• şair, şiirlerinde kullandığı bu mahlasla ve amasya'da inşa edilen yakut paşa zaviyesinin ikinci şeyhi olan dedesi şemseddin müeyyed çelebi'nin adından dolayı da devlet hizmetinde müeyyedzade abdurrahman çelebi adıyla bilinir.
    amasya’da (1456-1516) doğmuş, istanbul’da ölmüştür.

    amasya’da iken, aynı yaşta ve aynı ortamda dönemin şehzadeleri ahmet ve selim’in yanlarında sohbet arkadaşı olmuş ve osmanlıda o dönemde inşa edilmekte olan divan edebiyatına, çağdaşı şair necati ve mihri hatun ile birlikte şiirleri ile katkıda bulunmuştur.

    mihri hatun’un gazellerinde önce kendisine aşık olduğu görülür. mihri hatun divanında yer alan bir gazelinde kendisine şöyle hitap etmektedir;

    "sen yalandan hatemi aşık geçersin mihri’ye
    sümme vallahi seni mihri sever oğlandan."

    belki hatemi de mihri hatun'a karşı benzer duygularla doludur ama, araya ayrılık girmiştir. şair de mihri hatun'a bir gazelinde şöyle seslenir;

    "çak olan dest-i cefa ile giribanımdır
    ilişen har-ı gam u mihnete damanımdır."
    (ayrılığın eliyle yırtılan yakamdır./ üzüntü ve sıkıntı dikenine takılan eteğimdir.)

    sonuçta, görevi gereği amasya’dan erken ayrılmasıyla bu aşk akim kalmıştır. mihri hatun da, yerine diğer şair necati’yi ikame etmiştir.
  • (bkz: hatemi bey)
  • bir bay ismi..
    bir sürü bay soyismi..
    trt'nin bir bay hatemi tiplemesi var idi. onu da unutmamak lazım..
    fakat illa ki (bkz: hatemi kardeşler)
  • mühür yapan kimse.
  • aynı zamanda bir ekşi sözlük yazarı... ne mi yazıyor?
    bunu: #130587816

    dolayısıyla ben de bunu:

    engelle
    başlıklarını engelle
  • bir gedâ abdâlım ‘âlem içre şâhımdur ‘alî
    gayre yokdur ihtiyâcım çün penâhımdur ‘alî
    zâr ü giryânım hemîşe dilde âhımdur ‘alî
    kıble-gâhımdur muhammed, secde-gâhumdur ‘alî

    çün hasan hulkı’r-rızâya olmuşam cândan gulâm
    hem hüseyn-i kerbelâ’nun yoluna kurbân olam
    zikr ü tesbîh bundan özge ‘âşıka yokdur kelâm
    kıble-gâhımdur muhammed, secde-gâhımdur ‘alî

    şâh zeyne’l-‘âbidîn ü bâkır ü hem ca’fer’i
    bunlara eyle muhabbet kim bulasın hayder’i
    zâkir ol bu mısra’i kim olmayasın serseri
    kıble-gâhımdur muhammed, secde-gâhımdur ‘alî

    şâh takî vü bâ-nakî’nün bendesi oldunsa ger
    şâh-ı ‘âlemsin cihânda halk kulundur ser-te-ser
    ehl-i îmânun budur virdi dilâ şâm ü seher
    kıble-gâhımdur muhammed, secde-gâhımdur ‘alî

    mûsâ-i kâzım’a eyle iktidâ ey ehl-i hak
    hem ‘alî mûsâ rızâ’nın hasretiyle cânı yak
    perde-i imkânı kaldır bunlara bir kere bak
    kıble-gâhımdur muhammed, secde-gâhımdur ‘alî

    ‘askerî’nün ‘askeri oldı muhibb-i hânedân
    muntazır teşrîfine mehdî’nün ol hep ‘âşıkân
    nûr-ı vahdetden zuhûr etdi bu iki kâmrân
    kıble-gâhımdur muhammed, secde-gâhımdur ‘alî

    aç gözin ey hâtemî, eyle nazar bu ‘âleme
    kim muhammed’le ‘alî’den gayrı yokdur bu deme
    virdin olsun dâ’imâ bu nutkı hiç terk eyleme
    kıble-gâhımdur muhammed, secde-gâhımdur ‘alî
hesabın var mı? giriş yap