hollanda

• debit kart yani banka kartı fetişi zirveye vurmuş olan ülke. en büyük market zincilerinden biri olan albert heijn da kaşla göz arası kredi kartıyla alışverişe izin vermemeye başladı, otomatlar, küçük dükkanlar zaten kredi kartı kabul etmiyor. türk bankalarının debit kartlarını artık cebimde taşımadığım için deneyemedim ama okkalı bir işlem komisyonu kesileceğinden de eminim. buraya turist olarak gelecekseniz aklınızda olsun, ya banka kartı ya da cüzdanda nakiti ihmal etmeyin.
  
  edit: eski bir bankacı olarak debit kartı neden tercih ettiklerini teknik olarak biliyorum, bankalar için takas komisyon maliyetleri daha düşük vs. vs. bunu da işletmelere direkt yansıtıyorlar, başka entry'lerde de belirtiği üzere sineğin yağını çıkartmaya meraklı bir millet
  
  edit-2: uzun süredir albert heijn'larda kredi kartı geçmediği konusunda mesajlar aldım, ben hep büyük ve merkezi yerlere denk gelmiş olabilirim, dünkü hadise de 2 ay önce sıkıntı olmayan bir şubesinde oldu
• vatandaşlarını öven de var, gömen de. pek çok avrupa ülkesinde vakit geçiren biri olarak hollandalıları diğerlerinden daha yukarıya yerleştiriyorum. çünkü içleri dışları bir, kafalarından geçeni direkt söylüyorlar. bu bizim gibi her cümlesinde politik düşünen ülke insanlarına ters ama en azından ikilemde bırakmıyorlar. trende vs. yer tutma, kapının önünde bekleme bana ters gelmiyor, türkiye'den alışkın olduğumuz bencillikler. bunu iskandinavlar yapmıyor ama ingilizi, fransızı daha iyi değil
  
  bu "içi dışı bir olma" aynı zamanda iletişimin pozitif yürümesi için bir avantaj, iyi seviye ingilizce veya dutch konuşuyorsanız, bariyersiz şekilde işe/muhabbete odaklanabiliyorsunuz. yine ingiliz, fransız ve almanlara göre çok daha ayakları yere basan, saçma sapan önyargılarla hareket etmeyen bir millet, ticarete kafaları bastığı için (bunu koninginnenacht altında açacağım) iletişimde daha iyiler. istisnalar vardır, dediğim gibi kendi gözlemlerim, tecrübelerim.