kaçak yaşama yergisi
-
"kim uydurdu bu haziranı bu temmuzları bu yaşamaları gizli
kapaklı
bu yulafları oğlakları bardakları bu bütün puştlukları bu
şarkıları...
...bir iğrenmiştim nedense,
gidip bir köşede kusmuştum." -
yky'nin turgut uyar seçme şiirleri kitabında bile bulunmayan aşırı underrated şiirlerinden birisidir. dünyanın en güzel arabistanı'nın güzidelerindendir.
yaşadığı saf duyguları çok ustalıkla anlatmış, bir kadına bağlılık, bağımsızlık arasındaki çizgiyi iyi göstermiştir.
"günlerden o gün alıp başımı evin yolunu şaşıracağım"
başını alıp gitmek deyimine biraz da bilinç ekleyip ne de güzel tezatlık yaratmış ilk dizede. candır. -
"günlerden o gün alıp başımı evin yolunu şaşıracağım
taze ekmeğim eski kanlarım benim ellerim şaşıracak
ya da tek başına acıkacaksın sen tek başına gözlerin
hiç umurumda değil ya şundan şundan şundan korkuyorum
kim uydurdu bu haziranı bu temmuzları bu yaşamaları gizli kapaklı?
bu yulafları oğlakları bardakları bu bütün puştlukları bu şarkıları?
hiç umurumda değil yoksa yalnızlıklar, bozuk paralar, uzun boylu ay ışıkları, gelip gelip giden sarhoşluklar, sabahleyin yalnız yatakta az az üşümek, hani insanın kendi kendini bulamadığı, hatırlayamadığı saatler olur ya, işte onlar. bir keresinde böyle saatlerin birinde bir şarkı duymuştum da işimi gücümü koyup sokak sokak bir kadın aramaya çıkmıştım. sonra bulamamıştım. bir iğrenmiştim nedense, gidip bir köşede kusmuştum.
akşamları eve hep arka sokaklardan dönüyorum
pencerelere bakmıyorum dükkanların mostralarına bakmıyorum
kadınların eteklerine bakmıyorum hiç
sağıma soluma bir baksam biliyorum sapıtmak işten değil
bir baksam ertesi gün kim bilir nerelerde olurum
uzak şarkıları dinliyorum sıkı sıkı aşık oluyorum
iyi niyetle merhaba ağaçlar evler bildik bulutlar
öğrenciler memur kişiler bana benzeyenler
ben kaçmaya çabalıyorum hoşnut muyum
siz kaçtığınız yerde hoşnut musunuz
konuşup gülüşüyoruz umumhaneye nasıl gittiklerimizi anlatıyoruz
hiç yanıma yöreme bakmıyorum
ille şeytan minarelerini düşünüyorum büyük pullu deniz dibi balıklarını
kadınlar adamlar şehri uğultularla dolduran namussuz kalabalık
yorgun kalabalık iyi kalabalık alaycı düzenbaz kalabalık
bir karışsam içlerine bir uysam biraz gülmesem
ertesi gün kim bilir nasıl yaşarım.
bir çalıştığım oda var üç pencereli, bir arka yol, bir gökyüzü, göre göre önceleri sevdiğim sonra alıştığım, sonra ezberlediğim artık kurtulduğum ağır aksak gökyüzü, her gün her sabah bir şu kadar kuşun, adamın, uçağın, yağmurun yunup arındığı gökyüzü, bir de geceye karışmaya başlayan tek tük ışıklı, ama nasıl sıcak ışıklı tanıdık evler, zekeriya bey’in evi, süheyla doğrusöz’ün evi, ali özaçar’ın bakkal dükkanı, temiziş kolacısı süleyman, sonra kendi evim, yatağım, yorganım, çorbalar
gidiyorum geliyorum dünyayı bu kadarcık belliyorum
halbuki ben ne hinoğlu hinim aslında, iyice biliyorum, açlıklar, inadına kanlar, çıngıraklar, dövüşken horozlar var, ormanlarda zaman zaman unuttuğumuz haydutlar, enginar tarlaları, pamuk tarlaları, ırgatlar, sekiz yüz kadem derinliğinde kömür arayanlar, zorlu aşklar, buğdaylar buğdaylar, ilaçlar ilaçlar
halbuki biliyorum biliyorum ama ne ben yokum ne onlar eksik
akşamları hep arka sokaklardan dönüyorum
biraz bıkkın bir parça kırık korkunç umutsuz ve sakin
eve geliyorum seni buluyorum bir seviniyorum bir kızıyorum
sonra biliyorsun"
(bkz: turgut uyar)
(bkz: dünyanın en güzel arabistanı) -
turgut uyar'ın şu dünyada beni en iyi anlayan adam olduğunu ispatlayan bir başka şiirdir. bir dizide patlayana kadar tadını çıkarın sonra çakma romantiklerin ıssız adam triplerine kurban gidebilir.
"uzak şarkıları dinliyorum sıkı sıkı aşık oluyorum
iyi niyetle merhaba ağaçlar evler bildik bulutlar
öğrenciler memur kişiler bana benzeyenler
ben kaçmaya çabalıyorum hoşnut muyum
siz kaçtığınız yerde hoşnut musunuz " -
sözcükleri yan yana getirip ruha usulcacık veya keskin bıçak gibi dokunan turgut uyar'in en güzellerinden bir şiiri.
-
-
sırf bu şiirle daha fazla şey paylaşabileyim diye, evime giden yolu ara sokaklardan seçtim 2 yıl boyunca. şimdilerde ne zaman içinde yürüsem kurtuluş ara sokaklarının ruhumu sıkma sebebi. kaçak yaşamaya yergi değil güzellemedir aslında.
-
“ben kaçmaya çabalıyorum hoşnut muyum”
-
okuduğumda "vay be artık bunun da mı vergisi var" diye düşündüm ülke bizim ülke olunca.
(bkz: kaçak yaşama vergisi)
(bkz: yaran yanlış okumalar) -
"ben kaçmaya çabalıyorum hoşnut muyum
siz kaçtığınız yerde hoşnut musunuz" dizesinin geçtiği o müthiş oluşum.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap