• 80'lerde görece homojen bir yokluk olduğundan küçük bir çocukken fark etmediğim durumdur. ne zaman ki 90'ların bol seçenekli yılları başlar, o dönemin çocukları arasında sorulmaya başlanmış olduğunu düşündüğüm sorudur. yada hep sorula gelmiştir de benim aydınlanmam bu döneme denk gelmiştir diyelim. tam olarak bu soruyu ilk soruşum ise komşumuzun çocuğunda amiga bilgisayar görmeme tekabül eder.
  • "ben bilgisayar oynamaya neden vedat'lara gidiyorum?" diye sorulan andır.
  • benim için, sene '90 ya da '91 olmalı, orospu çocuğu dondurmacının külaha emaneten bıraktığı iki top dondurma yemeye çalışırken yere düşünce tüm ağlamalara rağmen ebeveyn tarafından yenisinin alın(a)mayacağını anladığım andır. gece gece küfür de ettik kendisine, hâlâ hayattaysan kusura bakma irfan abi.
  • 11 yaşımdaydım. her gün gittiğim arkadaşımın evindeydik. bilgisayarda diablo 2 oynayan arkadaşımın yanında taburede oturuyor ve karakterimi oynamak için kararlaştırdığımız 1 saatin bitip, sıranın bana gelmesini bekliyordum. işte o an biz fakirmiyiz lan dedim. hala fakiriz *mına koyayım.
  • fakirlik sınırının tvde ekonomi programından duyulduğu an.
  • ben 12'lik monami pastel boya ile okuldaki resim derslerine katılıyorken başkalarında onun 48'liğini gördüğüm an.
  • bütün donlarımın yırtık olduğunu fark ettiğim an. şaka lan şaka öyle bir şey olmadı.
  • audi a5'in fiyatını öğrendiğim an. acaba dedim, biz fakir miyiz?
  • o anın ayrıntılarını pek hatırlamıyor olsam da babam şöyle bir anımızı anlatırdı hep;
    ''sen 5 yaşlarındasın, elinden tuttum bakkala gittik. yoğurt, ekmek falan aldık. bizim de durumlar iyiyken sana sürekli aldğım bir çikolata vardı, kinder sürpriz mi ne işte... senin gözün ona takılmış ama almıyorsun. ben de cebimdeki parayı hiç düşünmeden sen üzülme diye onu da almak için bakkala uzattım, sen elimden tutup yerine koydun ve şöyle dedin ''istemiyorum o çikolatayı, ben artık onu sevmiyorum '' öyle bir söyledin ki almadan çıkmak zorunda kaldım, çok sevdiğini biliyordum ama çikolatayı, o gece uzun zaman sonra ilk defa ağlamıştım...''
    herhalde benim fark ettiğim ilk an bu olsa gerek. bu anımı da neredeyse hiç kimseye anlatmamışımdır sevgili sözlük.

    3 yıl sonra edit: bu hatıranın da yer aldığı bir öykü kitabım çıktı aylar önce, -affınıza sığınarak- okumak isteyenlerle paylaşıyorum (bkz: sürünün dışında)

    4 yıl sonra edit2: güzel mesajlar atıp babama selam söyleyenler oluyor arada, sağ olsunlar ama o selam yerine gitmiyor. çünkü ben 17 yaşındayken bizi terk etti. herkese sevgiler.
  • erasmus hibesi yattigi zaman gozlerimin faltasi gibi acildigini farketmistim. 3000 euroyu kim kaybetmis ki ben birarada goreyim?
hesabın var mı? giriş yap