• emekliye ayrılan imparator akihito'nun yerine veliaht prens naruhito'nun geçmesiyle reiwa döneminin yakında başlayacağı anayasal ve demokratik monarşi.

    https://www.reuters.com/…ra-explainer-iduskcn1rd1b6
  • meanwhile in japan.. tarih 1 nisan 2019.

    japonya bugün büyük bir tarihi günü yaşıyor. böyle bir zamanda burada olmak süper bir duygu.

    imparator tontiş dede akihito'nun, nisanın 30' unda tahtan çekilmesi ve yeni imparatorun mayısın 1' inde başa gelecek olmasıyla beraber, japonya'da 30 yıllıkheisei dönemi sona erecek. heisei dönemi, 8 ocak 1989'dan 30 nisan 2019'a kadarki dönemin ismi. ve bugün açıkladıklarına göre yeni dönemin adı reiwa. "rei" kanjisi bir dönem için ilk defa kullanılacakmış. "wa" kanjisi bundan önce 19 kere kullanılmış. örneğin (bkz: showa).

    reiwa ismi, antik nara döneminde toparlanan şiir derlemesi olan manyousyudan alınmış. paragraf ingilizcede şu şekilde açıklanıyor:

    "on a moon-lit night in early spring, the air is fresh and the wind is calm... the plum flowers are blooming like a beautiful woman applying white powder in front of the mirror, and the fragrance of the flowers are like that of robes scented with incense."

    abe, bu yeni dönem isminin japonların, tıpkı sert geçen bir kışın ardından açan kiraz çiçekleri* gibi, bütün arzularını, amaçlarını gerçekleştirebilmesindeki umudu simgelediğini açıklamış.

    aynı zamanda sağlığı yerinde olduğu halde görevden çekilen ve koltuğu devreden ilk imparator da akihito.

    galiba bu önemli dönemler konusunda çok şanslı bir kızım. obama geldiği zamanda da michiganda'ydım. (bkz: yazarların bugünkü mutluluk sebebi).
  • (bkz: japonic)
  • milletin kulturune gecmisine sahtekar diyen bir saygisizin yillardir ba$ligini bok ettigi ulke.

    "hepimiz biliyoruz ki "tanrıça amaterasu" diye bir varlık hiçbir zaman var olmamıştır.
    bu nedenle imparatora ihtiyacımız yok. kendisi bir sahtekardır."

    ise jingu'yu da yakalim mi komple pa$am?

    bu cumleyi muhammed'e uyarlayip yazsak sinirden kendini becerirdin oysa ki.
  • hanedanlık tek başına kötü şey değildir, bazı durumlarda çoğunluk desteğine dayanan demokratik yolla seçilmiş liderlerin elindeki güç yoğunlaşmasını aşındırdıkları olmuştur. temsil ettiği gelenek ve tarihten gelen bazı meşruiyetleri, bütün sosyo-ekonomik düzeni hallaç pamuğu gibi atmak için sınırsız güç peşinde koşan radikal popülist liderler önünde aşılması için başka bir engeldir. egemenliği tanrıya dayandırsa dahi, aşırı güçlenme potansiyeli oluşturan bir iktidar karşısında onun gücünü bölebiliyorsa, hanedanın varlığı olumlu olabilir.

    ki orana baktığımızda dünyada meşruti monarşilerde değil cumhuriyetlerde diktatörlük daha fazla yaşanmıştır, monarşi altında diktatörün sivrilmesi çok daha nadirdir; mussolini, enver paşa, hideki tojo gibi.

    bu yazdıklarım hanedanlık cumhuriyete üstündür gibi garip bir algı oluşturmasın, ancak ve ancak siyasal gücün dengelendiği ve denetlendiği yönetim üstündür, bu ister kurumları sağlam bir cumhuriyet ister meşruti monarşi olsun.

    ''günümüzde japonya'da hanedanlığın böyle bir işlevi olabilir mi, olabilseydi geçmişte neden tojo'nun önüne geçmedi, fakat geçmeyi kendisi istedi mi'' gibi konuların da tabi üzerinde düşünülmesi gerekli.
  • ya arkadas gercekten cok garipsin. ba$ligi takip edenlerden ozur dileyerek yaziyorum bunu, cunku biliyorum ki olay butonlari her yandiginda bu adamin yazdiklarini ve bu adama yazilmis cevaplari okumaktan defalarca biktilar. japonya'ya dair bok atmadigi sanirim bir topragi kaldi. her derdi bitti simdi cumhuriyetine hanedanligina geldi sira.

    sozlukte japonya hakkinda ne konusulsa ona takiyor bu arkadas. gecen kyoto basligina yazdim, geldi altina imparator kyotolu, kyoto da en cok etek alti fotografi cekilen sehir iste bunlar hep sex minvalinde bir seyler yazdi. bugun reiwa konusuluyor, donem ismi degisti ya, geliyor cumhuriyet hanedan vs. elestiriyor.

    tanrı'nın sessizliği diye baslik acmissin da, bo$luklar haric 5 satirdan ibaret. gercekten cok derin bir baslik acmissin karde$. amaterasu icin de ac, ama 10 satir olsun lutfen.

    su iki tane cumleyi ciddi ciddi yazmis buraya, kendimi 15 yasinda cocukla konusuyor gibi hissettim bir an. kusura bakma.

    1) "siz şimdi "tanrıça amaterasu"nun var olduğunu ve yaşadığını mı iddia ediyorsunuz?
    peki yaşıyorsa niye japonya'yı felaketlerden kurtarmadı."

    insanlik tarihi boyunca insanlarin gotlerinden uydurdugu tanrilarin, dogaustu varliklarin gercek olmadigini rasyonel her insan anlar, bilir.

    zira ben gercek de demedim, milletin kulturu ve gecmisi dedim.

    imparator jimmu dedigi, isa'dan once 660 gibi yillara tekabul ediyor. amaterasu meselesi, japon mitolojisi olarak gecmiyor mu? mitoloji ne demek?

    2) "peki yaşıyorsa niye japonya'yı felaketlerden kurtarmadı."

    allah nicin muslumanlari felaketlerden kurtarmiyorsa, ayni sebepten oturu kurtarmadi.

    daha da yazamiyorum midem bulandi.
  • ''şunu söyleyeyim.bu iş sağ-sol mücadelesinin bir parçası.

    "sağcı"lar hanedanlık-monarşi isterler. çünkü dindarlara göre egemenliğin kaynağı "tanrı"dır.
    "solcu"lar ve komünistler ise "cumhuriyet" isterler. çünkü solculara göre egemenliğin kaynağı millettir.''

    şimdi şuraya bir ek yapmak gerekiyor, bu kaba bir itiraz olsun diye itiraz değil sadece dediğim gibi arkadaşın açtığı yoldan yeni bir üzerine düşünülecek nokta.

    monarşiyi savunan herkes bunu tanrıya dayandırmaz, monarşiyi dünyevi sebeplerle savunmak eski çok köklü bir gelenektir, misal (bkz: thomas hobbes) (bkz: leviathan)

    ayrıca misal isveç, norveç, danimarka'da meşruti monarşi mevcut, bunları ne kadar sol sayarsınız bilemem ama işte sosyal demokrasi örnekleri. tabi abd'de demokratların nitelendiği gibi sosyalizm filan değilller; ama sağcı mı, öyle de nitelemek zorlama olur.

    türkiye de güzel bir örnek, hani egemenliği halka dayamak herkesi sol yapıyorsa yada halk egemenliği sadece solcuların kıymet verdiği bir kavramsa, neden 1909'da osmanlı anayasasının reforme edilmesi sırasında hakimiyet-i milliye esas hedeftir. padişah'a kanun-i esasiye uyacağına, millete sadık olacağına dair meclis önünde yemin etme zorunluluğu getirilmiştir. çalışmalar sırasındaki hakimiyet-i milliye tartışmaları da çok ilginçtir, ana mesele olmamakla birlikte işaret edilen sol-sağ çatışmasının yansımaları da mevcuttur. yada atatürk solcu mudur, sol reflekslerle mi saltanat kaldırılmıştır bana pek olası gelmiyor.

    mussolini mesela, almanların himayesinde kuzeyde kurduğu rejim bir cumhuriyettir, (bkz: italyan sosyal cumhuriyeti) hitler misal bir hanedan kurmamıştır, nazi almanyası dediğimiz şey weimar anayasasına dayanmaktadır. ha kendisi tanrı'nın görevini yerine getirdiğini filan söylemiştir ama bunu bush abim de söyledi, öyle bir cümle yani. esasında bütün meşruiyeti alman ''volk''undandır, halka dayanarak ne yaptıysa yapmıştır. şimdi bunu da sağ-sol tartışmasının içinde değerlendirmek bana biraz zorlama gelir.

    iran'da veya, humeyni'nin cumhuriyet getirmesi sol davasına mı yapılmıştır?

    velhasılı özetlersek, halk egemenliği isteyen sağcılar mevcuttur, halk egemenliği isteyen herkes solcu değildir. bütün monarşi isteyenler, egemenliğin kaynağını tanrı'ya dayamaz.

    son olarak japonya özeline değinelim,

    ''arkadaş 1945 öncesinde japonya'da imparator hirohito'nun yönetsel gücünü sormuş.
    yok gibidir. "hideki tojo"ya veya başka birine direnecek güç yoktur imparatorda.
    karşısında bir sürü omzu kalabalık adam var. ne yapmasını bekliyorsunuz?''

    demek istediğim şuydu, hirohito'nun tojo'ya engel olmadığı vakıa ama imparatorun tojo'yla aynı amaçları paylaşıyor olması yani (bkz: büyük doğu asya ortak refah alanı)
    işi bulanıklaştırıyor, misal tojo'nun da ne yaptıysa imparator emrinde yaptığına dair bir görüş var:

    ''takahisa furukawa, a nihon university history professor, interpreted this memo to mean hirohito bore significant guilt for pearl harbor: “tojo is a bureaucrat who was incapable of making own decisions, so he turned to the emperor as his supervisor. that’s why he had to report everything for the emperor to decide. ıf the emperor didn’t say no, then he would proceed.''

    bunu da tojo'nun ağzından bir toplantı dökümüne bağlıyor: “ıf his majesty had any regret over negotiations with britain and the u.s., he would have looked somewhat grim. there was no such indication, which must be a result of his determination. ı’m completely relieved. given the current conditions, ı could say we have practically won already.”

    eğer hirohito generallerle aynı görüşleri paylaşıyorsa, neden tojo'yu durduramadığı meselesi işte bu yönle açıklanabilir. eğer bu yorumları kabul edersek yani adam durduramamış değil, durdurmamış. 1936'daki bir darbe teşebbüsünü bastırmaktaki aktif rolü de misal imparatorun sanıldığından güçlü olduğu yorumuna neden olmuş:

    ''according to historian christopher szpilman, the coup represents one of the “few occasions when the emperor put his foot down and prevented the rebellion from succeeding. this implies that hirohito was more powerful than generally argued.”

    farklı görüşte bir imparator generallere set çekebilir miydi sorusu işte burada ilginçleşiyor. ama o hanedan geleneği de tarihi de tojogillere engel olacak bir imparator çıkaramamış. hirohito'nun generalleri yönlendirecek güce rağmen bunu yapmaması da işte bunların her ikisinin de gücünü sınırlayacak, dengeleyecek anayasal kurumların, sosyal sınıfların, öğrenci, işçi dinamiklerinin, entelektüel ve burjuvanın, basının zayıflığına yani demokrasi yokluğuna bağlanmalı. demokrasilerde hanedanın gücü bölme işlevi meraklısı için halen ilginç bir konu.
  • türkiye'de mühendislik fakültelerinden ortalama bir diploma notuyla(2.00-2.50) mezun olup iş hayatında tecrübesizken buraya yerleşenler varsa, kendilerinden yerleşme süreci ve günlük yaşamla ilgili bilgi almak isterim.
  • not: bu entry japonya turizmi üzerine genel bir bilgi vermektedir.
    bu yazıyı akademik bir sebeple yazmıştım (2018 sonlarında). ancak birkaç hafta önce (saçma sapan sebeplerle) yayınlanmayacak olduğunu öğrendim.
    normalde çöp olacaktı ama belki ekşi'de okuyan, işine yarayan olur diye paylaşayım dedim.

    ---

    japonya asya’nın en doğusunda, büyük okyanus üzerinde yer alan yaklaşık 127 milyon nüfusa (worldbank, 2018) sahip bir adalar ülkesidir. toplamda 6852 adadan oluşan ülkede nüfusun yaklaşık %98’i başta honshu olmak üzere hokkaido, kyushu ve shikoku ile bu adaların uzağında daha güneyde konumlanmış olan okinawa’da yaşar. diğer küçük adaların büyük bir kısmında yerleşik nüfus hiç yoktur veya yok denecek kadar azdır. yaklaşık 378 bin km2’lik yüzölçümünün büyük bir kısmının dağlık ve engebeli arazi olması sebebi ile nüfusun çok büyük bir kısmı sıkışık şehir merkezlerinde yaşar (sbj, 2018). en kalabalık şehri ve aynı zamanda başkenti olan tokyo yaklaşık 37,5 milyon insan ile dünyanın nüfus bakımından en büyük metropol alanıdır (un, 2018). diğer büyük şehirleri arasında yokohama, osaka, nagoya, sapporo, kobe ve tarihte bin yılı aşkın süre imparatorluk merkezi olmuş olan kyoto sayılabilir.

    japonya gayri safi yurtiçi hasıla (gsyh) yönünden dünyanın üçüncü büyük ekonomisine sahiptir (statista, 2018a). başta otomotiv ve elektronik ürünleri olmak üzere sanayii sektörünün can damarını oluşturduğu japon ekonomisinde, bankacılık ile sigorta başta olmak üzere hizmetler sektörü ile balıkçılık özelinde hayvancılık da önemli bir paya sahiptir. turizm sektörü gelirlerinin ise japonya ekonomisinde %7,4 ile oldukça önemli ve gitgide büyüyen bir payı vardır (atimes, 2018).

    japonya’da dış turizmin gelişimi gelen ve giden ziyaretçi hareketliliği açısından farklı dinamikler üzerinden incelenmelidir. ilk olarak 1963 yılında yürürlüğe giren “temel turizm kanunu” ile japonya’da turizm ilk kez bir ekonomik ve sosyal aktivite olarak ele alınıyordu. 1964 yılında düzenlenen tokyo yaz olimpiyatları ile 1970 yılında gerçekleşen osaka expo etkinliklerinin de sebebiyle ulaşım ve diğer altyapılara yatırım yapıldı (t-expo, 2018). 1963 yılındaki kanun aynı zamanda japon vatandaşlarının ülke dışına turistik faaliyetler sebebiyle seyahat etmelerinin önünü açan düzenlemeler de içeriyordu.

    yine de 1960’lardan sonra, japonya’dan ülke dışına olan turizm hareketliliği yaklaşık 50 yıl kadar ülkeye doğru gelen turizm hareketliliğinin oldukça üzerinde gerçekleşmiştir. bu doğrultuda japonya’da tarihsel süreç içinde dış turizmin gelişimini etkileyen iki önemli olgu vardır. bunlardan birincisi japon halkının “gaijin” de denilen yabancıları ülkelerinde görmeyi pek istememesidir. ancak bu olgu 21. yüzyılda etkisini yitirmektedir (reisinger & turner, 2012). globalleşen dünya anlayışı ile yerli insanların bu konudaki katı tutumları yumuşamakta, insanlar turistlerin varlığına alışmakta ve gösterilen negatif reaksiyonlar azalmaktadır. diğer olgu ise ekonomik politikalar ile ilgilidir. buna göre 1960’lı yıllardan itibaren japon yeninin değerinin çok artması sebebiyle ülkenin sanayi ürünleri ihracatının azalma riski ortaya çıkmıştır. dönemin devlet politikaları turizm harcamalarının artmasının döviz hareketlerini düzenleyeceğini düşünerek japon vatandaşlarını ülke dışına seyahat etmek için teşvik etmeye başlamıştır (balaz & mitsutake, 1998). buna göre 1964 yılında 128 bin kişi olan yurtdışını ziyaret eden japon turist sayısı, 1970’te 663 bin, 1980’de 3,9 milyon, 1990’da 11 milyon, 1996’da ise yaklaşık 16,7 milyon kişiye ulaşmıştır. bununla beraber 1990’ların sonundan bu yana bu istatistikteki hızlı artış trendi durulmuş, dönemsel dalgalanmalar dışında sayı genellikle 17 milyon dolaylarında seyretmiştir. 2017’de yurtdışını ziyaret eden japon turist sayısı yaklaşık 17,9 milyon kişi olmuştur (tourism.jp, 2018a). bu iki olgu bir arada ele alındığında, japonya ekonomisi için turizm giderleri uzun yıllar boyunca turizm gelirlerinin oldukça üzerinde gerçekleştiği görülmektedir.

    1990’lı yıllardan itibaren japonya’nın turizm politikaları eskisinden farklı olarak ülkeye gelen ziyaretçi sayısını ve turizm gelirlerini arttırmaya yönelik olarak şekillenmeye başladı. 1996’da görüşülen “hoş geldin planı, 21” ile ülkeye gelen ziyaretçi sayısının 2005 yılı itibariyle iki katına çıkarılması hedeflenmişti. 2003 yılında ortaya konan “japonya’yı ziyaret edin” kampanyası dâhilinde 2010 yılı için 10 milyon yabancı turist hedefi konuldu (travelvoice.jp, 2013).

    her ne kadar finansal kriz ve salgın hastalıklar gibi bazı dış faktörler sebebiyle 2010 yılında bu hedef tutturulamadıysa da ortaya konan çaba ve yakalanan ivme ile japonya’ya gelen ziyaretçi sayısı ilerleyen yıllarda sürekli artmaya devam etti. 2006 yılında güncellenen turizm kanunu ile 2008 yılından itibaren turistlere vize uygulamalarında sağlanan kolaylıklar ve ulaşım ile konaklama tesislerine yapılan yatırımlar etkisini çabuk gösterdi. bu süreçte düşük maliyetli havayolu firmalarının yaygınlaşması ile japon yeninin değerinin diğer döviz cinsleri karşısında zayıflaması japonya’yı yabancıların gözünde nispeten daha az pahalı bir destinasyon olarak yeniden konumlandırdı (statista, 2018b). 2011 yılında yaşanan deprem, tsunami ve fukushima nükleer santral felâketleri japon turizminin hızlı büyüme sürecinde dönemsel bir gerilemeye sebep olduysa da (ıtb-berlin, 2012) takip eden yıllarda sürekli olarak çift haneli oranlarda gerçekleşen büyüme oranı ile ülkeyi ziyaret eden yabancı ziyaretçi sayısı hızla artmaya devam etti (statista, 2018b).

    2008 yılında 2020 yılı için belirlenen 20 milyon yabancı ziyaretçi hedefine, 2015 yılında umulandan çok daha çabuk bir tarihte ulaşıldı (cnbc, 2018) . bunun üzerine 2020 yılı için yabancı ziyaretçi hedefi, ülkede düzenlenecek olan tokyo yaz olimpiyatları da göz önünde bulundurularak “40 milyon kişi” olarak güncellendi (japantimes.co.jp, 2016) . son olarak 2017 yılında japonya’yı ziyaret eden yabancı turist sayısı önceki yıla göre %20 artış göstererek 28,7 milyon kişi olarak ölçüldü (tourism.jp, 2018a).

    japonya ziyaretçilere sunulan turizm türleri ve çekicilikleri açısından zengin bir donanıma sahiptir. japonya öncelikle dünya çapında ilgi çeken özgün kültürü ile bu alanda ziyaretçilerine pek çok seçenek sunmaktadır. eski şehir yapıları ve mimarisi, renkli festivalleri, el sanatları, çiçek bahçeleri, yemekleri ve tapınakları gibi pek çok mekân ve etkinlik seçenekleri vardır (japan travel, 2018a) . özellikle popüler festivalleri arasında kiraz festivali, gion festivali, nebuta renk festivali, fasulye serpme festivali, çocuklar günü, yıldız festivali, fener festivali, sapporo kar festivali gibi yerel veya ulusal düzeyde kutlanan çok sayıda geleneksel festival vardır (japan travel, 2018b).

    japonya bir adalar ülkesi olmasına karşın gerek iklimi gerekse engebeli coğrafi yapısı sebebiyle 3s (deniz, kum, güneş) turizmi yeterince yaygın değildir. ayrıca kültürel açıdan da beyaz tenin güzellik göstergesi olarak kabul edildiği ülkede, halkın güneş ve dolayısıyla deniz kıyısı turizmine yönelik talebi diğer ülkelere kıyasla düşük düzeydedir. japonya’da kıyı turizmine en uygun yer, ülkenin en güneyinde yer alan okinawa adalarının doğal beyaz kumlar ve turkuaz denizi ile bilinen kumsallarıdır (japan-guide.com, 2018). tokyo yakınlarındaki shonan kıyıları ile kanagawa’daki miura yarımadası diğer popüler kumsallardandır.

    japonya’da en çok tercih edilen turizm türlerinin başında ise şehir ziyaretleri gelir. özellikle japonya’ya gelen yabancı ziyaretçilerin %48’inin konakladığı tokyo (jta, 2018) dünyanın da en çok ziyaret edilen şehirleri arasında yer alır. 2017 yılında sadece yabancı ziyaretçiler tarafından 19 milyonun üzerinde geceleme (statista, 2018c) yapılan tokyo, japonya’da en çok ziyaret edilen şehir olmakla beraber yine aynı yıl kaydedilen 11,9 milyar usd geliri ile dünyada en çok turistik harcama yapılan dokuzuncu şehir olarak kaydedilmiştir (statista, 2018d). şehir ziyaretleri ile paralel olarak gerçekleşen alışveriş turizmi yine ülkenin en önemli turistik çekicilikleri arasında sayılabilir. 2016’da ülkede yapılan turistik harcamaların %38’i konaklama, yiyecek ve içecek, ulaşım ile turistik yer ziyaretleri dışında kalan mağaza ve benzeri serbest alışverişlerden oluşmaktadır (jta, 2018).

    japonya ülkeyi ziyaret eden kitleleri büyük şehirleri dışında kalan bölgelere ve kırsal alanlara çekmek için de çaba göstermektedir (nikkei, 2018). özellikle ülke çapında yaygın olarak bulunan sıcak su kaynakları, fuji dağı ve japon alpleri gibi doğal güzellikleri ile dikkat çeken yüksek alanlar ile yine buralarda bulunan çok sayıda göller ile turizm çeşitliliği artmaktadır (japan travel, 2018c). ayrıca japonya çoğunlukla ülkenin kuzey yarısında yer alan ve son yıllarda sayısı 500’ü aşan tesisleri ile kış sporları konusunda dünyanın önde gelen ülkelerinden birisi olmuştur.

    japonya’nın tarihi turistik çekicilikleri arasında ise özellikle kyoto, tokyo, nara gibi köklü şehirlerde yer alan yapılar, yüzlerce yıldır ayakta duran tapınaklar, tarihi kaleler, müzeler, anıtlar ile eski imparatorluk yapıları sayılabilir(japan travel, 2018d; seejapan.com, 2018). ülkenin 2018 itibariyle unesco’nun dünya doğal ve kültürel miras listesinde yer alan 22 ve bekleme listesinde yer alan 8 çekiciliği bulunmaktadır. listede yer alan 22 çekicilik: horyu-ji’deki budist anıtları, fuji dağı, ryukyu’daki gusuku eski krallık bölgesi, nagasaki’deki saklı hıristiyan bölgesi, himeji kalesi, hiraizumi budist yapıları, hiroshima barış anıtı, eski kyoto tarihi anıtları, eski nara tarihi anıtları, shirakawa-go ve gokayama köyleri, ıtsukushima şinto tapınağı, ıwami ginzan gümüş madeni, okinoshima adası, kii dağı hac rotası ile kutsal alanları, nikko tapınağı, meiji dönemi sanayii tesisleri, le corbusier’nin mimari çalışmaları, tomioka ipek madeni, ogasawara adaları, shirakami-sanchi ormanı, shiretoko yarımadası ile yakushima yağmur ormanıdır (unesco, 2018) .

    ---

    kaynakça:
    worldbank.org. (2018), [url: https://data.worldbank.org/…p.pop.totl?locations=jp]
    sbj (japon istatistik ofisi), genel bilgiler. (2018), [url: https://www.stat.go.jp/…sh/data/handbook/c0117.html]
    un (birleşmiş milletler), dünya şehirleri kitapçığı. (2018), [url: https://www.un.org/…cities_in_2018_data_booklet.pdf]
    statısta istatistik portalı. (2018a), [url: https://www.statista.com/…oss-domestic-product-gdp/]
    asia times (internet gazetesi) [url: http://www.atimes.com/…m-boom-reform-economy-needs/]
    t-expo (tourısm expo japan). (2018), [url: http://www.t-expo.jp/…80926_tej_day1_20thsep_en.pdf]
    reisinger, y., & turner, l. (2012). cross-cultural behaviour in tourism: concepts and analysis. routledge. sayfa 74-76
    balaz, v., & mitsutake, m. (1998). japanese tourists in transition countries of central europe: present behaviour and future trends. tourism management, 19(5), 433-443.
    jtb japan tourism research. (2018a), [url: https://www.tourism.jp/…sm-database/stats/outbound/]
    travel voice (internet gazetesi) [url: https://www.travelvoice.jp/…urism-in-this-50-years/]
    statısta istatistik portalı. (2018b), [url: https://www.statista.com/…ourism-industry-in-japan/]
    ıtb berlin dünya seyahat trendleri 2011/2012 raporu. (2012), [url: https://www.itb-berlin.de/…mplett_web_2011_2012.pdf]
    cnbc haber ajansı. (2018), [url: https://www.cnbc.com/…nd-the-number-is-growing.html]
    japantimes.co.jp. (2016), [url: https://www.japantimes.co.jp/…-tourist-target-2020/]
    jtb japan tourism research. (2018b), [url: https://www.tourism.jp/…ism-database/stats/inbound/]
    japan travel. (2018a), [url: https://www.japan.travel/en/things-to-do/culture/]
    japan travel. (2018b), [url: https://www.japan.travel/…-do/festivals-and-events/]
    japan-guide.com. (2018), [url: https://www.japan-guide.com/e/e2461.html]
    jta (japon turizm ajansı), japonya turizminde beyaz sayfa raporu. (2018), [url: http://www.mlit.go.jp/…ho/en/siryou/whitepaper.html]
    statısta istatistik portalı. (2018c), [url: https://www.statista.com/…sts-number-by-prefecture/]
    statısta istatistik portalı. (2018d), [url: https://www.statista.com/…sitor-spending-worldwide/]
    nikkei asian review, (2018) [url: https://asia.nikkei.com/…ic-benefits-to-rural-japan]
    japan travel. (2018c), [url: https://www.japan.travel/…/things-to-do/relaxation/]
    japan travel. (2018d), [url: https://www.japan.travel/en/things-to-do/history/]
    seejapan.com. (2018), [url: https://www.seejapan.co.uk/…heritage-sites-in-japan]
    unesco dünya kültür mirası listesi. (2018), [url: http://whc.unesco.org/en/statesparties/jp/]
  • turkiye'de devlet vatandasi ac kalmasin diye tanzim satis noktalari kurdu. milletin karnini doyuracak parasi yok, adam geliyor burada turkiye'den giden ile mogolistan'dan giden ziyaretci sayisina gore turk-japon dostlugu kiyaslamasi yapiyor.

    cok merakliysan gitmek isteyenlerin biletini masrafini kar$ila, bak millet nasil topuklarina vura vura gidiyor.

    mogolistan'da pasaport almak 16 yasindan sonra zorunluymus. zorunlu olduguna gore fiyati da turkiye'deki gibi kol boreginden hallice degildir sanirim. bu delinin sacmalamalarini duzeltmek icin acip yeni seyler ogreniyoruz.

    nereden saldiracagini $a$irdi artik zavalli.
hesabın var mı? giriş yap