• türkiye'ye yasadışı yollarla girip milletin ırzına göz diken afganistan ve pakistan uyruklu kaçakların deport edilmesine karar verilince bedenlerini siper ederek bu işleme engel olmaya çalışan avukatlardır.

    https://twitter.com/…unu/status/1540413555828211713

    böyle bir şeyi yapabilmek için paradan çok daha büyük bir motivasyon kaynağı gerekiyor olsa gerek, nefret hissi gibi?
  • vatan hainleri
  • hahahaha son derece komik görüntüler içeren bir durumdur. avukatlara bak; sığınmacılar gönderilmesin diye kendilerini otobüse siper etmişler. ulan düşman askeri gelse ülkeye böyle yapmazlar ha. işin benim açımdan normal olan yönü ise hdp izmir vekilinin de hemen bu avukatlara ve sığınmacılara sahip çıkması. hani şu chp'lilerin; ya hdp çok demokratik bir parti, kesinlikle barajı geçsin dedikleri oluşum. sonra ümit özdağ sarayın adamı filan oluyor işte.

    https://twitter.com/…hdp/status/1540303048400052225
  • şunlardan bahsederken "avukatlar" demeyin. denemeye çalıştıkları şeyin avukatlıkla bir ilgisi yok çünkü. neredeyse eminim baro içinde göç politikaları birimi formatı ab tarafından fonlanan hdpli bir grup olduğuna.
  • avukatlarda etik yoktur, para vardır.

    iyi fonlanmışlar demek ki
  • doğru olanı yapan avukatlardır.

    biri bana bir milyon kişi içinden arada bir bir-iki kişinin gönderilmesinin mantıklı bir yanını söylerse özür dilemek için editleyeceğim.

    ülke yol geçen hanıymış gibi sayısız kaçağın girmesine izin verip, haftalık birkaç tanesini göstermelik olarak deport etmenin ne gibi bir faydası olduğunu anlamadım. ülkeye giren herkesi korumak ve haklarını sağlamakla mükellefiz, hak, hukuk budur.

    toplu bir şekilde gönderilme süreci başlamayana kadar bu tür deportları saçma bulurum.
  • şuanda türkiye'de ki bütün barolar avrupa tarafından mültecilere sahip çıksınlar diye fonlanıyor. para, para, para.
  • bir izmir barosuna bağlı avukat olarak utanıyorum bunlardan. hep böyle boş işlerle uğraşıyolar hep ama. yönetime gelir gelmez lgbt merkezi mi ne kurdular ahahaha. seçim kazanınca da baronun önünde efes bira içip halay çektiler utanca bak aq. ağırlığı olan koca barosun sen gelmiş orada bira içip halay cekiyo, git bir restorana güzel güzel giyin iç rakını yap eğlenceni.
    bu yaptıkları mallığa da hiç şaşırmadım. keşke o otobüsw sizi de sokup sınırdışı etselerdi
  • hak, hukuk, adalet herkes için geçerli kavramlardır. hükümetin yanlış politikasının suçlusu ne gelen göçmenlerdir ne de buradaki avukatlardır. bu gönderilmeye çalışılanların bir çoğu muhtemelen belgesiz değiller (belgeden kastım pasaport-vize değil ülkede kayıt altında olduklarına dair belgeler) zaten öyle olsa bulunamazlar bile. buradakiler gelmiş, kanuni bir şekilde belge edinmiş, kontrol edilebilir bir şekilde bu ülkede var olanlar. yani kayıt altındalar ve bu ülkenin de hem uluslararası sözleşmelere göre hem kendi anayasası ve kanunlarına göre onları koruma, gözetme yükümlülüğü var. birini suçlamak istiyorsanız avukatlardan önce kendi çıkarları için bu ülkeye yapmadıkları kalmayan hükümeti ve onlara çanak tutanları suçlayın. gerçekten bu ülkede yaşamaya gelmiş, bu ülkenin kendi vatandaşından daha düzgün bir şekilde vergilerini verip yaşayan binlerce göçmen de var, sırf çoluğu çocuğu kurtulsun diye her şeyi göze alıp gelip burda hayatta kalmaya çalışan göçmen de var. siz bunların hepsini bir kenara atıyorsunuz. bir çok yazar avrupa hayalleri kuruyor ama buraya gelenlere rererö yapıyor, bu ikiyüzlülük değil mi sanki? devlet bu insanlara ülkenin kurallarını anlatmıyor, hayata entegre etmek için tek bir adım dahi atmıyor, ne bir uyarı ne bir cezalandırma, yetmiyor her gün haberlerde bu ülkenin vatandaşı olan ve birilerine saldıran, taciz eden, tecavüz eden kişilerin mahkemeler tarafından nasıl aklandığını izliyoruz. orman kanunlarıyla yönetiliyoruz resmen artık kimin gücü kime yeterse şeklinde bir durum var ortada. hem gelenlerin içindeki hem vatandaşların içindeki suçlular/ suçlu potansiyeli taşıyanlar da her türlü kötülüğü kendilerine hak olarak görüyor, ne isterse yapabileceğine inanıyor çünkü ceza almayacağı, alsa bile kısa sürede yırtabileceğini biliyor. bütün bunların arasında da olan yine en masum kesimlere oluyor, yanan çoğu zaman sadece yanlış zamanda yanlış yerde olanlar oluyor.

    edit: ne zamandır yazacağım sürekli unutuyorum. kaynak soranlar olmuş dönem dönem. şimdi burada mülteci/ göçmen/ geçici koruma statüsü gibi kavramsal tartışmalara girmeyeceğim direkt bir kısım kaynakları vereyim. bu arada uluslararası mevzuat hakkında itiraz edecek kişiler olabilir diye hemen anayasa m. 90/5'i yazayım. anayasa m. 90/5 "usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiası ile anayasa mahkemesine başvurulamaz. usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır."

    uluslararası mevzuat
    -bm mültecilerin hukuki statüsüne dair cenevre sözleşmesi
    -bm mültecilerin hukuki statüsüne dair 1967 protokolü
    -avrupa insan hakları sözleşmesi
    -avrupa insan hakları mahkemesi iç tüzük
    -bm işkence ve diğer zalimane, gayriinsani veya küçültücü muamele ve cezaya karşı sözleşme
    -bm medeni ve siyasi haklara ilişkin uluslararası sözleşme
    -bm insan hakları evrensel beyannamesi
    -bm sınıraşan örgütlü suçlara karşı sözleşme’sine ek “kara, deniz ve hava yoluyla -göçmen kaçakçılığına karşı protokol”
    -bm tüm göçmen işçilerin ve aile fertlerinin haklarının korunmasına dair uluslararası sözleşme
    -bm çocuk haklarına dair sözleşme

    ulusal mevzuat
    -yabancılar ve uluslararası koruma kanunu
    -yabancılar ve uluslararası koruma kanununun uygulanmasına ilişkin yönetmelik
    -geçici koruma yönetmeliği
    -türkiye cumhuriyet anayasası
    -geçici koruma altndaki yabancılara ilişkin hizmetlerin yürütülmesi konulu genelge
    -geçici koruma altna alınanlara verilecek sağlık hizmetlerine dair esaslar yönergesi
    -uluslararası işgücü kanunu
    -yabancıların çalışma izinleri hakkında kanunun uygulama yönetmeliği
    -geçici koruma sağlanan yabancıların çalışma izinlerine dair yönetmelik
    -uluslararası koruma başvuru sahibi ve uluslararası koruma statüsü sahibi kişilerin çalışmasına dair yönetmelik
    -yabancılara yönelik eğitm ve öğretm hizmetleri genelgesi
    -çocuk koruma kanunu
    -refakatsiz çocuklar yönergesi
    -evlendirme yönetmeliği
    -mülteciler ve geçici koruma altna alınanların evlenme ve çocuklarının tanınması konulu yazı
    -insan ticaretyle mücadele ve mağdurların korunması hakkında yönetmelik
    -türk ceza kanunu
    -türk vatandaşlığı kanunu
    -türkiye insan hakları ve eşitlik kurumu kanunu
    -kabul ve barınma merkezleri ile geri gönderme merkezlerinin kurulması, yönetimi, işletilmesi, işlettirilmesi ve denetimi hakkında -yönetmelik

    eklemek istediğim bir diğer şey de ben sınırlarımızı herkese açalım ve mükemmel (!) ortadoğu coğrafyasını anadolu'da buluşturalım, demiyorum. fakat hükümetin sorumsuzluğunun cezasının da hem bir şekilde buraya gelmiş insanlara hem de bu ülkenin vatandaşlarına kesilmesini doğru bulmuyorum.
  • eğit, yetiştir, saygın meslek sahibi yap, gelsin ülkeye kaçak yollarla giren kayıtdışı insanları neden gönderiyorsunuz diye hesap sorsun. hukuk da belli hak da belli. kaçak giren, oturum izni biten gönderilir. kimler kimler diploma sahibi şu ülkede. ve eğitimle bile bitmeyen bir gerizekalılık.
hesabın var mı? giriş yap