• bağırsak düzeni kafeine endekslenmiştir. ortamlarda ''kahve içmeden sıçamıyorum'' diyemediği için bu triple kendini ifade ediyordur. kahveyi içtikten sonra bilek gibi cumhuriyet sucuğunu bırakmaya koşar dikkat ediniz.
  • bu trip sahibi kişilerin;
    sabahları starbucks önlerindeki iki şeritli yolların bir şeridine aracını parkedip gamsızca trafiği kilitleyenleri fazlacadır.
    ardından elinde kahvesiyle aheste aheste çıkar.

    sonra instagram' da ağlar hofff traficcc !! diye.
  • bu durumu ikiye ayırmak lazım. kimileri gerçekten kahve ile ayılabiliyorken ve bu onların yaşam tarzı haline gelmişken kimileri de tamamen bu arkadaşlara veya bu yaşam tarzına özeniyor ve bu yüzden kahve olmadan yaşayamam yeaa tribine giriyor. ikinci sınıfın yani özentilerin sayısı maalesef çok daha fazla ve insanlar bu yapmacık yavşaklardan nefret ettikleri için asıl kahve severleri de zan altında bırakıyorlar.
  • bir bağımlılık olduğununa hem fikir olduğumuz trip.

    ancak yazarın burada değindiği konu biraz farklı. sabahları sırf kahve içmedi diye terör estiren, ekstra anlayış ve ilgi bekleyen, içinde olduğu durumu çok özel bir durummuş gibi lanse eden, ayrıcalıklıymış ve farklıymış gibi davranan kişilerin içinde olduğu tribe dikkat çekmek için açılmış bir başlık gibi duruyor.
  • surekli - ayilmak icin kahve iciyorum , ictim , icecegim'li konusarak avrupali oldugunu hissetmeye calisan baba tarafi sivas gemerek, anne tarafi afyon emirdagli buyuk kent orta alt siniflisi, ya bi ayilsan da dunya da kaldigi yerden donmeye devam etse .
  • bir de bunun "filtre kahve içmeden başlayamıyorum." modeli vardır ki sormayın...yani diyor ki şahtım şahbaz oldum, başarımı buna borçluyum.

    ya da mmm "sabahları soğuk duş ve filtre kahve...elitliğimi buna borçluyum."

    fakat bu filtre kahve içenlerin her yerde bunu belirtme arzusu?
  • bir kere kahve bizim kültürümüz de var.
    bach'ın bir eseri var, kahve kantatı. izleyenler ortaya cıkma nedenini iyi bilir.
    bu nedenle kahve sevmek bana samimiyetsiz gelmiyor. çünkü ben de çok seviyorum. çekirdeklerini öğütürken gelen o koku günümü güzelleştiriyor resmen.

    ama kahve içmeden güne başlayamıyorum dedigi kahve latte, neskafe gibi şekerli şeyler ise işte bu farklı durum. benim kuzenim ikinci kategori.
    atıyorum sabahları bir yere gitmemiz gerekiyor ay ben kahvemi icmedim diyor.
    3ü 1 arada bahsettiği şey. kanserojen, zararlı, tat, tuz yok ama kahve işte.
    o da kahve bu da.
  • ilk entrinin yazarının dediği nesilden değilim öncelikle.
    kahve içmediğim gün mutsuzluktan ölüyorum ve bunu defalarca test ettim. kahve derken leş, şekerli, kremalı gubidik kalori bombalarını kastetmiyorum tabii. onlar bence tatlı sınıfındalar.
    iyi varsın kahve, sensiz baş ağrısından ölürdüm. bildiğin antidepresan benim için. kokusu dünyanın en güzel şeyi. tansiyonum olacak fitne aramıza girse de risk alıp içeceğim.
    herkes gece kadar kara, bal kadar tatlı, cehennem kadar sıcak bir kahvenin tadını almalı. canım çok istiyor şu an ama uyutmaz biliyorum, sabah olsa da içsem.
hesabın var mı? giriş yap