• her ne kadar feminik arkadaşlarımızın zoruna gitse de doğru önerme. erkeklerin ulaşabileceği tüm güzel kadınları, kadınların ise ulaşabileceği en güçlü erkeği istediğini bilen biri için iki aldatma zaten aynı olamaz.

    erkeğin aldatması çocuğun gördüğü her oyuncağı alıp birkaç gün oynadıktan sonra kenara atması gibidir. aldattığı kadına saygı duymaz, o anlık keyfini görür geçer. duygusal tatmin yoktur, sadece fiziksel tatmin vardır. eve gidip eşiyle ilişkisine kaldığı yerden devam edebilir. erkeğe 10 tane güzel kadın ver hepsiyle sevişir. 11. güzeli görünce yine onu da yatağa atmak ister.

    ama kadının aldatması yanındaki erkeğe saygısı kalmadığı içindir. artık o erkek kadına yetersiz geldiği için kadın daha güçlü ve daha maskülen birine kendini bırakmak istemiştir. olayın duygusal tatmin boyutu fiziksel tatmin boyutunu geçmiştir. evdeki eşine artık eskisi gibi davran(a)maz, çünkü daha iyisinin olduğunu bir kez görmüştür. kadına 10 tane güçlü ve yakışıklı erkek ver, aralarında hangisi en güçlüyse onunla birlikte olur. diğerlerinin varlığını önemsemez.
  • kadınlar seks yaptığı kişiyle duygusal bağ kurmaya daha yatkındır. bu yüzden aynı değildir.
    erkek bugün siktiğini yarın hatırlamaz.
  • her ne kadar yaşımız ortaya çıkacak olsa da, uzun yıllar önce türk ceza kanununda yer alan zina suçu tartışmalarını hatırlatmıştır.

    suç, kadının zinası ve erkeğin zinası olarak ayrı ayrı düzenlenmiştir. evli kadının zinası için bir kere başkasıyla ilişkiye girmesi yeterliyken, erkeğin zina suçunun oluşması için başka bir kadınla en az 6 ay boyunca metres hayatı yaşaması aranmaktadır. sebebini ise kanun koyucu şöyle açıklamaktadır; kadın kocasını bir kere bile aldatsa artık evliliğine devam edemez, ama erkek bir kere aldatsa hiç bir şey olmamış gibi evliliğini sürdürebilir.

    daha sonra, bu durum tabii ki anayasadaki kadın erkek eşitliğine aykırı bulunur, iptali için başvurulur, anayasa mahkemesi türk ceza kanunundaki zina suçunu iptal eder ve olaylar gelişir. *
  • şöyle aynı değildir.
    erkekler ekseriyetle günübirlik hazlar peşindedir. aşık olduğu bir kadın varken sırf çok güzel bir poposu var diye bir başka kadınla tek gecelik ilişki geçirebilir ama bu oran kadınlarda düşüktür.
    kadınlar genellikle tek gecelik zevkler için açmaz yatağını başka bir erkeğe. eğer aldattıysa artık öteki adamı seviyordur, onunla olmak istiyordur, sadakati o adama yönelmiştir. o yüzden ilişkilerde kadının sadakatsizliği aşılması daha zor bir yamaçtır.

    ikinci olarak kadının aldatması aynı değildir çünkü kadın aldatırsa o ilişkiden doğmuş çocukların babasıyla ilgili de bir soru işareti oluşur. erkeklerin kadından daha yoğun şekilde yaşadığı kıskançlık ve sahiplenme içgüdüsünü eşeleyip eşeleyip en dibine erişirseniz bu nedeni bulursunuz.
  • yakın zamanda çok enteresan şekilde bir aldatma olayını ortaya çıkardık. sonra da arkadaşlarla bu konu üzerine konuştuk. erkek arkadaş olaya şöyle yaklaştı aldatan adam için:

    "yapmış bir yaramazlık. bunun için evlilik mi dağılsın?"

    ben de tutamayıp kendimi sordum:

    "peki, o zaman şöyle düşünelim. senin karın şeytana uyup birkaç gün şehir dışında biriyle tatil yapsın..."

    cümlemi bitirmeme izin vermedi tabii. ve bana şunu dedi:

    "onunla bu aynı şey mi?"

    bu başlık da tam olarak bunun üzerineydi değil mi?

    iki yüzlü ve iğrençsiniz.
  • frida kahlo'nun şu sözü aklıma geldi;

    ahlak ve namus deyince sadece kadından konuşmaya başlayan herkes, ahlaksız ve namussuzdur...
  • hukukun kabul etmediği önerme. hukukta kadın ya da erkeğin aldatması halinde uygulanan farklı bir hüküm yok. toplumun nasıl baktığı da önemli değil. aldattın mı ? kusurlusun. erkek ya da kadın mısın ? bir önemi yok. evli ise tazminat yükümlüsü sensin. erkeklerin doğasında var, üreme içgüdüsüyle hareket eder, zaten sonra evine geri döner gibi savunmaların zerre önemi de yok. kadın aldatırsa bir parçasını bırakır, toplum aldatılmış erkeğe başka bakar vs. bir önemi yok. aldattı isen kusurlusun, o kadar. hukukun cahil cühelanın eline bırakılmaması harika bir şey dostum.

    canın birçok kadınla birlikte olup herhangi bir bağlılık göstermemek, hukuksal yükümlülük altına girmemek ve içgüdülerin doğrultusunda mı yaşamak istiyor ? hayhay öyle yap. evlenme, herhangi bir ilişki bağıyla bağlanma ve hayatın boyunca tek gecelik ilişkiler yaşa. buna bir engel yok.
  • çocuk meselesi hariç aynıdır.

    hiçbir erkek başka bir kadından çocuk yapıp "al bu senin çocuğun hayatım" diye karısına veremez. ama kadınlar bunu yapabiliyor. milyonlarca erkek başkasının çocuğuna babalık yapıyor.

    tek ve en önemli fark bu.
  • bugün debe'ye giren entry'i (bkz: #160998674) biraz irdelemek istiyorum.

    --- spoiler ---

    erkekler ekseriyetle günübirlik hazlar peşindedir. aşık olduğu bir kadın varken sırf çok güzel bir poposu var diye bir başka kadınla tek gecelik ilişki geçirebilir ama bu oran kadınlarda düşüktür.

    --- spoiler ---

    bu cümledeki mantık hatasını yazarken yazar görmedi diyelim, hiç mi uyarı mesajı atan olmadı kendisine?
    ekseriyetle erkekler günlük ilişkiye ekseriyetle kadınlarla girmiş olmuyor mu? o gecelik ilişkiyi bir kadınla yaşıyorsa, kadınlar tek gecelik ilişkiyi erkeklerle aynı sayıda gerçekleştiriyor olmuyor mu?
    yani bu örnekteki "güzel kalçalı hatun", o adamla beraber olmamış mı bulunuyor?
    çok garip bir matematiksel hesap yok mu ortada?
    "bu oran" nasıl kadınlarda düşük olabiliyor ki? ilişki yaşanan kişi kadın değil mi?

    diğer cümle mantık hatası barındırmamakla birlikte korkunç bir gerçeğe işaret ediyor:

    --- spoiler ---

    ikinci olarak kadının aldatması aynı değildir çünkü kadın aldatırsa o ilişkiden doğmuş çocukların babasıyla ilgili de bir soru işareti oluşur. erkeklerin kadından daha yoğun şekilde yaşadığı kıskançlık ve sahiplenme içgüdüsünü eşeleyip eşeleyip en dibine erişirseniz bu nedeni bulursunuz.

    --- spoiler ---

    bu cümle ya hiç düşünülmeden edildi, ya fizyolojik bilgi eksikliği var.
    diyelim yukarıdaki örnekteki delice aşık olduğu bir kadın dururken sırf güzel kalçalarına meftun olduğu hatunla tek gecelik ilişki yaşandı ve bu tek gecelik ilişkiden hatun hamile kaldı. adam tek gecelik ilişki yaşadığı için bu çocuğundan büyük ihtimalle haberdar olmayacak.
    başkasının bebeğine bakmak onu şiddetle kıskançlığa yöneltiyor ama kendi öz evladının başkasının çocuğu sanılmasını hiç gündeme getirmeden yaşayıp gidebiliyor.
    buradaki tek sorun ekonomik mi? başkasının çocuğuna bakmaktan rahatsız olmak şiddetli bir öfkeye yol açtığı kadar kendi çocuğunun başkasına baktırılması bir duygu uyandırmıyor mu? hatta çok daha kötü değil mi?
    eğer tek ölçütünüz para ve ekonomi ise evet olmaz. ama duygularınız varsa, çocuğunuzun başka birinin evladı olarak kalması, onun sevgisinden mahrum kalmak, ona sevgi sunamamak da çok şiddetli şeyler değil mi?

    yoksa entryde erkekler adına ciddi bir itiraf mı var?
    erkekler cidden kimseyi sevmez mi? çocuklarını bile?
    çünkü bir kalça görüntüsü aşklarının önüne geçme hakkı veriyorsa zihinlerinde? ve bu yazı debe'ye giriyorsa...
    ve bir çocukları olma ihtimalini tümüyle görmezden gelip, tek gecelik ilişki yaşamayı da hak görüyorlarsa kendilerine.
    ve yine de kadın aynı şeyi yaptığında hissettikleri kıskançlığın arkasında, başkasının çocuğuna bakmanın getireceği ekonomik kayıp yatıyorsa...

    böyle düşünüyorsanız nasıl olup da aşktan söz edebiliyorsunuz? bir kalçaya değiştiğiniiz ucuzluktaki aşkınıza yapılacak ihanet sizi nasıl bu kadar yaralıyor? gerçek bir yara mı o?

    babamdan bahsetmek isterim böyle adamlara.
    babam annemin çok zengin olan ailesindeki eşlerini aldatan erkekler tarafından sürekli aşağılanırdı.
    nasıl olur da bir errrrkek aldatmazdı?
    ona böyle saldıranların hepsinden çok daha yakışıklı olan babam hep aynı şeyi söylerdi: annemi seviyordu.
    pek çok kötü huyu vardı, iyi bir koca olduğu söylenemezdi belki ama annem hep ona güven duydu. yan gözle bile bakmadığını hepimiz bilir, görürdük. en ufak yavşamasına rastlayan olmadı hayatı boyunca.
    erkek kardeşim evli. çocukları var. . bazen oturup sırlarımızı konuşuyoruz.
    eşiyle sorun yaşadığında bile, evinden uzakken bile, başka hiçbir kadınla ilgilenmediğini bi sır olarak anlatıyor bana. bu bir sır, çünkü erkek dünyasında çok farklı güç gösterileri devreye giriyor. aşkına ihanet etmek bir övünç vesilesi olabiliyor mesela.
    ne yazık.
  • birinde çapkın, diğerinde orospu oluyorsun. allah akıl fikir versin.
hesabın var mı? giriş yap