• hayvanlardan kastım besi hayvanları, aslan, kaplan, at ya da fil değil yani. eti, sütü ya da yünü için beslediklerimiz. sığır, inek, manda, domuz, koyun, keçi vb. hayvanların sayısı insanların sayısına çok yakın. büyükbaş hayvan sayısı yaklaşık 3 milyar, küçük baş hayvan sayısı ise yaklaşık 4 milyar.

    büyükbaş hayvanlar günde 30 kg yem yerken küçükbaş hayvanlar günde 10 kg yem tüketmektedir. bunların su tüketimi ise günlük yedikleri yem ağırlığının 3 katı yani büyükbaş hayvanlarda 90 litre, küçükbaş hayvanlarda ise 30 litre. bu hesapla dünyanın bütün bu hayvanları bir günde: 125 milyon ton yem, 400 milyon ton* da su tüketmektedir. bu hayvanlar hayvan gibi bütün kaynaklarımızı tüketirken biz insanlar ise bir günde sadece 9 milyon ton yemek, 30 milyon ton da su tüketiyoruz. bu hayvanoğluhayvanların tükettiğinin en fazla 10'da 1'i, yani %10'u. bu ne demek?

    kaynaklarımızın %90'ını hayvanlar için tüketiyoruz ama bu hayvanların bize sağladığı toplam katkı sadece %5. 90 kilo yiyor ama bize verdiği 5 kilo et ve süt. 5 kilo et için 90 kilo tarım ürününden oluyoruz yani. hayvanların yediği yemleri, yoncası, slajı, mısırı, arpası, çeşitli otu, otlağı, merası derken, bütün bunlar için ayrılan tarım arazisi neredeyse diğer tarım arzilerinin 10 katı. insanlar için 10 dekar arazi işleniyorsa, hayvanlar için işlenen ya da işlenmeyip otlak-mera olarak bırakılan arazi 100 dekar.

    velhasıl bütün bu besi hayvanlarını hayatımızdan çıkardığımızda, tamamen bitkisel beslendiğimizde tarım ürünü rekoltemiz 10 kat artacaktır. 10 ton buğday üretiyorsak bu miktar 1000 ton olacak. neredeyse bütün tarım ürünleri için bu durum söz konusu.

    komple vazgeçmeyelim, sonuç da et ve süt de yesin insanlar. o zaman et ve süt tüketimimizi yarıya indirelim. bu durumda bile tarımsal üretimimiz 5 kat artacaktır. bütün dünya için geçerli bu. bu neye yarar peki? niye etten ve sütten vazgeçelim?

    dünyanın yarıya yakını açlık ya da yetersiz beslenme ile boğuşuyor, kalan yarısının ise en fazla belki çeyreği düzgün besleniyor. ortada kalan ise açlık sınırının biraz üstünde. dünyanın %10-15'i sucuklar, pirzolalar, bonfileler, sosisler, salamlar yerken, bu ürünlerin sağlandığı besi hayvanları ise kalan %90 nüfusun zar zor bulduğu tarımsal ürünleri tüketiyor. halbuki et-süt tüketimi yarıya düşürülse %90 nüfusun tarım ürünlerinden olan payı en azından 5 kat artacak. 5 kat daha fazla tahıl, 5 kat daha fazla sebze-meyve olacak piyasada. dünyada ne açlık kalacak ne de yoksulluk. sadece zenginlerimiz daha az et tüketecek, kahvaltıda jambon neyim yemeyecek.

    bunun diğer bir faydası ise tarımsal araziler artacak, içme sularımız artacak, kuraklık ve susuzluk son bulacak. yakın gelecekte kaçınılmaz gibi görünen kıtlık ve susuzluk gibi bir korkumuz kalmayacak.
  • insanlığın kurtuluşu için milyonlarca öneriden biri. gelgelelim, insanoğlu hiç bir zaman toplu bir karar alıp uygulayamadığı için şuan ki nüfusa sahip insanoğlu da insanlığın kurtuluşu için milyonlarca öneriden biri olan bu öneriyi uygulamayacak..
    (bkz: ütopya)
  • leonardo dicaprio'nun cektigi, daha dogrusu katkida bulundugu nat geo belgeselinin degindigi olay. kisaca beyaz et tuketelim, kirmizi et dünyanın sonunu getirecek diyor.

    ertesi gün kobe biftegini gommustur.
  • ekmeğin kilo fiyatı 3 lirayken etin kilo fiyatının 40 lira olması da bununla ilgili gibi. sığır günde 30 kilo buğday ya da eşdeğeri kadar ot yerken en fazla 30 kilo süt ya da 1 kilo et veriyor. 1 kilo eti 4 kişi bölüşürken 30 kilo buğdayı 50 kişi bölüşüyor.
  • bir türün yeryüzünde yaşama hakkına, tüketim ve üretim durumunu karşılaştırarak bakarsak biz insanoğlu pek bir zararlı çıkarız efendim, ilk bizim silinmemiz gerekir.
    8 yıllık tahıl depoları dolu olduğu için çeşit çeşit pazarlama yöntemleri deneyen, son yıllarda parlatılan vejeteryan akımıyla bunu başaran ülkelere bakarsak beyaz ve kırmızı et tüketiminin önemini anlarız.
  • doğaya insanlardan daha az zarar verdikleri kesindir.
  • rakamlar cok guzel, emeginize saglik yazar arkadas.
    protein ihtiyacini ve protein kalitesini bir yana birakarak bir de su yonden bakalim diye google'a yem bitkileri uretimi yazdim ve karsima cikan ilk sayfaya tikladim. daha guzel aciklayan bir site bulabilirdim elbet ama gerek yok diye dusunuyorum. oncelikle kaynak belirteyim ve sonrasinda bir kismini buraya copy paste yapayim:

    kaynak: turkvet.biz

    '' içerdikleri besin madde miktarına göre:

    > protein bakımından zengin yemler; kuru maddesinde %30'dan fazla ham protein bulunanlar (pamuk tohumu küspesi, ayçiçek tohumu küspesi, soya fasulyesi küspesi, yer fıstığı küspesi, fındık içi küspesi ve keten tohumu küspesi gibi yağ sanayi yan ürünleri, ile balık unu gibi hayvansal kökenli yemler) protein bakımından zengin yemler olarak adlandırılır.

    > enerji bakımından zengin yemler; kuru maddesinde en az smj/kg nel (net enerji lak-tasyon) veya gmj/kg me (metabolik enerji) içeren yemlerdir. mısır, arpa, sorgum, yulaf, çavdar, bugday, triticale gibi tahıl taneleri ile buğday, arpa, mısır, çavdar kepekleri gibi değirmencilik yan ürünleri, melas gibi seker sanayi yan ürünü ile bitkisel ve hayvansal kay-naklı yağlar, yaygın olarak kullanılan enerjice zengin yem kaynaklarını oluştururlar.

    > dolgu maddesi yönünden zengin yemler; kuru maddesinde %18'den fazla ham selüloz bulunan, hayvanlar tarafından tüketildiğinde doygunluk hissi veren ve sindirim sistemini mekaniksel olarak dolduran yemlerdir. saman ve kuru ot dolgu maddesi yönünden zengin yemlere örnektir.

    > mineral bakımından zengin yemler; yapısında bir veya birden çok mineral maddeyi yüksek düzeyde bulunduran yem-lerdir (kemik unu).

    > vitamin bakımından zengin yemler; yapısında bir veya daha fazla vitamini yüksek düzeyde bulunduran yemlerdir. ''

    bu kisimda goruldugu uzere hayvanlarin tukettigi yemlerin cogunun hammaddesi gida ve sanayii tarimindan arta kalanlar. posalar, kuspeler, samanlar... kisacasi yan urunler. yonca gibi yem bitkileri buyuk oranda munavebede yani ekim nobetinde yetistiriliyor. ve bu da topragin sahip oldugu besini desteklemek adina yapilmasi gereken bir uygulamadir. yani burdan anliyoruz ki zaten insan gidasi ve sanayii icin kullanilan tarim alanlarinin nobetinde bu yem bitkileri yetistiriliyor. cayir ve meralar arazi yeteneklerine uygun olarak bilirkisiler tarafindan belirlenmektedir. yani tarim icin fazlasiyla elverisli araziler cayir mera yapilmiyor. simdi bunlari goz onunde bulundurarak yeni sayilar bulmamiz mumkun mudur? bu sekilde bakalim kar-zarar tablosuna.
    ha bir de hayvansal gida tuketimini yariya indirerek su kaynaklarinin kurtarilabilecegini dusunduren nedir acaba? sadece evsel su tuketimiyle mi kiyaslandi yoksa endustriyel kullanim da dahil miydi verilere?
  • dünyanın genelinde hakim olan ekonomik sistemin (bkz: kapitalizm) arz talep kanunu sebebiyle mümkün olmayan bir ekolojik ütopyanın temel argümanıdır. başka bir ekonomik sistemde belki çalışır.
hesabın var mı? giriş yap