• içinizi rahat ettirmeyen, nirvanaya ulaşmanızı engelleyen olaylar veya cisimler. evden çıkarken kapıyı kilitlediğinden emin olamamak, karşıdaki adamın sizi kesmesi, geceyarısı çalan telefon, acaba savaş çıkar mı korkusu, faturaların son ödeme tarihleri, spacetimerealitynin üç gündür hiç bir mp3 yollamamış olması* gibi sebepler sayılabilir.
  • "ayrıca ekşi ankete dönüşmesi muhtemel bir başlık açmış olmak" da buraya dahil edilebilir.
    (bkz: paradoks)
  • uktelere bakip bakip coguna bir anlam verememek, doldurmaya kalktigin uktenin resmen anket oldugunu gormek, niye boyle ukteler veriyorlar demek, dir dir eden aile, hic bisiden zevk alamayan insanlar vs.
  • kendini durmadan yargılamak.

    kendini durmadan yargılayan için, iç huzuru tekrar tekrar savaşılarak kazanılması gereken bir nimettir. çünkü onu harekete geçiren acıdır ve acı hiçbir zaman son bulmaz.
  • dış huzuru bozan nedenlerdir. siz tam iç huzuru bulmuşsunuzdur, bişey gelir.. ya ne bişeyi tonla şey gelir ve o bardak taşar. ya iç huzurum iyiydi de çevrem boktan..o öyle olmuyor işte. o yüzden buldun mu sen o iç huzuru, onun içine içine sokmicaksın işte herkesi. bu konuda idolüm margot tenenbaumdur.
    kimi insan vardır çünkü, bakar sen kendi kendine takılıyosun, kurmuşsun bi denge, rahatsızlık hisseder, lan bu nasıl bana ihtiyaç duymadan keyifli olur, ben kuralları böyle koymamıştım diye. ister ki her bokta kendi parmağı olsun*
  • en başta da iç huzuru olmayan insanlarla muhattap olmak sebeptir. salgın gibi çünkü bu durum. siz istediğiniz kadar kafa rahatlığında sınır tanımayan bir insan olun. hiç fark etmez. gelir yine bulur sizi. böyle bir durumda "öleyim ben o zaman" seviyesine bile gelinir. birde devamlıdır bu içi huzursuzların huzursuzluğu. ne yapsanız olmaz yani. sabır sabır diye gezersiniz sonra. ruh emici gibidir bu cinsler...
    uzak durulması icap etmesine eder. fakat, bazen de uzak duramayacağınız insanlardır. o zaman epeyce mıçtığınız anlamına gelir işte. flashback of a fool larla hayat geçer gider işte böyle.

    (bkz: yine mi pilav)
  • "dostoyevski - yeraltından notlar" eserini okumuş olmak...
  • "aman üzülmesinler" diye yalan söylemeye mecbur hissetmek. halbuki "bugün gelmeyecem. sokaklarda deli gibi pokemon peşinde koşacam. akşam da balkonda iki bira içecem" de bitsin. en fazla '35 yaşında eşşoleşşek kadar adam olmuş hala pokemon peşinde koşuyor' derler biter. tipime bak aynı eşşoleşşek.
hesabın var mı? giriş yap