• izledim ve hiçbir şey anlamadım. burada konuyla ilgili olan, bilgisi olan arkadaşları ayırıyorum ama çoğunluk gibi anlamış ayağı yapmayacağım. ben dil mezunuyum, uzay, zamanda yolculuk gibi konular her zaman ilgimi çekmiştir, geleceğe dönüş filmini bu yüzden çok severim.

    ama anlamadım valla ya, benim cahillğim tabi bu. yani tek anladığım, cooper'ın oğlan, heralde sütçüden... adam kızına koşa koşa gitti de, oğlunu bir kere bile sormadı. gerçi çocuk da mıymıy konuşuyor, onu kim ne yapsın harbiden, evlat olsa sevilmez dedikleri türden valla.

    (#47051439) şu soruları ben de sordum, şu kardeşinizi bir aydınlatın, filmi o gözle bi daha izlicem. anlamadığım ama sıkılmadığım filmdir.
  • --- spoiler ---

    en sevdigim sahnelerinden birisi; cooper yolculuk icin evi arabayla tekederken, uzay mekiklerinin uzaya cikarken o alisageldigimiz yeryuzunu ve mekigin iticilerini gosteren tipik cekimini arabaya uygulamasiydi. mekiklerdeki cekimlerde yeryuzu yani evimiz gitgide uzaklasirken ayni baglantiyi cooper'a ve kendi evine yapmasi guzel olmus.

    --- spoiler ---
  • müzikleri feci halde etkileyici film. hafif depresif oluyor insan müziğin etkisi ve filmin mekanlarıyla. çıktıktan sonra 1-2 saat kendime gelemedim. kendimi adamların yerine koydum falan.

    ya arkadaş şu filme de bok atmayın ya. inanılmaz bir zekanın ürünü bu film. yapımı, senaryosu, kurgusu ... mükemmel değil ama kesinlikle çok etkileyici.

    kara delik kadar gizemli bişey yok ya. ve biz uzay hakkında hiç bir şey bilmiyoruz.

    eyyorlamam şimdilik bu kadar. 23 yıl sonra görüşürüz.
  • yapılmış en iyi bilimkurgu filmi.. senaryosu kitap olsa klasikler arasına girer.. muhteşem bir beynin eseri kesinlikle.. bu kadar karmaşık ve anlaşılması zor bir senaryoda mantık hatalarının ve boşlukların olmaması zaten imkansız.. kafaya takmamak lazım ufak detayları.. sinemadan çıktıktan sonra, düşündükçe çok daha güzelleşiyor film.. imax'te izlediğimden midir nedir bilmiyorum ama bazı uzay sahnelerinde nefessiz kaldım.. hikayeyi, oyunculukları, işleyişi beğen ya da beğenme; nolan çok büyük yönetmen..
  • zenci mühendis için yaşlandırma tekniği konusunda flash tv'den yardım alınmıştır.
  • işin kakasını çıkarıp sinemada 3 kere izledikten sonra bir kez daha izleyebilmek için blu-ray'i çıkana kadar nasıl bekleyeceğim diye kara kara düşündüren film. o zamana kadar hans zimmer imzalı harika soundtrack'ini de hatim ederim herhalde.
  • dümbelek ekşicilerin varlığını da oratay koymuştur. ridley baba prometheus'u çekince bok üzerine bok at, nolan bey film çekince yalaya yalaya bitireme!...

    fesupanallah!
  • bilimini de kurgusunu da yediğim film. minik murphy'nin gözyaşları filmin özetidir. fragmanlarda da geçen babasına sarılıp ağladığı sahne çok dokunaklı.
  • (bkz: #46951241)

    bu entriden sonra 5 gün arayla 2. kez izlemeye gittim. aklımda kalan bazı noktalar biraz daha aydınlandı ama görüşlerim değişmedi. sırf inception hatrına hayatımda ilk kez bir filme üst üste para verip gittim. bak o kadar da pozitif önyargılıyım nolan'a karşı. ama yok, bu film senaryo açısından gerçekten zayıf kaldı.
  • ara ara durdurup üzerine düşünme isteği uyandıran, finaliyle de geçmiş, şimdi ve geleceğin tek bir anda yaşandığını ortaya koymuş güzel bir film. her şeyin ötesinde yapım aşamasında fizikçilerden destek aldıkları çok bariz ve sağlam bilimsel temellere oturuyor denebilir film için. şahsen gravitiden çok daha fazla tatmin etmiştir. aslında filmden hareketle geçmişle geleceğin sonsuz bir döngüde birbirini kovaladığını ancak hangisinin önce ortaya çıktığının bilinemeyeceği sonucunu (yumurta-tavuk) çıkarabiliriz. mantıksal olarak geçmiş geleceği şekillendirir, aralarında zamana bağlı bir sebep sonuç ilişkisi vardır. filmde ise gördüğümüz gibi ise sonucun sebebi tetiklediği görülmekte (kütüphaneden sinyal yollanması) ve bu da daha üst boyutlarda zaman boyutunun tek bir andan her anı tek bir an içinde barındırdığı sonucuna götürür.

    ek olarak tabii ki filmde mantıksal hatalar var. karadeliğe giren şeyin cekim kuvvetiyle atomları arasındaki bağlar kopar. kişi olarak orda bulunulamaz mevcut bilgilerimize göre ancak burdaki mesele o değil. ortada düşünsel bir durum var. zaten bilimkurguyu güzel yapan da bu düşünsellik değil midir?
hesabın var mı? giriş yap