• 1928 tarihli, yeni yazımızdaki harflerin adlarını saptayan kanuna göre bütün sessiz harflerin (ünsüzlerin) adı -e ile biter.

    pratiğe baktığımızda bu kurala uymayan çok durumla karşılaşıyoruz.
    h harfini aş diye okuyanlar, ha, he diye okuyanlar,
    rh için er-aş diyenler,
    f-16'lar için ef-16 diyenler...

    ama harflerimizin kanuni adlarının istisnasız aynı şekilde -e ile bitmesi bu kargaşanın sebebidir. bu aynı şekilde sürüp gitme (-e ile bitmesi) harflerin birbirlerine karşı fonetik farklarına izin vermiyor ve onların akustik olarak ayırdedilmelerini çok zorlaştırıyor.

    çare 8 yada 10 harfi batılılarınkine uydurmak: ef (f), ha (h), ka (k), el (l), em (m), en (n), er (r), es (s), belki eş (ş) ve belki zet (z).
  • işin içine ingilizce girince arap saçına dönen olay.
    çünkü bu gavurlar g'ye ci, c'ye si, s'ye de es derler
    bu da yetmezmiş gibi a'ye e, e'ye i, i'ye de ay derler.

    hangi çılgın adsl'e adesele diyeni kınarmış, şaşarım.
hesabın var mı? giriş yap