• sanırım orta okuldayken; eve yürünen mesafelerin paylaşıldığı yürüyüş bulutlarıyla; bizi çeken bir belirsizlik arasıdır evren. bu açıklıkta; pearl jam'in bazı şarkı sözlerini, "insanların kendilerine zarar vermelerini önlemek için" albüm kitapçığına işlemediğine dair şehir efsaneleri dokunur cildimize, orta okuldayken güneş-e, güneş gözlüksüz bakmak cesaret işidir. black'in sözleini nota kitapçıklarından bulup matematik defterlerine düştüğümüz o karanlık dönemden bu güne; indifference'ın; odanın sesini, tanrının, gözbebeğine işleyen gerçeklik hissi kalmıştır. bir his olduğu için gerçeklikten çıkıp deneyimlenen, ve yağmurla birlikte gerçek olan bir tını artığı kılıfı çokça. coğrafyanın üzerine düşen laneti böyle bir şeydir. gözlerin fırına takılır; bir başka gezegenmidir içinde kızaran? oyun bitmiştir ve güz üzerine eğilirken, bir okyanus pencerene gelip sana bakar; boş, boş, boş.
  • bu sarkidaki kilit bolum "watch as she lies silent, for soon that will be gone. i will stand arms outstreched, pretend i'm free to roam"dur. ondan sonra kendini de yakarsin, yumruk da yersin, zehir icip cigerlerini parcalarcasina ciglik da atarsin, fakat sorarim, "how much difference does it make"? cunku o gitmistir, sen de ancak "artik ozgurum" diye kendini kandirirsin. o yuzden bir yola girip geri donemiyorsan yapilacak tek sey vardir, onu da eddie abi soylemis zaten:

    "watch as she lies silent, for soon that will be gone".

    ayrica 18 haziran 2007 pearl jam londra konseri'nin kapanis sarkisi olarak indifference'a girmeden once eddie tum mutevaziligiyle sunu soylemistir: "i think i've written a few shit lyrics in my day but i will say this, this wasn't one of them." sen nasil yucelerden yuce bir insansin eddie, offf ulan offfffffff...
  • zirt pirt dinlenmemesi gereken sarkilardan biri...
    soz konusu sarkinin sozleri:

    i will light the match this mornin' so i won't be alone.
    watch as she lies silent, for soon that will be gone.
    i will stand arms outstretched, pretend i'm free to roam.
    i will make my way through one more day in hell.
    how much difference does it make?

    i will hold the candle till it burns up my arm.
    i'll keep takin' punches until their will grows tired.
    i will stare the sun down until my eyes go blind.
    i won't change direction, and i won't change my mind.
    how much difference does it make?

    i'll swallow poison, until i grow immune.
    i will scream my lungs out till it fills this room.
    how much difference...?
    how much difference does it make?
  • zamanında robin hood isimli boktan barda arkadaşa yardım etmek için üç kuruş paraya sigara dumanı içinde dj lik yapmaya çalışırken gecenin sonunda çaldığım, sonrasında bardan bir müşterinin gelip çaldığım için bana teşekkür ettiği, bana o mekanda yaşadığım en mutlu anı yaşatan şarkı
  • bir ev kaydında eddie vedderiin açık seçik ağlayarak söylediği şarkı. dinleyeni de yakar, söyleyeni de...

    edit: sözlükteki hemen her pjden "bu kaydı nereden indirebiliriz; ya da gönderebiliyor musun?" tarzı mesajlar almaktayım ancak üzülerek belirtirim ki bu kayıt, akmarda elime geçen bir karışık kasetin içindeydi ve kaset kayıp. herkesten çok özür dilerim.
  • ölene dek içirtir insana...
  • cle olsa da sözlerini okusak dedirten şarkılardan biri.
    i swallow poison kısmı, aşk dediğin zehir olsa ben içerim bana getir adlı kürdilihicazkar eseri hatırlatıyor.bu bağlamda tanburi cemil bey i hatırlamak, ve hatırlatmak isterim.
  • birçok insan tavsiye ederdi bana bu pearl jam parçasını . ben de onları kırmamak için dinlemiş , sevmiş ayağına yatardım. sonraki parçaya geçmek için ilk 20 saniyesi duymak bile yeterli olurdu benim için. mp3 kolleksiyonumda hep bir yerlerde öyle mahsun ve yalnız bir şekilde dururdu yıllardan beri .

    ama birgün geldi ve bana behçet necatigil ustanın şu dizelerini yaşattı bu şarkı.

    çünkü asıl şiirler bekler bazı yaşları.

    eğer rock seviyorsanız hatta pearl jam seviyorsanız bu parçayı bi kenarlarda saklayın . birgün gelir eddie nin dizeleri ya o uzaklarda bıraktığınız eski sevgilinin acısını yada o eski dikbaşlılıklarınızın pişmanlıklarını yaşayacak kadar olgunlaştığınız zaman vede muhtemelen gecenin bir yarısında kendinizden artık kaçamadığınız ve yüzleştiğiniz anda dave, jeff , stone ve mike'ın tınıları eşliğinde sizin o yalnızlığınızı paylaşır.

    ama

    how much difference does it make?
  • "the opposite of love is not hate, but indifference".
  • girisindeki iki dizede daha en basta insani tamamen karanlik bir duse sokup devaminda yavas yavas kabullenmeye zorlar bu sarki. bu nedenle en agir noktasi ve anlatilmak istenen daha en bastadir."i will light the match this morning, so i won't be alone" ve arkasindan gelen "watch as she lies silent" beraber dusunuldugunde, yalnizligin nasil bir metaforla anlatildigini gormek bir defa daha oylece bakip gecilmemesi gereken sozlerin habercisidir. icinde bulunulan karanliktan kurtulmak icin kibrit kadar ciliz bir isik kaynagi kullanmak ve onun yaratacagi golgelerde aranan bir siluet ve kibrit soner sonmez ( for soon that will be gone) dusulecek karanlik... bu girise boyle yaklasinca gece yerine 'morning' in secilmesi ve hala karanlikta olma durumu; butun bu caresizlik, umutsuzluk, yalnizlik ve karanligin ustune bir de nedeni bariz bir uykusuzlugun yorgunlugunu kenarindan ilistirmektedir ki, dinleyen az sonra kabullenmeye zorlanirken verecegi mucadelede fazla cirpinmasin.

    devaminda sorulan sorularin cevabi bellidir. bastaki iki dize olmasa kendine iskence etmenin bir ise yaramayacagi, yasamaya devam etmenin gerektigi anlami cikabilirdi belki bu sozlerden. ancak, malesef arkadaki muzigin yavasligi ve eddie vedder'in uzattigi hecelerdeki cigliklari tek bir sey hissettirir:

    sakin ol ve öl.
hesabın var mı? giriş yap