• mesnevî gibi tasavvufî eserlerde geçen hadis. hadisin esas itibariyle sahih olduğu düşünülür. fakat, buradaki ''vatan'' ibaresinden kasıt, ''bir devletin meskûn olduğu sınırlar dahilindeki toprak parçası'' değildir; yani siyasî bir manası yoktur. islâmiyet'in dünya görüşüne göre; insan bu dünyada esirdir, gurbettedir, esas gideceği yer cennettir, vatanı orasıdır. yani bu hadis, insanın bu dünyadan kurtulup, asıl vatanı olan cennete kavuşma arzusunu bahis mevzuu eder; yoksa toprak parçası için savaşmayı değil. tasavvuf kitaplarında kendisine yer bulması da bu yüzdendir.
  • 'vatan sevgisi imandandır' mealindeki hadis-i şerif. ne derece sahihtir bilemem.
    -hocam şimdi milliyetçilik caiz midir? şeklindeki bir soruya cevap veren kimse milliyetçi bir çizgide ise ilk olarak bu örneği verir. yok eğer ümmet bilinci ağır basan biri ise, 'üstünlük takvadandır' diyebileceği gibi munker ve nekir turk musun diye sormayacak şeklinde farklı mecralara kaydırabilir konuyu.

    bir yandan zor, bir yandan basit ama ince mevzudur..
  • (bkz: milliyetçiliği vatan sevgisi sanmak)
  • tam olarak vatanı, milleti, bağımsızlığı sevip korumaktan bahseden hadis-i şeriftir.

    burada vatan olarak kastedilen, üzerinde yaşadığın toprak parçası ve onun üzerinde inandığın gibi yaşamana olanak sağlayan otoritedir. yani devlettir.

    birilerinin hoşuna gitse de gitmese de islam dini zalimlere karşı birleşmeyi ve onların zulümlerine asla boyun eğmemeyi salık verir. islam'ın biat dini oluşu, dogmatik oluşu, itaati müdafaası gibi başlıklar altında bu mesele çarpıtılmış, insanlar bu birlik çağrısından uzak tutulmaya çalışılmış, inanan herkes koyun gibi gösterilmeye çalışılmıştır o ayrı. bu meseleye itirazı olanlar istiklal savaşı'nı kazanan ordu ve halkın müslüman olmadığını da iddia edebilirler mi, doğrusu merak konusu.
  • (bkz: ülkücüler)
  • uydurmadır.
    kaynak olarak verilen kitabın adında mevzu kelimesi geçiyor. (bkz: mevzu hadis) uydurma hadisleri toplayan kitabı kaynak gösterenler var, insan gerçekten hayret ediyor.
    #64482047
  • sahihtir ve "doğup büyüdüğün, yaşadığın, nimetlerinden faydalandığın, rahatça dolaştığın vatanına nankörlük etme, kıymetini bil, inananlar bunun kıymetini bilirler" manasına gelir...yoksa imanın şartı değildir...yani imanı olan vatanını da sever...ya da sevmelidir!

    vatanı, milleti sevmek, başka milletleri aşağı tutmak ya da islamiyetin yasakladığı kavmiyetcilik davasını gütmek olarak anlaşılmamalıdır.
  • bazi ulemaya gore, vatan kelimesi, asli vatanimiz, yani cennet manasindadir. adem(as) ve dolayisiyla insan nesli cennetli olduguna gore, asil vatanimiz da orasidir. ve cennet aski, imandandir diye yorumlanabilinir bu hadisi serif.

    ancak, hadis ulemasinin belirttigi bir kaide vardir. her hadisi serifi, herhangi bir bariz sebep yoksa, dogrudan kelime manasi ile anlariz. yani burada bahsedilen vatan, dogup buyudugumuz topraklar da olabilir.

    sahsi gorusum, hadisi serifleri yorumlarken, olumlu ve mealine apacik karsi gelmedikten sonra, istedigin kadar acabilirsin, her manasi haktir.

    yani bu hadisi serifden, olumlu cikarilan her mana, konuya zit olmadigi surece haktir.
  • anlamak için hilal cebeci’nin en az yarısı kadar entellektüel olmayı gerektiren bir kalıp. üst yarısı da olur.
  • hadis olup olmadığı tartışmalı olmakla beraber vatan millet ordu edebiyatı için çok işlevsel bir söz. askerin turk islam senteziyle karisik kemalizmi'ni kurumsallaştırırken temel istinad noktalarından. tek başına yeterli olmuyor tabi. için başka destekler de gerekiyor. örneğin ulul emr kavramı; örneğin ordu millet anlayışı.

    şunu da gözardı etmemek lazım:
    (bkz: ya devlet basa ya kuzgun lese)
hesabın var mı? giriş yap