• zülfü livaneli'yi çok sevdiğim için daha fazlasını beklemiştim. böyle çala-kalem bir roman değil...

    http://kitapbocegim.blogspot.com.tr/…-livaneli.html
  • sayın livaneli'nin tüm eserlerini okudum. fakat bu roman olmamış. karakterlerin derinliği olsun, kurgu olsun, mekanların havada kalması olsun gerçekten oturmamış. böyle buyuk yazarların böyle romanlarını görünce yayınevlerinin yazarlarla nasıl bir sözleşme yaptığını düşünüyorum. aleleacele sıkıştırılmış, bir evrensellik, biraz geleneksellik dur bir şehir kültürü koyayım derken ortaya 154 sahifede anlatılmaya çalışılan bir çorba çıkıyor. saygılar efendim.
  • huzursuzluk denince aklıma ilk gelen şey anksiyete oluyor. insanın hayatını çekilmez bir hale getiren. her şeyin en kötüsünü düşünerek hayatın zevk alma iştahı bırakmayan lanet bir şey bu. birde gittikçe hayatında ki en ufak şeyleri bile takıyorsun ya, hatta kendinin bile güldüğün, yahu bu takılır mı dediğin şeyleri takıyorsun hayatın ne bir zevki kalıyor nede başka bir şeyi. çok başa çıkma yolu var da halledene kadar ne kafa bırakıyor ne hayattan zevk alma isteği
  • serenad dan sonra okuduğum ikinci zülfü livaneli kitabidir
    bilip gozumuzu kapattigimiz, duyup kulagimizi tikadigimiz çaresizligin, acımasızlığın kaleme alindiği güzel ve bir o kadar acinakli hikaye. daha aciklisi yeryüzünde kaç kadının hikayesi bilinmez. ortadoğu coğrafi olarak bu kadar dibimizdeyken, cehalet bu kadar içimize işlemiş iken korkmamak, dusunmemek pek mümkün değil. ve o en sade en zarif en net cümle, kitabın belki de en akılda kalıcı cümlesi ben bir insandım göğüs kafesine bir öküz oturtacak cinsten. 2017 nin başında çıkan bu kitap bence kendinden söz ettirecek türde.
  • kitap içinde bir beddua var ki "allah uyuz versin de tırnak vermesin" diye çok haşin be. nerden buluyor, hatırlıyor, yazıyor bu adam bunları yahu :)
  • çok kıymetli zülfü livaneli' nin son kitabına verdiği isimdir.
    ısid zulmünü yaşayan ezidilerin hikâyesidir huzursuzluk.
    hem öğretici hem sürükleyici bir kitap. okuyun bilgilenin.
  • yerde bularak okumaya başladığım hüzünlü kitap.
    yutkunduruyor, sinirlendiriyor, üzüyor ama tüm olanlara rağmen dünya yerinde duruyor..
    --- spoiler ---

    ben bir insandım.
    --- spoiler ---

    işbu entry ile kitabı iett otobüsünde unutan/bırakan kişiye teşekkür ediyorum.
  • yer yer barindirdigi siirselligi* ile hayran birakan, kanimca farkindalik yaratmayi amaclamis livaneli romani. uzerinde biraz daha calisilsaymis bir serenad olabilirmis. okurken alelacele yazilmis izlenimi verdi bana. olsun yine de, bu haliyle bile guzel. herseyden once bir livaneli klasigi..

    " dünya bir penceredir, her gelen baktı geçti " yunus emre.

    "coğrafya kaderdir" ibni haldun.
  • bir arkadaşın da yorumda belirttiği gibi konstaniyye oteli'nden acayip sıkılmış bir daha livaneli okumamak gibi kendime bir söz vermiştim.

    ama çok satanlarda görünce ve birkaç arkadaş övgü dizince bu sözümü hemen unutuverdim.

    internet üzerinden iki günde ulaşan kitaba dün akşam başladım ve gerçekten arkadaşlarımın söylediği gibi elimden hiç bırakmadan aynı akşam bitirdim.

    mardin ve çevresini bilenler için çok etkileyici bir kitap.
    bölgeyi bilmeyenler içinse konusu oldukça etkileyici zaten.

    şimdi herkese tavsiye ediyorum, okumalısınız. mutlaka...
  • zülfü livaneli nin içimi acıtan kitabı.hakikaten bir huzursuzluk çöküyor içinize, hayata başka bir taraftan bakma isteği uyandırıyor.
    ışid zulmünü , ezidi halkının çaresizliğini okudukca ilahi adaleti sorgulamanıza neden oluyor. ben sevdim , diğer kitapları gibi akıcı, yalnız sonu biraz yarım kalmış gibi geldi bana.
hesabın var mı? giriş yap