*

  • genellikle kendinize almayacaginiz kadar kullani$siz, gereksiz ve masrafli e$yalar butunune verilen isimdir.
  • (bkz: souvenir)
  • etrafımızı sarıp bizi cümle gereksiz çağrışımlara boğmaya çalışan, boş bomboş nesnelerdir.
  • kendimize hiçbir zaman almayacağımız halde önemli günlerde başkalarına aldığımız, albeni oranı yüksek ıvır zıvır.
  • adindan da anlasildigi gibi hediye olmaktan baska bir ise yaramamak uzere yaratilmis cisimlerdir. eger birine hediye alirken 'ne alirsam isine yarar, neye ihtiyaci var' diye dusunmeye usenip yalnizca hediye almak zorunda oldugunuz icin aliyorsaniz ya da o insani sevmiyorsaniz, en yakin hediyelik esya dukkanina giderek isinizi hemencecik halledebilirsiniz. buyuk ihtimalle hic bi ise yaramayan abidik gubidik biseye sirf uzerinde boncuk gibi bi madde oldugu icin bi suru para vereceksinizdir ama bunu siz istemissinizdir.
  • hediye vermenin asıl sevinci alanın sevincini hayal etmekten geçer. hediye seçmek, zaman ayırmak, zahmete katlanmak hediye verilecek kişiyi bir özne olarak görmek demektir.
    hediyelik eşya sektörü kişinin ne vereceğini bilmediği aslında verme konusundaki isteksiz olduğu varsayımına dayanır.
    hediye vermek ve almak ne değişim değerine ne de kullanım değerine göre hareket etme düşüncesine uyar.
    hediyenin yarattığı sevinç isteştir vesselam...
  • genelde kaç kişiye hediye alacağınız ve cüzdan durumunuza bağlı olarak kalitesi ve fiyatı farklılık gösteren ıvır zıvır bütünü. sosyolojik ve psikolojik açıdan, önemli türlerini inceleyelim:

    magnet: evet, en kolay bulunan ve hediyelik eşya dendiğinde aklımıza ilk gelen ıvırımız. büyüklükleri değişse de üstündeki şeyler hemen hemen aynıdır. genel olarak bulunduğunuz şehri özetler. deniz kenarıysa deniz yıldızı/kabuğu olmazsa olmazdır. üç boyutlu olurlar. fazla alengirlileri daha pahalıdır.

    kartpostal: artık kullanılmıyor.

    tişört: üstünde bulunduğunuz şehrin ismi yazan, belki yanında yöresinde bir iki resim de işlenmiş, ipliği ve dokuması dandik beyaz tüşörttür. ekseriyetle hediye alınan kişinin bedeninden büyük alınır. evde pijama olarak ya da temizlik sırasında giyilir. bu açıdan baktığınızda en kullanışlı hediyedir.

    kar küresi: en kötüsü budur. atsan atılmaz, satsan satılmaz. genelde küçük boyutludur ama gözünü çıkarıp kocaman alanlar da vardır. içinde şehrin önemli ve tarihi bir binası bulunur. boyaması dandiktir. ilk taşınmada ortadan kaybolur.

    anahtarlık: bunlarda da genelde gidilen şehrin önemli bir binası ya da imgesi bulunur. uyduruk bir malzemeden yapıldığından hafif olur. paris'e gidenler için eyfel kulesi şeklinde olanından almak yasalar gereği zorunludur. iki ay boyunca anahtarlık olarak kullanılır. sonra "sanki ben gittim amuğakoyim" denerek çıkarılır. sonraki aylarda, asla bulanamayan ıvır zıvır yığınına entegre olmuştur.

    evet hediyelik bok püsürün en önemli beş örneğini gördük. bunların sadece geziye gidildiğini bilen insanlara alındığını unutmayalım. diğerlerine "ah canım benim bilsem sana bişeyler getirirdim oradan. ama hiç vaktimiz de olmadı biliyor musun.." denir. aslında iyi de olur. bana ne lan uyduruk bir kar küresi içindeki peri bacalarından?
  • çam sakızı çoban armağanı kategorisine giren ve genellikle buzdolabı süsü, anahtarlık , bolçi çeşitlemelerinden öteye geçilemeyen maneviyatı yüksek ıvır zıvırlardır efenim. biriktirdiğim buzdolabı süsü ve anahtarlıklarla büyük bir türkiye, küçük bir dünya haritası çizebilirim zira.
  • rijsk müzesinin sayesinde dünyanın en şahane tablolarından kendiniz de yapabileceği nesne. sadece kendi online koleksiyonuzu kurmakla kalmıyorsunuz, isterseniz arabaya ya da ipek bir eşarba ya da bir kahve fincanın üstüne bastırabileceğiniz şekillerde resimleri indirebiliyorsunuz. örnekler ve detaylar koltukname'de.
hesabın var mı? giriş yap