kalabalıklarda yapamayanlar

• (bkz: nerede cokluk orada bokluk)
• yalnız yaşama sanatını başarıyla icra ederler, süperdir onlar.
• (bkz: merdümgiriz)
• buyuk sehirlerdeki bu tur insanlar haftasonlari birakin alisveris merkezlerine girmeyi, kapisinin onunden dahi gecemezler. hatta alisveris yapmak icin haftaici ogleden sonrayi degil sabahi tercih ederler. zorda kalip kalabaliga girdiklerinde, insanlari elleriyle siyirip bir kenara atmak isterler. baslari doner, mideleri bulanir. (bkz: kendimden biliyorum)
• ruhlarını kendi yalnızlıklarından başka hiçbir şeye dayayamazlar. sevin onları.
• kalabalıklarda yapamadıkları kakaları ise, yalnız bırakmakta fayda vardır kendilerini. konsantrasyonları bozuluyordur muhtemelen.
• kalabalıkta bile yalnızdırlar.
• o kadar coklar ki gozmezden gelmek bile imkansiz, bol lakirdi; bitmek bilmeyen dunya gundemine dair... bugun mulkiyelilerde sahit oldum da hala sosyalizm ve avukat gozuyle bazi hukuksal meseleler konusuluyordu, galiba beyhude dunyayi anlamli kilan bagliliklarin ifadesiydi...
• insanlar mutsuz. modern hayatın sınırlarını çizdiği çizgiler içinde yaşama gayreti veren insanlar yaşamlarını devam ettirebilecekleri kadar yaşam formunu tutturuyorlar sadece. geriye kalan kısım ise büüyk bir boşuk olmaktadır. bu modern yaşamdaki büyük şehirlerde kalabalıklar içinde yalnız kalanlar ve ''yavaş hayat'' isteyenler soluğu bazen adalarda, bazen büyük şehirlerin küçük kasabalarında bazende güneyde alıyorlar. kalabalıklarda yapamayan insanların ortak özellikleri onların derdinin ne kariyer, ne para, ne lüks arabalar, ne lüks evler nede hızlı gönül işleridir. onların aradıkları tek şey ve anahtar kelime ''huzur''dur. hayatı yavaş, tadına vararak yaşıyorlar. insanlarda belli bir yaşı aştıktan sonra iyice tavan yapan büyük şehirde yaşamanın sıkıntısı ve bıkkınlığını aşmak için küçük kasabalara kaçıyorlar
• bilemeyen insanlardır. aynı zamanda benim. kalabalıklar arasında hiç yalnızlaşamıyorum, aksi gibi hemen kalabalıklaşıyorum.