• kybele'nin arap kültüründeki yansıması. ismi kybele'den dönüşüp "hübel" halini almıştır. bu yüzden de anadolu'nun baş tanrıçası olan kybele'nin simgesi olan ay, hübel'in de simgesi olmuştur. yalnız kybele'nin simgesi, matriarkal (ana tanrıçaya tapan) toplumlarda gebe halindeki dolunayken, patriarkal (baba tanrıya tapan) bir topluma ait olan hübel'de bu simge tıpkı grek artemis'indeki gibi gebe olmayan, bakire olan hilal'dir. mekke'ye getirildikten sonra, anadolu ve arap halkları tarafından kabe'nin yönünü göstermesi için söylenen "kıble" kelimesi de kybele'den türemiştir ve arap topraklarında kybele'ye tapanların en önemli ibadet biçimi, heykelin bulunduğu kabe'nin etrafında dönmektir.
  • gariptir ki diğer pagan inanışlarının çoğunda güneş tanrısı baş tanrıyken, araplarda ay tanrısı baş tanrıdır. genellikle eril karakter daha güçlü ve "ışık saçan" güneşe atfedilirken, dişi karakter ay'la ilişkilendirilir. ataerkil araplarda bunun tersinin olmasının sebebini, gündüzleri 50 dereceleri olmasına ve insanı nefret ettirecek kadar bunaltmasına bağlıyorum.

    bu arada meşhur putlardan; menat, lat ve uzza da bunun kızlarıydı.
  • "...kureyş kabilesi, cahiliye devrinde kabe'nin içinde bulunan bir kuyunun yanı başına dikilmiş bir puta taparlardı. bu putun adı hübel idi. bu put, kabe ve hicaz başkanlığı huzaalılara geçtikten sonra, başkanları olan amr b. luhay tarafından suriye topraklarından getirilmiştir. rivayete göre amr, daha puta tapıcılığın hicaz'a girmediği bir sırada suriye'ye gittiğinde, oradaki halkın birtakım putlara taptığını görmüştü. bu putlara niçin taptıklarını sorunca onlar:

    'biz bunlara taparız, ne zaman yağmur istesek yağdırırlar; bir konuda yardım dilesek yardım ederler' demişlerdi.

    amr, böyle her derde deva putlardan bir tane de kabilesine götürmek üzere kendisine vermelerini rica etmiş, onlar da bu hübel putunu vermişler. amr da onu getirip kabe'ye yakın ve zemzem kuyusunun üst tarafına yerleştirmiş ve herkesi buna tapmaya teşvik etmişti. yine rivayete göre bu put, kırmızı akikten yapılmış ve insan şeklinde olup sağ eli kırık imiş. ona, altından bir el takmışlar ve tapmaya başlamışlar ki ona gösterdikleri saygı, haceru'l esved'e gösterdikleri saygı derecesine varmış. sonra bu hübel putunu kabe'nin içine almışlardı..."

    şinasi gündüz / (cahiliye dönemi arap politeizmine nebatilerin etkileri, dinler tarihi araştırmaları sempozyumu)
    http://www.tahr.org/…=dinler tarihi araştırmaları i
  • mekke’ye getirilen ilk put olma özelliği taşır ve mekke’nin en itibar gören putu sayılır. insan şeklinde olup, kırmızı akikten yapılmıştır. arap kabileleri tarafından ilah kabul edilen hübelin suriye’den getirilişi sırasında eli kırılmış; yerine kureyş müşrikleri tarafından altın bir el takılmıştır.
  • islam öncesi araplarının patron tanrısıdır.

    kuran'da, necm suresinde hubal'dan bir seviye aşağıdaki tanrıçalar olan allat, al-‘uzza ve menat'ın adı necm suresi'nde geçer. surede bu üç tanrıça da gerçek olmayan ve tapınılmayacak kavramlar olarak açıklanır.

    hubal'ın ismi ise kuran'da hiç geçmez.
  • islam öncesi arap geleneği ve inanışında önemli bir yer kaplayan, özellikle mekke'de tapınılan bir arap tanrısıdır. genellikle ay kültüyle bağdaştırılmıştır. muhammed önderliğindeki müslümanların mekkeyi ele geçirdiği 630 yılına kadar kabede bulunan 360 tanrı figürünün en büyüğü ve en güçlüsü olarak saygı görmüştür.

    arap yarımadasına nerden girdiğini ve gerçek kökenini öğrenmek zor olsa da bir babil yaradılış miti olan enuma elish içinde adının bir grup tanrının şefi olarak geçmesi ve bazı erken islami tarihçilerin, islam öncesi dönemde kuzeyden getirilen hubal imajlarından bahsetmesi bu kültün aramik kökenli olduğunun düşünülmesine yol açıyor. ayrıca hubalın adının geçtiği tek nabati metninin içinde islam öncesi dönemlerde orta ve güney arabistanda oldukça popüler olan menat ve dushara'nın da isminin geçmesi hubalın muhtemelen nabati kökenli bir inanış olduğunu destekler nitelikte.

    arap kaynaklara göre hubalın mekkeye ilk kez girişi amr ibn luhayy isimli bir soylu tarafından kuzeyden bir heykelinin getirilip kabeye yerleştirilmesiyle başlıyor. heykelin birkaç yıl sonra kırılan kolunun yerine altın bir kol yerleştiren kureyş, bu olaydan sonra heykel ve kült üzerinde önemli bir ayrıcalık elde ediyor. zamanla çeşitli değişimlerden geçen heykelin son tarifi önünde kader ve tanrısallığı simgeleyen 7 ok bulunan altın kollu akik taşından bir erkek figürü biçiminde. bu oklarda mekkeliler tarafından fal bakma gelecekten haber verme gibi amaçlarla kullanılıyor. hatta muhammedin büyükbabası abdülmuttalip adağını yerine getirmek için kurban edeceği oğlunu bu oklarla belirliyor ve bilindiği üzere ok muhammedin babası abdullahı gösteriyor.
    kureyşin kült üzerindeki büyük etkinliği hubal ve menatın lat ile birlikte adeta mekkenin resmi tanrıları olmasına kadar gidiyor. uhud savaşını kazanan ebu süfyanın mekkelilere uzzanın ve hubalın çocukları diyerek seslenmesi de bu tanrıların kabede ki diğer 360 tanrı figürüne karşı baskınlığını kanıtlıyor.
  • kendisi ay tanrısıdır.

    kabe'nin baş tanrısıdır.

    islamiyet öncesi kendisine "al ilah" denilmekteydi.

    islamiyet sonrası adı allah oldu.

    kabe yetmez kendisini daha da yüceltmeliyiz diyerek islamiyetin simgesi olarak ay tercih edildi.

    günümüzde tüm minarelerin üstünde bir hilal görürseniz kendisi hubel'dir.

    iyi uykular çocuklar.
  • (bkz: hüve'l-baki)
    "b" ve "v" dönüşümleri için (bkz: sevan nişanyan)
  • kırmızı akik taşından insan suretinde yapilmış olan hübel'in amr b. luhay tarafindan suriye'den mekke'ye getirilirken sağ eli kırılmış, kureyş müşrikleri ona altın bir el takmışlardır. hübel bütün puperest arap kabileleri tarafindan ilah olarak kabul edilmekteydi.
    ezlâm adı verilen fal okları hübel'in yanında ilgili görevli tarafından çekilir ve araplar bir işi yapip yapmamak hususunda bu fal oklarindan cikan sonuca göre hareket ederlermiş.
  • basbakana fevzi işbaşaran tarafindan takilan sifat!
hesabın var mı? giriş yap