaşınmış, hocanmış, işvereninmiş; bunların tacizi bitmiyor. devlete yardım için sığınıyorsun, hiçbir şey sonuca ulaşmıyor. 23 kez, 60 kez suç duyurusunda bulunduğu halde göz göre göre öldürülen kadınlar var. devletin askeri tecavüz edip serbest bırakılıyor, otopsi raporları aileden gizleniyor. eliniz uzunsa hem arabayla ezerek hem balkondan çuval gibi atarak kadınları öldürebiliyorsunuz. kiminin katili belli değil, kiminin katili belli, işlem yapılmıyor. devlet, vatandaşını korumadığı için aihm tarafından cezalandırılmasına rağmen istanbul sözleşmesi'ni inatla uygulamıyor.

    babası vursun, baba ne işe yarıyor denmiş. yav kardeşim, baba vursa ne olacak? sen, yozlaşmışlığı görmüyor musun? herkes silahını, bıçağını alıp birbirini öldürsün o zaman. ne saçmalıyorsunuz? kızın mezuniyetine kadar gidip video çekmek ne. kadınlar, korktuğu zaman daşak geçen; kadınların etrafında sürüyle erkek olduğu için açgözlü tavırlar sergilediklerini-kimseyi beğenmediklerini düşünen hırbolar, haber takip etmiyor sanırım. bir kadının, çocukluğundan beri korkutularak yetiştirildiği bir toplumda, erkeklerden uzak kalmayı tercih etmesi, açgözlülükle açıklanamaz. her allah'ın günü bol kepçeden atarak konuşmak kolay. ülkede, "erkeklik" anlayışı bombok. hayır dediğin adam, hayırdan anlamıyor. türkiye, sizin sikindirik çevrenizle sınırlı değil. kadın davranışlarını; korkusunu anlayamazsınız, o yüzden tırışkadan sallıyorsunuz sabah akşam.

    "seni bu kadar çok seven biri var daha ne istiyorsun" he mi? sosyal mecralar devreye girmediği müddetçe insanlar görevini yapmıyor. bir kadının hayatı için bazen çok geç olsa da kadın dayanışması sayesinde kamu davasına dönüşen pek çok olaya şahitiz. bu ülkede kadın dayanışması olmasa hiçbir dava kazanılamazdı ben size diyeyim. o mahkeme salonlarına kadınlar dolmasa, kadınlar örgütlenmese yerimizde saymaya devam ederdik. sıçtığımın ülkesinde ölmemek için birbirimize destek olmak dışında bir şey yapamıyoruz.
  • hemen hemen aynı olaylar benim de başıma geldi. aynı yerde çalıştığım bir o.ç. yedi yıl değil ama bi iki buçuk senemi yedi.

    çok sevmeli aşktan ölmeli günlük bin mesaj (aramalar engellendi ama farklı numaralar deneniyor) hakaretler aşağılamalar dolu günlük bin mesaj daha . eve giden yolda oradan buradan karşına çıkma, gezdigim yerlerde takip edilme, sosyal medyadan arkadaşların ismi ve resmiyle hesap açıp konum takip etme vs. sürdü gitti. ailem aradi olmadı, arkadaşlar konuştu olmadı dövüş,kavga yok allah yok sonra ben iş yerinde üstümüz olan kişiye durumu ilettim o da nasıl olduysa gerçekten beklemiyordum, böyle bir şeyin kabul edilemez olduğunu bir kere daha karşıma çıkarsa haber vermemi hakkında işlem yapılacağını söyledi ve bu iş bitti. güya aşkımdan ölen intiharlardan intihar beğenen bana her günü zehir eden o.ç. tarihe karıştı. neden biliyor musunuz çünkü yetkili bir kişi yapması gerekeni yaptı.
    tacizci sapıklar saplantılı aşıklar değillerdir . bu gibi durumlarda ortada bir aşk veya sevgi yoktur fırsat bulmuş, korunmuş kollanmış bir kötülük ve hak ihlali vardır.
  • gerçek olamayacak kadar inatçı bir herif var 4 yıl üniversite sınavına hazırlanıp kızın okuduğu okulu tutturmak gibi manyakça bir şey başarmış. siz bakmayın gerçi gerçek olamayacak dememe burası türkiye neye olmaz dediysek neyin şakasını yaptıysak gerçek çıktı.
  • bunu yapan şahıs bizim fakültede kendi halinde sessiz sakin takılan göz önünde bile olmayan efendi gözüken biriydi. halbuki herif 7 yıldır kıza vermediği rahatsızlık bırakmamış. hayatı kızın burnundan getirmiş. nasıl gözükürse gözüksün içimizde daha böyle gizli kaç kişi var acaba kim bilir. ayrıca o kadar suç duyurusu ve kanıta rağmen adalet sisteminin nasıl işlemediğine bir kez daha şahit olduk.
  • şu zamana kadar çekilen tüm korku filmlerini solda sıfır bırakacak bir rezalet. bu malatyalı elliot rodger'ın ruh sağlığı hastanesinde uzun bir tedavi sürecine ihtiyacı var. tabii çıktıktan sonra da düzenli olarak kontrol edilmesi lazım. türk toplumunun her kesiminde saplantının aşk ve sevgi ile karıştırılması gibi bir bilişsel çarpıklık var. bu anlayış hem diziler hem de ne idüğü belirsiz kişilerce yazılan beş para etmez kitaplar yüzünden iyice tırmanışa geçti. bir doktor hastasının iletişim bilgilerini kullanıp sosyal medyadan mesaj atar, trafik polisi çevirdiği aracın sürücüsüne yılışık mesajlar atar, kargo görevlisi ürün sahibinin evine tebelleş olur, insanlar haklı olarak bu durumdan şikayet edince birtakım kendini bilmezler: "amma yahuşuhlu olsa hoşua giderdi" "zengün olsa bayulurdun" diyerek insanları sindirmeye çalışır. ülkenin güvenlik güçleri de aynı kokuşmuş anlayıştan muzdarip olduğu için bu olaydaki kızcağızı: "eee ne kadar güzel, seni bu kadar seven biri var işte mehe mehehe" diyerek savuşturmuş. gerçi bu ülke "eski eşim/erkek arkadaşım tarafından tehdit ediliyorum" dediği halde göz göre göre ölüme terk edilen kadınların ülkesi. ısrarlı takip ve mesajla tehdit edilmek ciddiye alınacak bir durum değil. bu düşünce tarzının değişmesi kolay olmayacak biliyorum ancak nitelik eğitim ve piyasadaki dizilere, kitaplara hatta ve hatta şarkı sözlerine bile kalite standardı getirerek bu durumu aşabiliriz belki.
  • yukarıda tutulması gereken bir konu. ne olur, ne olur, bu kızcağız gözümüzün önünde ölüp gitmesin, ne olur bir şeyler yapılsın, yalvarıyorum.
  • ay kabus gibi.
    mahkeme niye bunları psikiyatriye sevkedip yatışlarını yaptırmıyor.
    sonra hop yanlış ilaç tedavisi, aşırı doz, hadi güle güle.
    çünkü hastaneden çıkınca da iyileşecekleri şüpheli.
    acımasız olacak ama bunlar itlaf edilmeli, gencecik insanları kendi saplantıları yüzünden öldürüp sonra ödül gibi 5 yılda çıkıyorlar.
hesabın var mı? giriş yap