• daha önce 1 defa dile getirilmiş ki tekrar tekrar yazmakta fayda var. bu geminin ve üstündekilerin/içindekilerin maliyeti önemli değildir.

    asıl önemli olan bu geminin beraberinde sefer yapabilmesi için gerekli olan denizaltı ve gemilerin operasyonel maliyetleri. yani kara murat gibi bu gemiyi salayım gitsin işini yapsın derseniz 5 dakika içinde etkisiz hale getirirler bunu.

    türkiye belki bu geminin ve üstündeki/içindeki ekipman ve araçların maliyetlerini karşılayabilir fakat sürekli olarak bu gemiyi denizde/seferde tutma maliyetini karşılayamaz.

    tabi bunları sağır sultan bile bildiği için götüyle gülüyorlardır bize eğer böyle bi işten haberleri varsa dış mihrakların.
  • savunma sanayi müsteşarı'nın bu haberde de belirttiği üzere an itibariyle türkiye'nin böyle bir ihtiyacı olduğu düşünülmüyor. böyle bir planı da yok zaten. ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler 2009 - 2016 savunma sanayi sektörel strateji dökümanına göz atabilirler.

    toplu iğne başı bile üretemiyoruz psikolojisindekilerse büyük yanlışlarda. tsk uzun yıllardır savunma sanayisinin millileşmesi için emek harcıyor. bu konuda da oldukça önemli ilerlemeler kaydedildi. 2010 itibariyle 50%nin üzerinde milli üretilen ekipmana sahip envanterinde ve bu rakam hızla yükseliyor. yaklaşık olarak kara kuvvetleri 80%, deniz kuvvetleri 60%, hava kuvvetleri, 20% milli ekipman kullanıyor. savunma sanayinin yıllık ihracatı da 1 milyar dolar seviyelerinde

    bu konuda şimdiye kadar gerçekleştirilenlerden benim hatırladıklarım:
    - milgem projesi kapsamında ilk milli savaş gemisi (korvet) üretildi (bkz: tcg heybeliada) toplamda 12 adet olacak.
    - milli insansız hava aracı(iha) üretildi (bkz: anka) sonraki aşamada operatif iha, stratejik iha, tarruzi iha ve muharip ihalar yapılacak.
    - milli piyade tüfeği üretildi. yamulmuyorsam seri üretim aşamasında.
    - saldırı helikopteri t-129 (atak) üretildi, italyan ortaklığı ama tüm yazılımı türkish home made. ayrıca her türlü fikri ve mülki hakkına sahibiz istediğimiz gibi üretip satabileceğiz (ingiltere ve italya hariç). çok başarılı gibi görünüyor bu aygıt. teknik bir şey söyleyemem ama benim gözümü boyadı. tek anlamadığım şey aygıt ters dönebiliyor lan! niye ki? bir helikopter neden havada ters dönmek ister anlamış değilim, neyse.
    - milli topçu sistemi t-155 fırtına üretildi (44'e teşekkürler). 2001'den 2009'a kadar 150 adet üretilip tskya teslim edildi halen de her yıl ortalama 24 adet ürettiriyor tsk toplamda 350 adet üretilmesi bekleniyor. 2011 yılı sonuna kadar da azerbaycan'la satış anlaşması yapılması bekleniyor.
    - milli tank detay tasarım aşamasında, 2013'te seri üretime geçilmesi bekleniyor. (bkz: altay)
    - bir ton bir birinden farklı zırhlı araç üretiyoruz ve ihraç da ediyoruz ilk aklıma gelenler: nurol/fnss'nin ürettiği parslar, ejder 6x6'lar var. sonra akıncı var. sonra bmc'nin ürettiği kirpi var (souffles'e teşekkürler) . var bunlardan çok var.
    - milli sahil botları da üretiliyor ve satılıyor. yonca onuk jv tersanesi bu alanda epey ün yaptı. epey de ihracatı var.
    - kendi uçak ve tanklarımızın modernizasyonunu da artık kendimiz yapmaya başlıyoruz.
    - 2013'de ilk türk askeri uydusu olan göktürk uydusu fırlatılacak yamulmuyorsam.
    - bunların haricinde de bir çok uluslararası konsorsiyumlara katılımımız var. onları saymıyoruz burada.
    - ayrıca bunların haricinde radar sistemleridir, şudur budur (elektronik harp ve algılayıcı sistemleri) sonra mühimmattır... bunlarda da bir ton ilerleme kaydediliyor.

    türk silahlı kuvvetlerinin bu millileştirme çabalarını destekliyor ve şimdiye kadarki aşamalarında başarılı buluyorum. sürekli asker sayısının azaltılıp milli savunma bütçesinin daha büyük kısmının bu tür projelere harcanması gerektiğini düşünüyorum.

    dünyada bugün itibariyle aktif olarak kullanılan hepi topu 20 uçak gemisi var bunların da 11 tanesi amerika'ya ait zaten. öyle hadi üretelim de satalım bunlardan peynir ekmek gibi gider denilecek bişi değil ki bu. türkiye için gerekli de değil zaten. ikmal uçaklarıyla yeterli uzaklığa operasyon yapabilme kabiliyeti kazanmak daha mantıklı.

    sonuç olarak bugün uçak gemisi yapmaya kalkışsak altından kalkabilir miyiz bilmiyorum. yine de "toplu iğne dahi üretemiyoruz böhüü böhüüü" psikolojisini de ufak ufak kırmamız gerekiyor.
  • (bkz: #60045735)
    f-35 savaş uçağı birim fiyatı: tahminen 100-120 milyon dolar.
    12 adet f-35 uçak fiyatı: 110 x 12 = 1,320 milyar dolar.
    helikopter birim fiyatı: tahminen 25-35 milyon dolar.
    12 adet helikopter fiyatı: 30 x 12 = 360 milyon dolar.
    tank birim fiyatı (yerli üretim altay tankı): tahminen 5 milyon dolar
    29 adet tank fiyatı: 29 x 5 = 145 milyon dolar
    uçak gemisinin üzerindeki uçak, helikopter ve tankların tahmini maliyeti = 1.320 + 360 + 145 = 1,825 milyar dolar.
    hesaba göre bize 1,7 milyar dolara mal olacak uçak gemisinin sadece üzerindeki araçların maliyeti 1,8 milyar dolardan fazla.
    süper fikirmiş. hem uçak gemimiz oluyor hem de üste para kazanıyoruz. bundan bir tane de ben istiyorum.
  • operasyonel maliyetini karşılamanın zorluğundan bahsedilen gemi. türkiye lan burası, hani içimizin en derin yerlerine sokulup kıpırdatılan yer (bkz: vergi)
    hani şu verginin vergisinin alındığı yer (bkz: ötv'den kdv alınması)
    kısaca açık konuşayım biz bunun maliyetini karşılayamazsak kolay kolay hiçbir ülke karşılayamaz.
    sadece devlet erkânımızın biraz fedakarlık yapıp rüşvet, rant, makam araçları olaylarını biraz azaltmasına bakar iş. (bakın realist bir şekilde olaya yaklaşıp azaltsınlar diyorum yoksa tamamen bitirsinler diyerek pollyannacılık oynamak istemiyorum)
    öyle kinaye, espri falan değil gayet ciddiyim. düşünsene adamın koluna taktığı saatle araba galerisi açılıyor bu memlekette, yani her kuşu skmiş bir kol saati kalmış servet vereceği..

    edit: fav peşinde muhalif trollerden değilim, ciddi ciddi böyle düşünüyorum. ama aşağıda bu görüşümü çürüten bir entari girilmiş onu da inceleyin bi. ben baktım ama birşey anlamadım.
  • tanım: saçmalığı ile güldüren ve bilgi eksikliği kaynaklı hatalar ile dolu haber.

    sözü geçen dikey iniş f-35'in "b" varyantıdır. ancak yanlış bilgiyi düzeltmek gerek bu uçak dikey iniş-kalkış yapamamaktadır. daha doğrusu iniş yapıp dikey kalkış yapamamaktadır.

    stovl denilen bir hadise o ki özetle kısa mesafede kalkış yapabiliyor demektir.

    ayrıca ülkemiz mevcut jsf projesinde bu varyanttan değil "a" varyantından alacaktır.

    yine bir hatayı düzeltelim; uçak gemisine iniş kalkış yapan varyant ikisi de olmayıp "c" varyantıdır.

    ülkemizin böyle bir ihtiyacı olmadığı daha önce anlatılmaya çalışılmıştı.
    entry link
  • uçak gemisi bölgesel güç değil küresel güç olmanın bir nişanesidir.

    uçak gemisinin sadece tek bir işlevi vardır.

    o da ingilizce tabiriyle "power projection"dır.

    yaklaşık türkçe meali, güç projeksiyonu yani ülkenin gücünü uzak diyarlara yansıtmak, askeri gücünün ayak izini uzak noktalarda hissettirmek, daha dar anlamıyla kuvvet intikalini sağlamak.

    tureng ise bu terimi şöyle tanımlamış: "bir devletin kendi ülkesinden uzak bir bölgeye askeri güçlerini ve malzemesini gönderip operasyon yapabilme kuvveti"

    uçak gemisi başka hiçbir işe yaramaz.

    çin bile kendisi yapmadı da sovyet imparatorluğu dağıldıktan sonra ukrayna'nın odessa deniz üssü'nde demirli halde kucağında bulup ne yapacağını şaşırdığı varyag adlı uçak gemisini boş gövde halinde satın aldı. ardından da tonaj itibarıyla montrö'ye takılmasın diye boğazlar'dan ben bunu kumarhane olarak işleteceğim bahanesini kullanarak aylar, yılllar süren bir maceradan sonra ta çin'in dalian limanına kadar çektirdi, uzun ve masraflı bir programla önce modifiye etti ve yeniledi. şimdi de liaoning adını verip kullanmaya başladı. ama çin'in gerçekten ihtiyacı var. abd'nin yedinci filosu, güney çin denizi'nde manzarasını kapatıyor, yapay adalar inşa etmesine karşı çıkıyor. mütekabil kuvvetle amerika'ya dayılanabilmesi lazım.

    diyeceğim odur ki uçak gemisi yapmadan önce şapkamızı önümüze koyup böyle bir ihtiyacımızın olup olmadığına bakmak lazım. misal tanker uçaklarını alırken bile ölçtük biçtik, gerek var mı diye fizibilite yaptık. sonra da bahane bulduk. dünyanın sağında solunda katıldığımız insani yardım misyonları var dedik, güneydoğu'da havada uzun süre kalmamız lazım dedik. arayınca bulunuyor.

    askeri boyut nispeten kolay. daha öncelikle olan konu askeri ihtiyacın hangi siyasi hedeflerden türetildiğidir.

    o bakımdan türkiye uçak gemisi edinecekmiş (ev yapımı veya hazır konfeksiyon) dendiğinde, yurtta ve cihanda soracakları tek bir soru vardır: (bkz: hayrola)

    .

    onun dışında, yeryüzü zemininden* ayağı tamamen kopmuşsanız, hayatı bir alice harikalar diyarında tadında yaşayan ve yaşatan bir ortam yaratmışsanız uçak gemisi geyiğinin çok şahane bir billboard* malzemesi olacağı inkar edilemez.

    .
  • dikine iniş kalkış yapabilen uçağımız olsa işe bile yarayabilecek gemi.
  • filipinlerdeki iç karışıklıklara müdahale etmemiz gerek tabi bununla.
    yaşasın emperyal türkiye ve onun jöle sanayi.
  • halihazirda turkiye'de 300 metre uzeri buyuklukteki gemiler icin tersanelerde gemi insa havuzu olmadigindan, oncelikle bu buyuklukteki bir gemi icin tersane yapilmasini gerektiren projedir.

    edit: common rail'in uyardi; en buyuk tersanemiz 310 metre imis.
hesabın var mı? giriş yap