• ortalıkta fatihin torunlarıyız diye gezinenlerin, beklediğimiz gibi fos olduğunu görmemizi sağlamıştır. siz anca fatihin torunlarıyız demesini bilirken, mirasınızı ise halen bizler korumaya çalışmaktayız.
  • haliç tersanesi'nin geçmişi ve geleceği üzerine yapılmış hoş bir periscope yayını. video kaydı
  • denizcilik dışında bir amaçla kullanılırsa çok yazık olacaktır. çünkü istanbul denizci şehir kimiliğini giderek yitirmekte, etrafındaki sular giderek anlamını kaybetmekte. istanbul'u istanbul yapan şey sudur ve o suları önemli kılan şeylerin başında haliç'deki denizcilik aktviteleri geliyordu: haliç limanı ve tersaneler.

    beşiktaş'a o okadar yatırım yapılmamış olsa oraya bir denizcilik müzesi kurmak en basit çözüm olurdu. ama bir yeri müzeye çevirmek bir bakıma onun devrinin kapandığını kabul etmek anlamına geliyor. belki artık haliçt'e gemi üretmek mantıklı bir iş değil ama istabul'da denizcilik adına yapılacak hala pek çok şey var.

    belki itü'nün köklerinden olan gemi inşaatı fakültesine yakışırdı doğduğu bölgeye dönmek. tersanesi olan bir fakülte olurdu. benzeri okulların yanına yaklaşamadığı imkanlara sahip olurdu itü.

    tuzla'ya taşınmış olan denizcilik fakültesi de belki buradan faydalanabilirdi.

    ama tabii otel olsun, alışveriş merkezi olsun, daha iyi.
  • 19. yüzyıla kadar içinde binlerce mahkumun yaşadığı bir hapisane bulunduran tersane. bu hapisanenin berbat koşullarının ünü avrupa'ya bile yayılmıştı.

    osmanlı donanması genelde akdeniz'de faaliyet gösterdiğinden kadırga tipi gemiler kullanırdı. bu gemiler rüzgar olmadığı zaman ancak yüzlerce kürekçi sayesinde manevra yapabilirdi. dolayısıyla kadırgalarda kullanılacak insan gücüne ihtiyaç vardı.

    bu insan gücü kuzey afrika korsanları ve osmanlı donanması tarafından yakalanan hristiyanlarla sağlanıyordu. bunlar istanbul'a getirilir ve bir kısmı tersanedeki balyon veya bagno denen hapisaneye tıkılırdı. burada çok kötü şartlarda sefer zamanına kadar ikamet ederler, seferler başladığında da gemilere alınıp zincirlenirlerdi.

    bu kölelerin sağlığına, gıdasına o kadar dikkat edilmezdi. çünkü her zaman yerini dolduracak başkaları geliyordu. ölenler taşsız, ibaresiz mezarlara gömülürdü. tabii kölelerin içinde marangoz, demir ustası vs. gibi zanaatkarlar varsa bunlar biraz daha iyi şartlarda yaşarlardı. çok göze girerlerse bazen serbest bırakılırlardı.

    avrupa'da buna benzer anlatılacak hikayesi olan mekan azdır. belki venedik'teki arsenale sayılabilir. tersaneyi tarihi haliyle restore etsen, hikayesini anlatsan müthiş bir turistik alan olur. ama biz avm yapıyoruz.
  • küllerinden doğan tersane:

    https://www.youtube.com/watch?v=knxbpfdrcae
  • iş makinelerini o tarihi mekana soktukları an gezi parkındaki tayfayı tersanenin önünde göreceklerini bilmedirler. koyunlarınızı ötede güdün.

    ulan çaldınız çırptınız, dünya üzerinde her şeyi elde edecek kadar servet edindiniz. daha derdiniz ne? para kazanmak ibadetleri olmuş adamların. 600 yıllık , evliya çelebinin seyahatnamesinde bahsedilen bir yapının avm'ye dönüşmesi ne demektir, nasıl bir zihnin ürünüdür?
  • http://www.ivedihaber.com/…rsaneside-satiliyor.html

    fatihin emanetini satışa çıkarmışlar.
  • haliç tersaneleri'nden biridir.
    yanılmıyorsam diğer ikisinin aksine (ta$kızak, camialtı) halen aktiftir.
    16. yüzyılda bu tersanede çalı$tırılan tutsaklar galata kulesindeki hapishanelerde yatırılıyormu$.
  • yaşamının geri kalanına müze olarak devam edeceği açıklanmış.

    http://www.radikal.com.tr/…29.01.2010&categoryid=97
  • ekrem imamoğlu'nun bugünkü açıklamalarıyla bir sanat müzesine dönüştürüleceğini öğrendiğimiz mekan. amsterdam'daki ndsm gibi bir şey olacak sanırım.
hesabın var mı? giriş yap