• cinliler ve pirinc iliskisinden daha mantikli olan iliski. var boyle bisi, cunku japonyanin iklimi ve ada devleti olarak cok sulak olmasi nedeniyle tarim cok zor ancak princ gibi suyu seven bitkiler yetisiyor. diger yiyecekler, orn. bugday cok pahali oldugu icin adamlar ekmek yerine princ sebze yerine yosun, et yerine balik yiyor.
  • japonların fiziksel özelliklerini çokça etkilemiş olan ilişki.

    japon ırkının genelde kısa boylu olması, beslenme uzmanlarınca ana besin maddesi olan pirincin protein ve aminoasit çeşitliliği açısından fakir olması ile ilintilendirilir. son yıllarda özellikle beslenme çeşitliliğinin ve protein tüketiminin artması ile japonların boy ortalaması dünya ortalamasının üzerinde bir artış göstermiştir.
  • çinlileri ve pirinç ilişkisi kadar mantiklidir kanimca. çin de yemek için kullanilan karakterlerle pirinç için kullanilan karakterler neredeyse aynidir. aslen hindistan kökenli olan bu ürüncağız, roma imparatorluğunun seferleri sirasinda sen kalk ta avrupalara kadar git. ancak yetiştirme koşullarinin uygunluğu nedeniyle pirinç hiçbir zaman doğu asyada oldugu kadar populer olmamiştir batida. japon arkadaşlarımızın, her tarafi sular altindaki topraklarinda yetiştirip durduklari bu zahmetli ürün, ekmeğin yerini tutmuş desek yeri. yanilmiyorsam ünlü japon içkisi sake dahi priinçten yapilmaktadir. tabii bunlari akirasan daha iyi bilir ama denilen odur ki japonlarda da yemek anlamina gelen kelimelerle pirinç kelimesi arasinda bile önemli analojiler vardir.
  • gectigimiz yillarda kisibasina yilda 120kg. gunumuzde ise kisi basina yilda 60kg. tuketildigi dusunuldugunde, gittikce azaldigi soylenebilecek iliski turu.
hesabın var mı? giriş yap