• (bkz: hic)
    (bkz: direk)

    (bkz: hiç)
    (bkz: direkt)

    edit: yaradan sinyali, yazım kurallarına uymadığın için direkt yollamış olabilir.
  • yazar(!) kardeşim sen daha ''direkt'' yazmayı bilmeden yazar olabilmişsin yaradandan bundan ala işaret mi olur? yoksa kanzuk...
  • sanırım ben aldım. 2016 yılında babam akut pankreatit teşhisiyle haydarpaşa numune hastanesi yoğun bakım bölümüne kaldırılmıştı. akut pankreatit 8/10 oranla ölümcül bir rahatsızlık. bir amcamı da bu rahatsızlıktan dolayı 10 gün içerisinde kaybetmiştik. babamı da kaybedeceğimizi düşünerek üzüntüden ölüyordum, her gün her gece dualar ediyordum. yoğun bakıma kaldırılışının 2. ya da 3. günü yatağıma girerken "allah' ım rüyamda babama ne olacağını göster" diye dua ettim. o gece haydarpaşa numune hastanesinin acil kapısından babamın koluna girerek çıktığımızı gördüm. bu rüyadan sonra garip bir şekilde içime umut doldu. kurtulacağına emindim. üzüntüm azaldı. ve yaklaşık 10 gün içerisinde iyileşmeye başladı ve sonunda yoğun bakımdan servise alındı. tamamen iyileştikten sonra da safra kesesi alındı ve tamamen kurtuldu. çok şükür şu an iyi. bu, hiç unutamadığım bir olaydır ve inanıyorum ki ilahi bir mesajdı.
  • allah’ın sopası yok ki gözüne soksun derler, bazen gözüne de soksa burnunun ucundakini göremez insan.

    buna istinaden, sinyal gelmediğini nereden biliyorsun ki? illa sopayı gözüne mi soksun?

    belki, senin gelen sinyalleri almakla ilgili sorunların vardır, kim bilebilir.
  • psikotik bir atak sırasında kafayı doğa üstü varlıklarla bozmuştum.

    ama ne bozmak. gelsin cinler, gitsin demonlar, ölülerin ruhları, karanlık tarafa karşı verilen savaşta alınan roller... neler neler. bi' yükselmişim.

    o dönem sinyal almak değil de tanrıyla bire bir konuşmuşluğum var. gerçi konuşurken tanrı olduğunu bilmiyordum, sonra sinyali verdi de anladım ama sayılır bence.

    neyse ki iyileştim sonradan.
  • allah kulu ile konuşur. her konuştuğu rasulu olacak değil. tabi herkesle de konuşacak değil. kim ki ölmeden önce ölünüz hadisini uygulamaya koyar, nefsinden ölür, o kişi ile allah arasında herhangi bir ayrılık kalmaz. arada vasıta kalmaz. kul ne isterse direkt allah'tan ister.

    tabi bu insanların anlayışlarına ters gelebilecek ve de çok suistimal edilebilecek bir konu. bir sürü şarlatan ve meczup ortaya çıkmış tarihte böyle.

    peygamberlik hazreti peygamber ile bitmiştir. ama kim kuran-ı kerim ve sünnete uyar, tevhid müşahedesine ulaşırsa, onun her işi allah'tandır. onunla allah arasında ayrılık gayrılık kalmaz. zaten islam'ın amacı da budur. insan ve allah arasındaki tüm aracıları ortadan kaldırmak.

    allah öyle insanların tasavvur ettiği gibi uzaklarda değil. o insana en yakın olan. ama insan onu uzaklarda hayal etmeye alışmış. tenzih ede ede, hakk'tan uzaklaşmış. bize lazım olan tevhid. bunun için de nefis mücahedesi, riyazat ve güzel ahlak lazım. insan nefsini susturursa, allah'ı her daim duyar.
  • sevgiyi her duyumsadığımda aldım. şimdi de aldım. eksiğim yok, yemyeşil çayırlardayım.

    direk değil de direkt almış olabilirim yalnız. *
  • benimkisi genelde kroşe ve aparkat çalışıyor. sinyal minyal yok bam bam bam.
  • sms aldım.

    eşimle tartışma sonrası evleri ayırmıştık. bir süre görüştük tabi düzelir mi diye. ama umut yoktu. o haftalarda ben de, iş toplantısı için cidde'ye gittim. umre yaptırdılar. kabe'nin karşısına gelince, tam akşam ezanı okunuyordu. allah'ım dedim, meseleyi biliyorsun. neyin hayırlı olacağını da. hayırlısı neyse o olsun. gece cidde'deki otele döndüm, ve aşağı yukarı duayı ettiğim saatlerde gelmiş olan (ezan saatinden 10 dk sonra), eşimden gelen mesajı gördüm. "yasal süreci başlatalım". peki dedim. aradan 4 yıl geçti, hayırlısı olmuş.
hesabın var mı? giriş yap