• öğrencisiyle, personeliyle, mezunuyla sahip çıkılması gereken, türkiye'nin çağdaş değerlere sahip son yerlerinden birisidir.

    maalesef, okul her geçen gün, yöneticilerin aldığı kararlar sonucunda daha da geriye gidiyor, bir üstteki entry'de de okul sloganına atıf yapıldığı gibi.
  • ne hale geldi güzelim okulum. final haftası kütüphane tadilatı yapan, ihmalleri ile kampüsteki canlıların ölümüne sebep olan, her şeye zam yapan, bamı saat 10 da kapatan bir yere dönüştü. gelmeyin kimse gelmesin. hatta mezunlar da gelmesin o güzel anılarındaki gibi kalsın her şey.
  • kütüphanesinin grup çalışma odalarının duvarları saçma sapan yazı ve şekillerle dolu okul. böyle salakça bir vandalizme odtü, bilkent, ve ankara üniversitesinde rastlamadım. üniveristenin kalitesi girerken alınan puan kadar öğrencilerin kampüste nasıl davrandığından da anlaşılır, bu durum hacettepeye yakışmıyor.
  • 1 kasımda danışmanıma ders sildirmek için dilekçe verdim. 2 hafta sonra danışmanıma sorduğumda çok meşgulüm veremedim bugün vericem dedi. 2 hafta daha sonra sekreterliğe gidip dilekçemin verilmediğini öğrendim. aradım yok, mail attım yok. son çare bölüm başkanına mail attım ve bu adamın danışmanlığımdan alınmasını ve dilekçemle ilgilenilmesini istedim. bölüm başkanımız dilekçen işleme konuldu haftaya dersin silinir diye haber verdi 2. 5 hafta önce. bugün 11 ocak. dersim hala silinmedi. bu dönem mezun olacağım ve 3 aydır sildirmek için uğraştığım dersim silinmezse mezun olamıyorum. umarım okulumuz hakkında yeterince bilgi verebilmişimdir. ha tanım mı istiyorsunuz? yapması gereken hiç bir işlemi yapamayan bir üniversite.
  • final haftası edebiyat fakültesinde matkapla tadilat yapan güzide okul.
  • ülkücü çetelerin yalnız adam sıkıştırdığı okulu mahvettiği söylenen okulum.
    öncelikle baştan belirteyim ne ülkücü bir insanım nede sözde özgürlükçü olup solculuk adı altında milliyetçilik yapacak kadar düşük seviyeli bir insanım.

    6 senedir bulunduğum bu kampüste sözde özgürlükçü barış melekleri tarafından atılan bir ses bombası yüzünden 3 gün sağır gezmişliğim, kardeşim dediğim adamın satırla bizzat solcu takılan milliyetçiler tarafından doğrandığı gözümle görmüş biriyim.

    nacho kafe ülkücülerin meskeni üst katında kendilerine ait bir masa bile var . en son 1 ay kadar önce sebepsizce nachonun önünde havai fişek atarak ortalığı karıştırdıklarına şahit olduğumdan beri kimse bana okulda ülkücü terörü var demesin.
  • kütüphanesinin tuvaleti 2 buçuk aydır (son iki hafta final haftası) tadilatta olan okul. ben sabahtan geceye kadar kütüphanede ders çalışan bi insanım ve günde 6-7 kez tuvalet için binadan çıkıp başka yerlerin tuvaletini kullanmak durumunda kalıyorum. üstüne üstlük gece 10 a kadar matkap sesi oluyor ara ara. durumu şikayet ettiğimde ise, çok haklısınız hocam ama tuvaletler 2. döneme yetişsin diye gece gündüz çalışılıyor deniyor. hayret bişey. 2 buçuk ayda değil tuvalet ev inşa edilir be.
  • sahip olduğu hiçbir değere, güzelliğe gereken kıymeti vermeyen; reklamını yapmayı asla bilmeyen güzide okulum canan dağdeviren gibi bir başarı abidesine de sahip çıkamamıştır. son zamanlarda forsu giderek düşen, sürekli diğer insanlar tarafından mühendislik bölümleri eleştirilen hacettepe; fizik mühendisliğinden mezun ettiği dağdeviren'e arka çıkamamıştır. yazık.
  • kanser yemin ediyorum kanser. bu okulun internet sitesine 1, öğrencisine 2, akademisyenine 3. hepsine ayrı ayrı kafam girsin.

    edit: böyle entry olmaz. daha da detaylandırayım. bu üniversitenin bir internet sitesi var. ders kayıt falan yapılıyor. ama aslında yapılamıyor. işte sorun da bu..
  • sözde en iyi devlet üniversitelerinden birisidir. belki de sözde demek pek de doğru olmaz. senelerdir okuduğum okulumdan bu sene artık gerçekten bıkma raddesine gelmiş bulunmaktayım. bilmiyorum belki okulun yozlaşması gerektiğini düşünen iradeler sebebiyle böyle oldu. belki de yozlaşan öğrenci nesilleri okulu bu hale getirdi. belki de okulu yöneten rektörlerin gün be gün vasıfsızlaşması buna sebep oldu. bu sebeplerin hepsi doğru da olabilir yanlış da olabilir. ama gerçek olan bir şey var. hacettepe'liyim demek artık göğüs kabartmıyor çoğu zaman. en basitinden örnek verecek olursam hacettepe adlı eğitim-bilim yuvasında, eğitim-bilim yapılabilmesi için öğrencilerin ders kayıtlarını işlevsiz bir internet sitesinden yapabilmeleri gerekiyor. lâkin bunu yapabilmek şu koşullarda mümkün görünmüyor. her yıl artan öğrenci kitlesini taşıyamıyor artık internet sitesi. eminim ki güncellemeler(e-mail sistemi halen java bu arada), bakımlar yapılıyor. ama görünen o ki artık bu sistemin geliştirilmesi ve genişletilmesi gerekiyor. bilmiyorum yök ile irtibat halinde değil mi hacettepe bidb? bu sene bu kadar öğrenci alacaksınız demiyorlar mı? ona göre önlemler alınmıyor mu? gerekli düzenlemeler yapılmıyor mu cidden? beytepe kampüsünde barınabilme şansına erişen birkaç bin öğrenciden sadece birisiyim. ama gerünen o ki bu bir lütuftan ziyade külfet olmaya başladı. kampüs içerisinde yaşamak bir lüksten öte eziyete dönüşmeye başladı. okulda okuyan her öğrencinin hayaliydi belki de kampüs içerisinde barınabilmek. ve ben de iyi ki talih yüzüme güldü de kampüs içerisinde barına biliyorum diyordum geçen sene. ama bu sene değişen ve yozlaşan öğrenci profili, gerileyen yönetim, ihtiyaçlara gösterilen duyarsızlık beni hem okulumdan tiksindirmeye hem de kampüste barınmaktan çekinmeye itiyor. umarım yakın zamanda eski ihtişamına kavuşur can'ım okulum. yetkililerden tek temennim budur.

    edit1: evet ilk editimi bir ay sonrasında yazmak sorunda kalmak acı verici. bu sabah 8*9 civarı a kapısından eylem sesleri yükseldi. sebep ise personel servislerine yeni düzenleme gelmiş olması. söylenenlere göre servislerin belirli güzergahlardan kalkması öngörülmüş. bunun sebebiyse devletin 6m tl ödeneğinin neredeyse %100 civarında aşılması imiş. öncesinde evlerinin çok yakınından geçen servisler ile ulaşım büyük ölçüde kolaylaşıyordu. ve personel ceplerinden neredeyse hiç para çıkmadan çalıştıkları yere gelebiliyorlardı. şimdi ise farklı noktalardan kalkacak olan servislere 2-3 belki de 4 araç değiştirerek gelecekler. bunun her gün olduğunu düşünecek olursak aylık kabaca 300 tl gibi ulaşım masrafı çıkıyor kendilerine. bunca insan bir bilim yuvasının daha iyiye en ileriye gitmesine yardımcı oluyor. fakat bizim "eğitim" aşığı rektörümüz fazla gördüğü için servisleri düzenliyor. ne denir bilinmez. umarım kısa sürede güzel bir çözüm bulunur.

    not: bu entry zamanla güncellenecektir.
hesabın var mı? giriş yap