• karakter sahibi ender futbolculardan.

    hakemle,rakiple oynamaz , tribüne hiç oynamaz.

    20 maç oynatma ihtiyacın olsun al kadroya hazır bir şekilde oynasın. trip atmaz , elime düştünüz demez , çıkar işini yapar.

    mükemmel futbolcu değildir ama hep hazır,hep formda , hep elinden geleni yapan oyuncudur. söylenmiş daha önce ama tekrar etmekte fayda var bu tip oyuncunun bir benzeride emre aşıktır.

    (bkz: sporcunun zeki çevik ve ahlaklısı)
  • galatasaray'da oynadığı için milli takıma çağırılıyor ve milli takıma çağırıldığı için galatasaray'da oynamaya devam ediyor. lost'un yedinci sezonu gibi amına koyim.
    "ruhum daralıyor, nefesim kesiliyor, kalbim sıkışıyor" -washington post
  • vestel manisaspor'un karşılığında galatasaray'dan necati, ferhat, aydın ve orhan ak'ı istediği yönünde çıkan haberler üzerine serhat ulueren:

    "lincoln'u de istiyorlar mıymış?"
  • boş golü olmayan adam.

    ya yenikken beraberlik golünü atar, ya berabereyken galibiyet golünü.
    öndeyken attığı bir gol var, o da şampiyonluk maçında anasını satim.

    https://www.youtube.com/watch?v=87dxy3cy9-g

    o zaman bugünün teknolojisi olsa şu topun hızı 130-140 km civarında çıkabilirdi.
    golden sonra eşine yaptığı jest de o gün tribünde beni duygulandırmıştı. şimdi videoyu izleyince hatırladım ne güzel anlar olduğunu.

    ha bir de "orta saha" selçuk şahin'in galatasaray'a attığı gol kadar "sol bek" hakan balta'nın fener'e golü var. nedense bu da hiç konuşulmaz. işini yapıp marlboro light'ını içtiği için olsa gerek, hiçbir zaman da ön planda olmaz. neyse.

    bakın beyler, çok ciddi söylüyorum.
    bu adam gol attıysa bişey vardır. bayrakları hazırlayın, mayıs sonu rize'ye gidiyoruz.

    edit: ne dediysek o ;)
  • şu an takımı sırtına almayı geçtim taşşaklarına bağladı götürüyor.
  • kendisine haksız yere yüklenilen adam.

    19 eylül 2012 manchester united galatasaray maçı için herkes sol kanat otoban oldu diyor da, amrabat ne iş yapıyordu diye soran yok. manu yirmi bindirme yaptıysa o kanattan amrabat ya ikisinde ya üçünde yardıma geldi. bana göre emre-amrabat değşikliği biraz geç kalınmış bir tercihti ama oyuncu değişiklik haklarımızdan birini zoraki kullanmak durumunda kaldığımız için bir yerde teknik heyete de hak veriyorum.

    bu adam esasında sakat ve ameliyat olması gereken bir futbolcu. yönetim becerip bir sol bek alamayınca, üstüne bir de ujfa sakatlanınca kendisi sorumluluk aldı ve oynuyor. öte taraftan ben sahaya baktığımda var gücüyle mücadele eden bir adam görüyorum ve futboluna saygı duyuyorum. türkiye liginde o valencia'yı tutabilecek kaç adam var ki hakan'a kzıyoruz? kızmamız gereken hakan değil yönetimdir.

    ben şahsen mücadelesinden ötürü -bilmem okur mu ama- teşekkür ederim kendisine.
  • galiba 2008 yılında oynanan gençlerbirliği oftaş maçında jubilesini yapmış. o sevinç arasında fark edemedik amına koyayım.
  • futbolu bıraktıktan sonra kitap yazsa yok satar.

    - yıl 2006, manisa'dayım o zamanlar. galatasarayla zor bir maçımız var, ama taş gibi takımız. ilk yarı selçuk yazıyor frikikten 1 0 öne geçiyoruz. ikinci yarıda ben sahneye çıkıyorum 2 0 yapıyorum. ardından galatasaray kontrolü ele alıyor 2-1 oluyor ve ardından da penaltı kazanıyorlar. işte o an hayatımın en zor anlarını yaşıyorum. dostumuz, meduna bir anda yere yığılıyor. kalp krizi, sahada herkes ağlıyor, seferber oluyor. meduna ambulansla hastaneye kaldırılıyor, çok şükür kurtuluyor. maç da 2 2 sona eriyor. ben o gün hafızalara kazınıyor ve iki sene sonra galatasaray'a imza atıyorum.

    - ilk derbi maçımda beşiktaş'ı boş geçmiyor ve golümü kaydediyorum, 2007 eylülünün sonları.

    - o sezon galatasarayımla lig şampiyonluğuna uzanıyoruz, şampiyonluk golü ise yine benden. hem de lig tarihinin en sert şutunu ters ayakla çıkartıyorum. sağ sol farketmiyor 200 km ile yapıştırıyorum.

    - 2009-2010 senesi zorlu geçiyor, biraz geride kalıyoruz. ancak eksik kaldığımız maçta saraçoğlunda fener'e golümü yaslıyorum. tabii yetmiyor puana ama ben yaslıyorum.

    - sonra benim için yetersiz söylentileri çıkıyor falan derken yerime bir dolu adam gelip gidiyor. canerler, insualar.. hepsi de teneke bağlanıp yollanıyor.

    - neyse seneler seneleri takip ediyor fatih hoca takıma dönüyor.

    okuyucu: e karpaty lviv maçı?

    - he 2010-2011 sezonunda avrupa ligine erken veda ediyoruz, öyle büyütülecek bir şey yok. neyse nerde kalmıştık imparator dönüyor, şöyle bir bakıyor takıma, gerekli takviyeleri yapıyor ardından "hakan forma senin" diyor. muhteşem bir sezon, muhteşem bir takım! en kritik viraj saraçoğlu'nda fenerbahçe deplasmanı. 2-0 geriye düşüyoruz, elmander ile 2-1 yapıyoruz derken dakikalar 84'ü gösterirken soldan içeri ok gibi biri giriyor ve seken topa zımba gibi vuruyor. gol! 2-2. yine sahnedeyim, belki de haftalar sonra gelecek şampiyonlugu müjdeliyorum. ulan ne günler.

    - takip eden sene yine tekim solda, bu arada avrupa'da çeyrek finaller ikinci turlar. real madrid'lere kök söktürüyor, manchester'ı schalke'yi dize getiriyoruz. ve tabii ki yine şampiyonuz. solda ben ortada sneijder ilerde drogba. böyle bir kadro.

    - sonra fatih hoca ayrılıyor, ve yine yetersiz söylentileri falan derken telles diye bir adam geliyor. yine kesiği yiyorum ve tabii ki haftalar öncesinde kopuyoruz yarıştan. ancak kupada alternatifsizim, kupa finalinde stoper bana emanet. tabii ki kupa bizim. neyse o sezonu da buruk ama kupayla tamamlıyoruz.

    - takip eden sezon yine bir hoca değişimi, sola biraz daha takviyeler falan derken iyice az oynar oluyorum. ama formayı sırtıma geçirdiğim an parlıyor, signal iduna park'ta dortmund'a yapıştırıyorum kafayı. ama yetmiyor tabii, takım vasatları oynarken elden bu kadar geliyor.

    diye gider, seneler geçer.. hikaye uzar, uzar..

    hayat: zalimsin ulan!
  • her sezon başlangıcındaki ideal kadroda yer almayıp, sezon boyunca en çok oynayanlardan biri olmayı başarıp, kritik anlarda takıma çok katkı sağlayan, hiç hesapta yokken milli takımın bile bel kemiği olmayı başarabilen güzel adam.

    sorun çıkarmayan, verilen görevi elinden gelenin maksimumunda yapmaya çalışan, kritik anlarda ortaya çıkan, zaman zaman gol de atan, şebekliği görülmemiş, beyefendi adamdır da ayrıca. ülkedeki topçuların yarısı hakan balta ayarında yapsa işini çok şey değişir bu ülkede. pek çok suserin dediği gibi inşallah bir bülent korkmaz'a dönüşür ve 36-37sine kadar oynar.
hesabın var mı? giriş yap